İdlib’de Alçak Saldırı: 33 Askerimiz Şehit Oldu
Gelen son dakika bilgisine göre İdlib’deki Türk komando taburuna yönelik hava saldırısı gerçekleşti. Hatay Valisi Rahmi Doğan, son yaptığı açıklamada şehit sayısının 33’e yükseldiğini duyurdu. Kameraların karşısına geçerek acı haberi paylaşan Vali Doğan, yaralı askerlerimizin ise hayati tehlikesinin bulunmadığını belirtti.
İdlib: Mileltçe Kenetlenmek İçin Bir Fırsattır
Muhterem Okuyucularım;
Türk milleti ve Mirat Haber yazarları olarak derin bir üzüntü içindeyiz. Son dönemde Suriye odaklı acı haberlere bağlı olarak yazarlar olarak duygu, düşünce, endişe ve tavsiyelerimizi dillendirdik. İlk şehit haberleri gelince “Suriye Devleti ile Savaşa mı Girdik?” sorusu ekseninde fikir teatisinde bulunmuştuk:
Sonra “Hükümetimizin Suriye Politikası Değişecek mi? Savaş mı Barış mı?” sorusu etrafında kaygılarımızı açıklamış olduk.
Aynı süreçte Mirat Haber yazarımız Yunus Ekşi beyefendi de “İdlib’de Türkiye Tuzağa mı Düşürülüyor?” sorusunu yönelterek, olası risk haritasını sergilemiş oldu.
Şimdi ise resmen açıklanmamış ise de sadece İdlib bölgesinde değil Suriye’nin diğer bölgelerine de sirayet edebilecek kadar fiilî bir savaş durumu söz konusudur. Artık geçmişe dönük olarak eleştiri mahiyetinde sözler sarf etme zamanı değildir. Fiilî bir durum karşısında milletçe soğukkanlı olarak hadiselerin karşısında metin ve dirayetli olmamız kaçınılmazdır. Kritik bir aşamadan geçmekteyiz. Fiilî durum, iç barışımızı tehdit edebilecek her türlü provokatif riski barındırmaktadır. Onun için iktidar, muhalefet ve sivil toplum, en azından “sırat köprüsünden” geçesiye kadar Suriye’de yaşananları Türkiye’nin tarihinde karşılaştığı en büyük millî güvenlik meselesi olarak görmeli ve yeni iç fitnelere sebebiyet vermemek hassasiyetle milletçe kenetlenmelidir.
Acımız büyük, hamasete ve kışkırtmalara hiç ihtiyacımız yok, hükümetimizin isabetli kararlar alabilmesi için, hepimize büyük görevler düşmektedir. İdlib, Türkiye’nin dünyadan kopmasına, İslâm âleminden ayrılmasına, ekonomik yönden darboğaza girmesine ve toplumsal olarak bölünmesine yol açmamalıdır. Tam aksine toplumca kenetlenerek, olası riskleri en aza indirme zamanıdır. Kalıcı savaş, hiçbir ülkeye fayda sağlamayacağı açıktır. Özellikle bundan en çok zarar görecek Müslüman Türkiye ve Müslüman Suriye halkı olacaktır. İki komşu ülkenin birbiriyle düşman olmasını hiçbir vatandaşımız istemez. Onun için savaşın derinlemesine ve yayılmasını önleyici diplomatik ve sulhçu politikaların oluşturulmasında ve başarılı bir şekilde uygulanmasında hükümetimize her türlü desteğin verilmesi şarttır.
İdlib, Türkiye’nin en büyük imtihanı. İdlib, milletçe birlik içinde olma ev kenetlenme zamanı. İdlib, iktidar ve muhalefetin millî ittifak içinde uhulet ve suhuletle hareket etme zamanı. İdlib ve Suriye sorunu çözülmediği sürece KUDÜS mahzun kalacak, dış güçler Siyonist emperyalizmin yolunu açacaktır. Allah (c.c.), üç aylar suyu hürmetine vatanımızı şer güçlerin hain plânlarından korusun ve bölgemizde yeniden barışın ve kardeşliğin hâkim olabilmesinin şartlarını oluştursun. Allah (c.c.), yöneticilerimize isabetli kararlar almalarına yardımcı olacak feraset ve basiret versin. Allah (c.c.) şu mübarek Cuma günü münasebetiyle vatanımızı, ordumuzu ve milletimizi felaketlerden ve musibetlerden korusun.
Prof. Dr. Ali SEYYAR
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi