Kutsalı ve erdemi olmayan laik eğitim sistemi ve medya düzeni ile insanımızı çürüttük. Ama TBMM seçkinlerimizden oluşmalı değil mi? Onların adaletsizlik benzeri sosyal problemlerimizi ve zina, eşcinsellik, aldatma ve yolsuzluk gibi ahlaki çürümeyi teşhis ve tedavi edici atılımlar yapması gerekmez mi?
Şimdi haberimizi verelim:
[ Saadet Partisi, “Yenidoğan Çetesi araştırılsın” ve “sağlık sistemindeki denetim mekanizmaları güçlendirilsin” önerisini TBMM’ye sundu. Ancak öneri, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.]
İktidar bir değil iki değil verilen genel görüşme önerilerini red etmektedir. Yapılmak istenen nedir? Muhalefet her yaptığı öneride kötü niyetli midir? Diyelim ki öyledir. Araştırılır, doğru ne ise ortaya konur. Bundan iktidarın ne kaybı olur? Muhalefet görevini yapmış olmanın ötesinde ne kazanabilir?
Mirat haber olarak bizler, ölüm ötesi hayatı ve sorgulamasına inanmadığı ve genelde uğruna mücadele edilebilir kutsalları ve erdemleri olmadığı için bağlıları/üyeleri ateist ve deist olan siyasi partiler ve sivil örgütlere sıcak bakmayız. Ama yaklaşımımız, bu insanların hiçbir koşulda hayra yönelmeyeceklerine inandığımız anlamına gelmez. Çünkü Allah her inşanı üstün özelliklerle yarattığı ve denemeye uğratacağı için çirkinlikler yanı sıra güzelliklere de eğilimli kılmıştır.
Bunun gibi yukarıda özetlenen inancımız, Allah’a ve ölüm ötesi hayatına inanan ve yücelttiği kutsalları ve erdemleri olan insanların hata etmeyecekleri ve hiç mi hiç haklara tecavüz etmeyeceklerini kabullendiğimiz anlamına da gelmez.
Hulasa inancı Hak ve yaşamı çizgisi erdemlere açık olsa da her insan hata edebilir. Hırslarına yenik düşebilir. İnsana denetim gerekir. Yapılan yanlışların hesabının sorulması ve hakların tazmin ettirilmesi gerekir.
Bu sebeple genel araştırma önerileri her zaman kabul edilmelidir. İktidarımız, partimiz ve yönetimimiz aleyhine sonuçlar verse de sonuçlar hayrımıza demektir. Çünkü hatalarımızı düzeltme imkânını buluruz. Tövbe eder, hakları tazmin eder, kul haklarıyla Rabbimizin huzuruna çıkmaktan ve azaba uğramaktan kurtulmuş oluruz.
Şimdi soralım. Öneriyi red etmekle kişisel ve kurumsal hataları örttük, örttük de ne kazandık. Rabbimizin huzurunda sorgulanır olmaktan kurtulduk mu?
Sözü, hayatımıza ışık tutup yön verecek bir Kur’ânî uyarı ile bitirelim:
“ Onlara de ki: “Ne yaparsanız yapın, Süreyya yıldızına dahi çıksanız, kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm sizi eninde sonunda yakalayacaktır. Fakat ölünce her şey bitmeyecek. Sonra da, gizli açık her şeyi bilen Rabb’inizin huzuruna çıkarılacaksınız. O zaman Allah, bu dünyada yaptığınız her şeyi size bildirecek ve hak etiğiniz karşılığı tam olarak verecektir.” (Cümua 8)
MİRATHABER. COM -YOUTUBE-