Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyeleri tarafından düzenlenen konser organizasyonlarına dair usulsüz harcama iddiaları, kamuoyunda geniş yankı buldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada, milyonlarca liralık harcamaların yasal sınırları aşıp kamu zararına neden olup olmadığının araştırıldığı belirtiliyor. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin son dönemde yüksek bütçeli etkinliklerle gündeme gelmesi, dikkatleri belediyelerin kültürel harcamalarına çevirdi. Bu soruşturmalar, belediyelerin bütçeyi doğru şekilde yönetip yönetmediği konusunda kamuoyunda yeni bir tartışma başlattı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, soruşturmalarla ilgili yaptığı ilk açıklamada, konunun Cumhuriyet Bayramı etkinliklerine dayandırılmasını eleştirerek, bunun bir “itibar suikastine” dönüştüğünü savundu. İmamoğlu, iddiaları yanıtlamak yerine savunmasında Atatürk ve Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına dikkat çekti. Bu savunma şekli ise bazı kesimlerde tepkiyle karşılandı. Atatürk’ün mirasını ve Cumhuriyet değerlerini koruma argümanının soruşturmanın asıl konusunun gölgesinde bırakıldığı eleştirileri yapıldı.
Yüksek bütçelerle yapılan konser organizasyonlarına dair şeffaf bir açıklama yapılması gerektiğini savunan birçok uzman, belediye başkanının kamuoyuna detaylı bilgi vermesi gerektiğini belirtiyor. Konserlerin ve etkinliklerin maliyetleri, sözleşmeler ve harcamaların gerekçesi halka sunulmadığı sürece, yapılan savunmaların yeterli olmayacağı ifade ediliyor. Şeffaflık vurgusu yapılırken, yüksek kamu harcamalarının gerekçelerinin doğrudan açıklanması ve hesap verilebilirliğin sağlanması gerektiği vurgulanıyor.
İmamoğlu’nun açıklamasında Atatürk ve Cumhuriyet Bayramı’nı merkeze koyması, bazı çevrelerce “Atatürk’ü kalkan olarak kullanmak” olarak yorumlandı. Özellikle büyük harcamalar ve kamu zararına yol açma iddiaları üzerine başlatılan bir soruşturmanın Cumhuriyet Bayramı kutlamaları ile ilişkilendirilmesi, konunun özünden saptırılmaya çalışıldığı eleştirilerine neden oldu. Belediyenin Atatürkçü değerlere sahip çıkma sorumluluğu olduğu kadar, kamu kaynaklarını etkin kullanma sorumluluğu da bulunuyor. Bu nedenle, konu hakkında Atatürk üzerinden savunma yapmak yerine doğrudan harcamaların gerekçelerinin açıklanması gerektiği belirtiliyor…
Bir belediye başkanının sorumluluğu, yapılan harcamaları ve etkinlikleri gerekçeli olarak halka açıklamak ve doğru yaptığını düşündüğü kararların arkasında durmaktır. Soruşturma süreçlerinin siyasete alet edilmeden yürütülmesi ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi, demokratik yönetim ilkelerinin temelini oluşturur. Bu açıdan, Ekrem İmamoğlu gibi seçilmiş bir belediye başkanının soruşturma ile ilgili doğrudan bilgi vermesi, savunmasını Atatürk gibi tarihsel figürlere dayandırmadan, harcamaların açıklamasını şeffaf bir şekilde yapması bekleniyor…
MİRATHABER.COM