Makale

İDDİALI AMA OMURGASIZ ADAM: FATİH ALTAYLI

Habertürk’ten ayrıldıktan sonra You Tube’da kendi kanalını kuran Fatih Altaylı bağlılarınca izlenen programlar yapıyor.

Bir hafta kadar önce “ MUSTAFA KEMALİ ÖVMEK CUMHURBAŞKANIMIZA MI KALDI?” başlıklı bir yazı yazmıştım. O yazımı konu edinirken şahsımı eleştirdiler. Beni çok iyi tanıdığı halde, kendince önemsizleştirmek için İslam’da Sex kitabı yazdığımı ve bir programda programcı bayanı utandıran ifadeler kullandığımı beyanla alaycı tavırlar sergilediler.

İslâm’a Göre Cinsel Hayat

Ben kırk yıl önce, on yıllık bir birikimle  İslam Göre Cinsel Hayat adıyla iftihar ettiğim  bir eser kaleme aldım. 700 sayfa olan eserimiz Ülkemizde üç yüz bin kadar basıldı. İngilizce ve Rusça’ya da tercüme edildi. Laikliği ihlalden  İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesinde yargılandı ve İlahiyat akademisyenlerince mahkemeye sunulan bilirkişi raporuyla takdir edilerek onaylandı.

Fatih Altaylı gibi insanlar böyledirler, kendi mahallesinden değilseniz sizi çok iyi tanıdıkları halde içselleştiremezler. Hakkını da yemeyelim, öyle güç odakları önünde boyun eğmeyecek özgün bir kişilik olduğumuza vurgu yaptılar.

Tunus’tayım, öyle özel bir yazı yazacak vaktim de yok.

“Bir Kuşluk Vaktinde GÜZEL KUL OLMA MÜCADELEM” isimli yayınlanan hatıratımın Medya bölümünden Fatih Altaylı’yı ve onunla yaptığımız programları konu edindiğimiz kısmı aktarmak istiyorum. Bu arada son dönemde  onunla program yapmayı niçin ret etiğimi ve bu nedenle bana tavırlı olduğunu da  açıklamış olurum.

FATİH ALTAYLI

{ Çok az istisnaları dışında, televizyon dünyasının bilinenleri arasında Fatih Altaylı dahil, İslâm Dini’ne Kur’ân’ın sunduğu ölçüler çizgisinde inanan insan bulamazsınız. Aslında bu durum, İslâm’ın bağlısı gibi görünen kişiler arasında da yaygındır. Ama Fatih Altaylı daha bir sorunludur. O, özgür iradesiyle asla bir araya gelmeyeceği CÜBBELİ gibi İslâm’ın ruhundan uzak hurafeci tiplerle, aldığı emirle peş peşe ve saatlerce program yapabilirken, dinsiz olduğunu topluma deklere eden Celal Şengör gibi ateistlerle de, hür iradesiyle program yapabilen omurgasız bir tiptir.

Fatih Altaylı ile ben de bir çok program yaptım. Bu vesileyle ifade edeyim. Bu gibiler, bizimle reyting için program yaparlar. Biz de onların programları aracılığıyla, inandığımız değerlerin mesajını vermeye çalışırız.

Evet, Fatih Altaylı ile değişik konularda programlar yaptım. Bu programların bazılarını tarihleriyle ancak internette tespit edebildim. Hatırladığım kadarıyla ilk programımız, özel televizyonların yayına girdiği ilk yıllarda oldu.

Daha sonra 19 Haziran 2002 de Mûsikiyi konu alan bir program yaptık.

ŞARKI SÖZLERİ PROGRAMI

19 Haziran 2002 tarihinde yapacağı Teke Tek program için Fatih Al taylı’dan davet aldım. Konu cinsel içerikli şarkı güfteleriydi. Kendimi programa hazırlamak için gittim Beyazıt’taki Sahaflar’dan bir Şarkı Antolojisi kitabı aldım. 1500 kadar şarkı güftesini/sözlerini inceledim. İnanınız son devirlerde yazılan ve Şirk içeren birkaç güfte dışında İslâm açısından sakıncalı güfte görmedim.

O programda Aziz Peygamberimizin adını andığımda, katılımcılardan sanatçı Nadide Sultan elini göğsüne götürünce gönül tellerim nasıl bir mızrablandı anlatamam, programda hüngür hüngür ağlamaya başla dım. Benimle birlikte Nadide Sultan da ağlayınca Fatih Altaylı donakaldı.

