Hamas – Allah muzaffer eylesin – işgalci İsrail’i vurdukça, “ah” sesi içimizdeki Yahudilerden geliyor. Sanki atılan füzeler, sıkılan kurşunlar zalim siyoniste değil de içimizdeki Yahudilere isabet etmiş gibi feryat ediyorlar. Dinlisi dinsizi, laikli muhafazakârı, sosyalisti kemalisti vb. her zümreden feryat figan sesler yükseliyor.
Ölen vurulan İsrailli Siyonist Yahudi olunca, her birinin aklına hemen siviller, çocuklar, geliyor. Hep birden “Siviller için endişe duymaya” başlıyorlar. Bütün dünyanın gözü önünde onlarca yıldır çocuk kadın, yaşlı genç, sivil asker denilmeden katledilen, yerlerinden sürülen, hapishanelerde çürütülen, ibadethaneleri yıkılan mazlum Filistin halkı söz konusu olunca, içimizdeki Yahudilerin hiç sesi çıkmıyor.
Onlarca yıldır, “İslam davası”, “Müslümanlık hassasiyeti”, “Adil Düzen” peşinde koşarak şahsına etiket yapan devlet ricalinden önemli birisi, çağdaş firavuna baş kaldırdıkları için mazlum Filistin halkına fırça kayıyor. Sanki kendi kesesinden bir dilim ekmek bir yudum su göndermiş gibi, ümmetin parasıyla gönderilen bir lokmayı bir yudum suyu da mazlumların başına kakıyor.
Müslümanların işgalciye karşı haklı başkaldırısı, İsrail’den abd den, Avrupa’dan ve bilumum emperyalistlerden daha çok, içimizdeki Yahudileri endişelendiriyor. Aslında derdimiz “Din-i İslam’la” demeye çekindikleri için, Müslüman Filistin halkı, direniş erleri Hamas üzerinden “Din-i İslam’a” saldırıyorlar. Zira Filistinli Müslümanlara bu şuuru ve direnişi kazandıran Din-i İslam’dır. Ve zalim, emperyalistlere, hak yiyicilere karşı olan her direniş, zaman mekân farkı gözetmeksizin başka bir yerde mutlaka mazlumların lehine, zalimlerin aleyhine bir kıvılcım çıkaracaktır. Unutmayalım ki, koskoca ormanı yakan küçük bir kıvılcımdır.
Nasıl oluyor da Müslüman coğrafyasının tam merkezinde, milyonlarca Müslüman ahalinin ve kendilerine “Müslüman’ım” diyet devlet adamlarının gözü önünde böyle toplu katliamlar, işgaller, sürgünler, gasplar, tecavüzler, tutuklamalar olabiliyor? Ve büyük şeytan on bin kilometreden, İngiliz gavuru beş bin kilometreden bölgeye gelip tehdit ediyor da, Müslüman halkların başındaki, Müslüman sıfatlı adamlar neden sus-pus yerlerinde oturuyor? Gazze’li mazlumlar ölecekte, sanki siz sağ mı kalacaksınız?
Kalabalıkların karşısında hamaset yüklü nutuklar atmakla, milletin – tabiri caizse – gazını almakla, Allah’ın karşısında hiç kimse yaşanan hadiseden yakasını kurtaramayacaktır. Ulusal çıkarlarını ilahi çıkarların üstünde tutanlar, kıyamet günü nasıl hesap vereceklerini iyi düşünsünler. Tabii öyle bir dertleri, ahrete inançları varsa.
Koca koca adamlar, kellim fellim bilimciler tarihçiler, uydurmuşlar “Araplar bizi arkadan vurdu” diye bir efsaneyi, millete yutturmaya çalışıyor. Filistinliler topraklarını sattı, Yahudiler satın aldı, başlarına bu geldi iftirası almış başını gidiyor. Şimdi konuşulacak konu bumudur Allah aşkına? Mazlumun yanında olmuyorsanız bile, şimdi susun da, mazlumların zalime karşı nasıl direndiğini ibretle izleyin.
YAKUP DÖĞER
YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ
MİRATHABER.COM- YOUTUBE