02 Temmuz tarihli haber şöyle:
İstanbul’un suyunu sağlayan baraj kurudu; otlarla kaplanıp, yeşil renge büründü
Trakya’dan İstanbul’un suyunu karşılayan 3 barajdaki doluluk oranı kuraklık nedeniyle büyük ölçüde düştü. Kuruyan Kazandere Barajı’nın yüzeyi otlarla kaplandı ve yeşil renge büründü.
Kırklareli’nin Vize ilçesi sınırlarındaki Kazandere, Pabuçdere ve İstancalar barajlarında doluluk oranı yüzde 5’lere düştü.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, barajdaki su seviyelerinin düşmesinin temel sebebinin ne olduğunun artık bilindiğini belirterek, şunları da söyledi:
Kişisel olarak, günlük yaşantımızda kullandığımız suyu tasarruflu bir şekilde tüketmek zorundayız. Günlük aktivitelerimizi düşündüğümüzde su tüketimimizi minimum seviyeye çekmeliyiz. Sonra sanayinin ve tarımın kullandığı sularda daha teknolojik, daha suyu verimli kullanan bir üretim biçimine dönüşmek zorundayız. Bu bölgede de yine kurumların ve devletlerin yapması gereken ülke seviyesinde politikaları hayata geçirmek gerekiyor.
Su yönetimi çok ciddi bir meseledir. Bütün ülkeler için böyledir; ülkemiz için, Türkiye için ve bu bölge için de inanılmaz aciliyeti olan bir konudur. Bu günden tez yok, planlı bir şekilde bu bölgedeki suyun yönetimi, suyun tüketimi konusunda iklim değişikliğine adapte olabilen bir yaşamsal döngüye kavuşmamız ve onu başlatmamız gerekiyor.
İSTANBUL’UN SU İHTİYACINI KARŞILAYAN BARAJLAR
İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan 10 barajın toplam doluluk oranı yüzde 43.81 oldu. 2 Temmuz 2023 itibarıyla barajların doluluk oranları şöyle:
Ömerli 75.26, Darlık 59.55, Elmalı 36.07, Terkos 34.98, Alibey 24.45, Büyükçekmece 27.07, Sazlıdere 28.45, Istrancalar 33.28, Kazandere 5.14, Pabuçdere 3.91. (DHA)
YORUMUMUZ
Şu son yıllarda, aylarda ve günlerde İstanbul’un su sorunu sürekli olarak gündeme getirilmekte, ilim adamlarımız ve bir kısım medya doğabilecek tehlikelere dikkatlerimizi çekmektedir.
Bu sebeple abdest alırken ve yıkanırken bile suyu ip kalınlığında kullanmaya çalışıyoruz.
199O yıllarda gerçekten su sıkıntısı çekildi.
İnsanları etkileyecek olan İstanbul’umuzun yönetiminde olanlardır. Onların halkımızı uyarıp su tasarrufuna yönlendirmesi gerekmez mi?
Bize göre İBB yönetimi de, meclisi de sorumludur. Bu gibi hayati konular siyaset üstü konulardır. Siyasi rakipler gözden düşsün de ne olursa olsun denilemez.
Yüce Rabbimiz sınırsız merhamet sahibidir. Biz yetişkinler günahkâr olsak da aramızda çocuklar, yaşlılar var. Sayılarını bilemediğimiz türde canlılar var. O bizi susuzlukla cezalandırmaz ama biz de alacağımız maddi ve yardımlaşma gibi manevi önlemlerle Rabbimizin rahmet kapısını çalmalıyız. Sözü Rabbimize bırakalım:
“Yağmura susamış gönüller tamamen ümitsizliğe düştükleri bir anda, gökten sağanak sağanak yağmur yağdıran ve böylece yemyeşil bitkilerle, çeşit çeşit, rengârenk meyvelerle rahmetini her yana yayan O’dur. Evet, her türlü teşekküre, övgüye lâyık olan gerçek koruyucu, gerçek dost O’dur.” (Şura 42/28)