Hukuk kavramı kısaca, toplumun yaşayışını düzenleyen, devlet müeyyidesiyle güçlendirilmiş yasa ve kuralların bütünü olarak tanımlanmaktadır. İslami literatürde karşılığı Fıkıh olarak da geçer. İnsanların haklarını, sorumluluklarını, görevlerini düzenleyen kavramdır.
Hukuki alanda Allah’ın zikrinden yüz çevirmek, yasamada, yürütmede ve yargıda, Allah’ın zikrine itibar etmemek, Allah’ın zikrini yok saymak, Allah’ın belirlediği ilkeleri kabul etmemektir. Siyasetten iktisada, ukubattan muamelata, cezalardan içtimai kurallara kadar, hayatı düzenleyen bütün kural ve kaidelerin yapılış ve uygulamasında, Allah’ın zikrini aciz görmektir. Allah’ın zikrini dolayısıyla Allah’ı aciz, görmek, çağa uygun olmadığını düşünmektir.
Hukuki alanda Allah’ın zikrinden yüz çevirmek, ceza yasalarını, nikâh kurallarını, eğitim sistemini, aile yapısını, mahkemeleri ve mahkemelerin hükümlerini, toplumsal yaşamı düzenleyen kaideleri, Allah’tan bağımsız ve Allah’sız hale getirmektir.
Hukuki alanda Allah’ın zikrinden yüz çevirmek, “Ey Allah’ım sen bu işlerden anlamazsın, sen bizi yarattın ve artık kenara çekil, dünya hayatından biz kendi nefsimize, şeytanın vesvesesine kulak vereceğiz, gavurların yasalarıyla kendimize yol haritası çizeceğiz” demektir. “Hukuki alanda hüküm vermek senin işin değil, sen sadece yaratıcısın, bizi doyurursun, rızkımızı verirsin, mal-mülk, para-pul sahibi yaparsın. Fakat senin işin bu kadardır. Artık hukukumuza karışma” demektir.
Hukuki alanda Allah’ın zikrinden yüz çevirmek, Allah’ın yerine insanın geçip ilahlık taslamasıdır. Ölümlü bir ilah olarak insanlar üzerinde zulmetmesi, keyfine göre, işine geldiği gibi, istediği gibi tasarrufta bulunması demektir. “Ceza işinden Allah anlamaz, biz anlarız, nikâh işinden Allah anlamaz, biz anlarız, miras hukukunu Allah bilmez biz biliriz, hırsızın cezasını Allah belirleyemez biz belirleriz” demektir.
Hukuki alanda Allah’ın zikrinden yüz çevirmek, insanlara “senin hayatına Allah karışamaz ben karışırım, senin eğitimini Allah bilmez ben bilirim, senin işlediğin suçların cezasını Allah’ın zikri belirleyemez ben belirlerim, senin ne yiyip içeceğini Allah bilemez ben bilirim” demektir.
Hukuki alanda Allah’ın zikrinden yüz çevirmek, hırsızın cezasını Allah’ın zikri belirleyemez, benim kendi uydurduğum yasalar belirler, katillere istediğim kadar cezayı ben veririm, gerekirse affeder, gerekirse mahpushanelerde süründürürüm demektir. Fuhşun alkolün cezası yoktur, uyuşturucu kumar benim tekelimde, bütün bunlara Allah’ın zikri karışmaz demektir.
Hukuki alanda Allah’ın zikrinden yüz çevirmek, Allah’ın haramlarını serbest, helallerini ise yasaklamak demektir. Allah aklı giderici alkolü haram kılmıştır, Allah’ın zikrinden yüz çevirenler alkol üretimini serbest bırakmıştır. Allah’ın zikri kumarı haram kılmıştır, Allah’ın zikrinden yüz çevirenler resmi olarak yasal zeminde serbest bırakmıştır. Allah’ın zikri fuhşa, zinaya yaklaşmayın demiştir, Allah’ın zikrinden yüz çevirenler, Allah’ın zikrine inat olarak vatandaşlarını bu alanlara teşvik etmektedir.
Hukuki alanda Allah’ın zikrinden yüz çevirmek, insanlığın fıtri olarak kazandığı haklardan, insanları mahrum bırakmaktır. Hukuki alanda Allah’ın zikrinden yüz çevirmek, insanların mal, can, akıl, nesil ve din emniyetlerini ortadan kaldırmak demektir. Allah’ın affetmediğini affetmek, affettiğine zulmetmektir.
Hukuki alanda Allah’ın zikrinden yüz çevirmek, insanları Allah’tan başka birde ölümlü ilahlara kulluk etmeye zorlamaktır. Allah’ın yanında beşeri ideolojilerin ideologlarına ibadet etmelerini, onlara kulluk yapmalarını, Allah’a şirk koşmalarını istemektir.
Allah’ın zikrinden yüz çevirerek siyaseten, iktisaden, içtimaen yasamada, yürütmede ve yargıda bulunanlar, kendilerine Müslümanım dese de, Allah’ın zikrinden yüz çevirdikleri için yalan söylemektedirler. Ve bu tür insanların alnı secdede nasır bağlasa da, Allah bunları asla affetmeyecektir.
YAKUP DÖĞER