KÜRTAJ VE SEZARYAN

Fatih Altaylı ile yaptığımız 30 Mayıs 2012 tarihli programda İslâm açısından Kürtaj konusuna açıklık getirmeye çalıştım. Bir tıp profesörünün savunmasına karşın, yaygınlaştırılan sezaryenin kadına ve toplumumuza zulüm olduğunu açıkladım.

Bu bölümün yazımı için internette araştırma yaparken, F. Altaylı’nın bu programa atfen, benim “gebeliğin 105. gününden önce kürtajın caiz olacağını söylediğimi ” yazdığını gördüm ki, bana iftiradır. Ben asla böyle bir şey söylemedim.

AF VE TAZMİNAT SEÇENEKLİ İDAM CEZASI

İdam cezasını konu alan 6 Kasım 2012 tarihli Teke Tek programında, kasıtlı katiller için İslam’ın koyduğu af ve tazminat/diyet seçenekli ölüm cezasını anlattım ve bu ceza sisteminin yüceliğini dile getirdim.

HELÂL CİNSELLİK

Cinselliği konu alan 23 Ocak 2013 tarihli programda, haramlardan kaçınarak yaşanacak evlilik içi cinselliğin, Rabbimizin buyruklarına itaat olarak bir tür kulluk olduğunu dile getirdim. Bu arada ödün vermeksizin pek çok hakikati de açıkladım.

Programdan bir gün sonra karşılaştığım İhsan Süreyya Sırma Hocamız, bizi izlediğini ve “Rabbimin huzurunda imanına tanıklık edeceğim” dedi ki, onun bu şehadetini, âhiret sermayesi olarak muhafaza ediyorum.

CARİYELER

Kur’ân ve Sünnet Işığında Cariyeler ve Sömürülen Cinsellikleri” isimli kitabımın yayınlanmasından sonra, Fatih Altaylı ile Murat Bardakçı’nın katılımıyla bir program yaptık. Ses getiren bir program oldu.

Tıkanışları ve Gülüşmeleri

Bu programda yaşanılanlara da değinmek istiyorum. Program dört saat sürdü. Her ikisi de kitabımızı okumadan hazırlıksız olarak geldiler. İlk iki saat içinde genel bir takım sorular sordular, cevapladım. Ama son iki saat içinde konuşmalarımızdan hareketle soru oluşturamadıklarına ve bocaladıklarına tanık oldum. Canlı yayında bir de kendi aralarında gülüşmeye başlamadılar mı? Canım sıkıldı. Size yaşadığım bir olayı anlatayım mı, diyerek söze başladım:

– İslâm’a Göre Cinsel Hayat isimli eserimin yayınlanmasından sonra Cumhuriyet gazetesinden Yalçın Pekşen benimle söyleşi yapmak istedi. Kabul ettim. Ne var ki bazı kardeşlerimiz “Yalçın Pekşen, alaycı ifadelerle seni makaraya sarmaya çalışır,” dediler. Ben de onlara, beni makaraya sarmaya çalışarak gülüşenler, makaralarına sarılarak ağlaşırlar dedim. Atılan taşı anladılar ama bozuntuya vermek istemediler.

PROGRAMINA KATILMAYI REDDEDİŞİM

2018 Ocak ayının başında, yardımcısı olan hanımefendi, beni Fatih Altaylı’nın Teke Tek programına çağırdı. ‘Bir taraftan ünlü bir hurafeci ile, diğer taraftan meşhur akademisyen bir materyalistle birlikte sürekli programlar yapmaya başlayan omurgasız  bir adamla programa çıkamayacağımı beyan ederek teklifi geri çevirdim. Aradan bir hafta bile geçmeden Habertürk, Kübra Par’ı gönderdi. Benimle önce Habertürk gazetesi adına bir söyleşi yaptı. Yaklaşık iki ay sonra da onunla, Habertürk televizyonunda program yaptık.

Bu güne kadar ki yazarlık hayatıyla İslam ile asla barışamayacağını gösterdiyse de ben yanılmış olmayı diler ona da İslam hidayetini dilerim.

ALİ RIZA DEMİRCAN

MİRATHABER.COM -YOUTUBE- 

YAZARIN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ 

View Comments

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

2 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

3 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

6 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

7 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

8 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

9 saat ago