İhsan Şenocak Görevden Alınsa…?

İhsan Şenocak görevden açığa alınınca, sanki dinin çökeceğini zanneden bir taraftar kitlesi var gibi. Onlar da Şenocak bağımlısı.

Eroin ve kokain bağımlılığı gibi körükörüne kişi bağımlılığı da çok çirkindir. Mahkeme kadıya mülk değildir. İhsan gider İrfan gelir. Bu din kişi endeksli din değil, ilke endeksli bir dindir. Rasûlullah, dâr-ı bakâya irtihal edince “tamamına ermiş olan İslam dini” sahipsiz mi kaldı? Rasûlullah (s.a.v), bir beşer peygamber olarak 23 yılda ilkeleri tamamlanan bir dinin tebliğ ve tebyincisi sıfatıyla görevini tamamlayıp Rabbine kavuştuktan sonra, bu din çökmemiştir ki, dokuzuncu bölükten birinin görevden alınmasıyla çöksün. Aynı ilkeler tevarüs yoluyla peygamber varisi âlim ve âmirlerce günümüze kadar intikal etmiştir. Kıyamete kadar da kişi endeksli değil, ilke endeksli olarak devam edecektir. Kişiler gelir geçer, ilkeler hep bâki kalır.

Hiç kimse vaz geçilmez değildir. İnanmayanlar mezarlıklara baksın. Çünkü mezarlıklar vazgeçilmezlerle doludur.

Bana göre İhsan Şenocak, doğruları yanlışından çok olan bir hocadır. Benim ona en çok kızdığım, Mustafa İslamoğlu’nun bidat ve hurafelerine reddiyeler dizerken, sözkonusu Cübbeli’nin hurafeleri olunca, dut yemiş bülbül kesiliyor. Terlik-i şerif, sümük-ü şerif, yanmaz kefen ve “Yarın ahirette cehennem zebanileri, sizi cehenneme götürürken’ben Nakşibendi tarikatının Halidiye kolundanım’ deyin sizi bırakırlar” demesine karşılık Şenocak’tan bir reddiye duymadım. “Benim hurafecim senin hurafecinden iyidir” havasında. Tecdide kapalı, klasikten şaşmayan, tutucu bir kardeşimiz. Gelenekli olmaktan çok gelenekçiliği yeğlemekte.

Ayrıca, münferit uygulamaları, genelleme yaparak kurum ihanetle suçlanmaz. “Bu, yanlış bir uygulamadır” diyerek eleştirilebilir. İhanet suçlaması yenilir yutulur cinsten değildir. Şenocak haklıysa endişe duymadan bu tür soruşturmaların, şikâyet üzere yapıldığı için normal olduğunu belirtip buradan kendine ekmek çıkarmaz. Çünkü “Abdestinden şüphesi olmayanın namazından da şüphesi olmaz.”

Memuriyet hayatında bunlar gayet normaldir. Adam görevden filan da alınmamış, soruşturmanın selameti için açığa alınmış, hepsi o kadar. Olayı, Şenocak lehine algı operasyonu yapıp da, cumhuriyet tarihinin en güzel dönemini yaşayan Diyanet teşkilatını yıpratma malzemesi olarak kullanmamak lazımdır. Yaptığı bir konuşmasını chp’li veya bir başkası şikâyet etmiş olabilir. Diyanet, kurum olarak onu işleme koymak zorundadır. Madem chp şikayet etmiş, silahların namlusunu onlara çevirseniz ya…Twetler onları hedef alsa ya…”Diyanette hainler var” diye niye itibar cellatlığı yapılıyor? Unutmayın ki kişiler geçici, kurumlar kalıcıdır. “Zararı âmmı def için zararı hâs ihtiyar olunur” mecelle maddesini unutmayalım. Gelenekli değil gelenekçi çevrenin Şenocak’ı köpürttüklerine bakmayın, Diyanette İhsan Şenocak’a on basar ilim ehli vardır. Ağıtlar yakıp karalar bağlamaya gerek yok.

Ayrıca açığa alındığı iddia edilen konuşmasını dinledim. Kızlarını pantolonla ve makyajlı olarak üniversiteye gönderen anne-babaların cehennemde parçalanacağını -yüz hatlarını gererek- yüksek volümlü ses tonuyla ifade ediyordu. Artık bu tür din dilinin değişmesi lazımdır. Sen hükmü anlatırsın, Allah’ın alanına giremezsin. Azab kısmı Allah’ın bileceği iştir. Yüce Allah günahlardan dilediğini bağışlayacağını beyan ediyor. O alan İhsan Şenocak’ı da, beni de, bir başkasını da ilgilendirmez. Yüce Allah peygamberine hitaben: ليس عليهم بمسيط “Sen onlar üzerinde bir zorba değilsin” ve bazı ayetlerde de “gözcü değilsin, bekçi değilsin” ifadesiyle peygamberini bile “Anlat, gerisi bana aittir” diyerek kendi alanına müdahale ettirmiyorsa, biz de haddimizi bilerek Allah’ın alanına müdahil olmamalıyız.

Yusuf Kaplan ve ona yakın düşünenler; “İhsan Şenocak’ın görevden alınması, Ehl-i Sünnet’e operasyondur. Milleti tedirgin etmiştir. Bu, Ehl-i Sünnet’e ve Erdoğan’a operasyon olarak algılanıyor” demek suretiyle durumdan vazife çıkarmaktalar.

Ayrıca, kimsenin tekelinde olmayan ve ümmetin ortak değeri konumundaki “Ehl-i Sünnet” kavramını, hurafeci veya hurafeye sessiz kalan kesimin inhisarına veriyorlar ya, bu da çok komik oluyor ve ayrı bir garabet teşkil ediyor… Olan, “Ehl-i Sünnet” kavramına oluyor. Antipatik bir duruma sokuyorlar. Bu çakma Ehl-i Sünnetçilere karşı insanın; “Onlar Ehl-i Sünnet ise ben değilim” diyesi geliyor.

Bir de bu tür olaylarda, milletin sevgisine mazhar olmuş olan Sayın Cumhurbaşkanımızı da arkalarına almaya teşebbüs etmeleri yok mu? Evlere şenlik. Cumhurbaşkanını da kullanma malzemesi yapmaktan başka ne anlama gelir? Sanki Şenocak, Cumhurbaşkanının atadığı Hakan Fidan konumunda… Hadi gidin işinize. O kapıdan size ekmek çıkmaz.

Fidan konumunda… Hadi gidin işinize. O kapıdan size ekmek çıkmaz.

Rabbim bizi, Sırat-ı Müstakîm’den ve gerçek Ehl-i Sünnet yolundan ayırmasın. Aslında, gırtlağına kadar uydurma hadis batağına batıp da “Ehl-i Sünnet” kavramı üzerinden geçinenlerin şerrinden ve saptırmasından da emin eylesin.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi