Arı ölümlerinde yangınlar kadar iklim değişikliği de etkili. Türkiye’deki arı ırklarının gen haritasını çıkaran araştırmacılar, iklim değişikliğine uyum sağlayabilecek genetik yapıya sahip arıların korunması gerektiğine dikkat çekiyor.
Dünya iklim değişikliğinin yakıcı etkileri ile boğuşurken, uzmanlar bu sancılı süreçte arı ırklarının korunması yönünde çağrıda bulunuyor. Türkiye’deki arı ırklarının gen haritasını çıkaran araştırmacılar, ancak her bir türün korunmasıyla geleceğin garanti altına alınabileceği uyarısında bulundu.
HAYATIN DEVAMI İÇİN
Küresel ısınma ve iklim değişikliği gezegenimiz için en büyük tehdit olmaya devam ediyor. İklim değişikliği birçok türün hayatını riske atarken, Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi (DAGEM), yaptıkları bir araştırma sonucu yayınladıkları raporda Türkiye’deki arı ırklarının iklim değişikliklerine karşı korunması gerektiğini bildirdi. Arı ırklarını korumanın doğal hayatın güvenliği için kaçınılmaz olduğu vurgulandı.
Yaşam zincirinin önemli halkası
Birleşmiş Milletler’in 2017’de kabul ettiği 20 Mayıs Dünya Arı Günü, dünyanın dört bir yanında çeşitli etkinliklerle kutlanıldı. Yeryüzünün en eski sakinlerinden biri olan arılar, gezegenimizde 300 bin yıldır doğal yaşam zincirinin önemli bir halkası olarak yer alıyor. Bugün dünyada yaklaşık 50 milyonun üzerinde arı kolonisi bulunduğu ve bunlardan 1 milyon tonun üzerinde bal elde edildiği bildirilmektedir.
İKLİME DAYANIKLI TÜRLER
Türkiye’nin çok iyi arı ırklarına sahip olduğunu dile getiren DAGEM Müdürü Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, “İklim değişikliğine uyum sağlayabilecek genetik yapıya sahip arı ırkları var. Bu ırkların korunması şart” değerlendirmesinde bulundu. Türkiye’deki arı ırklarının gen haritasını çıkardıklarını söyleyen uzman, “Farklı ırkları gen kaynağı olarak koruyacağız ki geleceğimizi güvence altına alabilelim” dedi.
TOPLU ÖLÜMLERE DİKKAT
Meral Kekeçoğlu, arı ölümlerinde iklim değişikliklerinin yanı sıra yangınların da etkili olduğuna işaret ederek, buna yönelik çarelerin araştırılması gerektiğini kaydetti. Güneyde çok fazla arı kayıplarından bahsedildiğini aktaran Kekeçoğlu, “Arı ölümleri; arıcıların hastalıklarda yaptıkları yanlış uygulamalardan veya mücadelede geç kalmalarından kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.