islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4768
EURO
36,3253
ALTIN
2.957,23
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

İLME EVET BATI KÜLTÜRÜNE HAYIR

İLME EVET BATI KÜLTÜRÜNE HAYIR
20 Ağustos 2024 11:00
A+
A-

Bizde, batı kültürünü taklit etmek, onların yaşayış ve davranış biçimlerini benimsemek olarak algılanmış, biraz devlet gücü de kullanılarak yerleştirilmek istenmiştir.

Konuya Kuran ve sünnet açısından baktığımız zaman, ilk inen ayetin; “Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı aşılanmış bir yumurtadan yarattı. Oku! İnsana bilmediklerini belleten ve kalemle yazı yazmayı öğreten Rabbin, en büyük kerem sahibidir.” (Alak, 96/1-5), okuma ve ilme teşvikle başlaması dikkat çekicidir. Hadislerde de; “İlim taleb etmek, her Müslüman erkek ve kadın üzerine farzdır.” “İlim Çin’de de olsa alınız.” “Hikmet, (keşif, icat, yararlı bilim ve teknolojiler) müminin yitiğidir, nerede bulursa alır.” hadisleri, ülke ve din ayırımı yapmadan, yararlı ilimlerin alınması gerektiğine işaret eder.

Ancak, amel, davranış, etik değerler konusunda, müminlere örnek alma konusunda tarihi süreçte, “üsveyi hasene” olabilecek örnekler verilmiş ve bunların dışına çıkılmaması istenmiştir. İlk örnek verilen Hz. İbrahim ve ona tabi olanlar, Nemrud’un ilahlığına karşı çıkarak, güneydoğu Anadolu’yu terk edip, Filistin’e yerleşmişler, “Ey Rabbimiz, biz sana dayandık, sana yöneldik. Dönüş ancak sanadır.” diyerek teslimiyet göstermişler. İşte bu toplum, örnek gösterilerek devamı ayette; “Andolsun ki, onlarda, sizin için, Allah’ı ve ahıret gününü arzu edenler için güzel bir örnek vardır…” (Mümtehıne, 60/4-6) buyrulmuştur.

Son peygamber Hz. Muhammed’in de, amel ve davranışlarda örnek alınması gerektiği ayette şöyle belirtilir: “Andolsun ki, Allah’ın Rasulünde sizin için, Allah’a ve ahıret gününe kavuşmayı umanlar için güzel bir örnek vardır.” (Ahzab, 33/21).

Sonuç olarak, batının İlim, teknoloji, keşif, icat ve patent hakkı doğuran ürünlerini almak, öğrenmek, öğretmek, günlük hayatta uygulamak onları taklit değil, bizden önce keşfettikleri, ulaştıkları pozitif bilgileri, İslam ülkelerine aktarmak ve onlardan bu konulardan geri kalmamak için yapılacak çalışmalardır.

Ancak onların, giyim, kuşam, sınır tanımayan davranış biçimlerini taklit etmek, zaman içinde inanç konusunda da onlara benzeme,  sonucuna götürebilir.

Hz. İbrahim ve Kur’an’da örnek gösterilen diğer peygamber ve toplumların yaşayış ve davranışlarını de, etik değer olarak alıp, güncel hayata yansıtmak hedeflenmelidir. Yoksa, onların, kendi dönemlerinde örfe, tabiat ve çevre şartlarına uyarak giyim kuşamlarını taklit etmek “üsveyi hasene” kapsamına girmez. Erkek  ve kadınlar için setri avret denilen, toplum içine çıkarken, çevre şartlarına ve iklime bağlı olarak, erkeğin diz kapakla göbek arası, kadınların ise el, yüz ve ayakları dışında kalan yerlerin, altını göstermeyen, bolca giysi ile kapatılması, “tanınıp da tacize uğramaması/ rahatsız edilmemesi için daha uygundur.”  gerekçesine (Ahzab, 33/59) dayandırılmıştır.

Sonuç olarak; ben Kuran ve sünnet yolundayım diyen üreticilerin, toptancı, dağıtımcı ve perakende ticaret yapanların, batı taklidine dayalı, İslami değerlerle çelişen ürünleri yayarak, bu taklidi yaydığı, ayakta tuttuğu için, büyük bir vebal yüklendiklerini düşünmesi gerekir. Hadiste; “Hayra delalet eden, hayrın, iyiliğin önünü açan o hayrı işleyen gibidir. Şerre, kötülüğe, kötülüğün taklid edilmesine sebep olan, bu konuda çığır açanların, bu kötülük taklit edilerek işlendikçe, vebalini devam ettiği çeşitli hadislerde ifade edilmiştir. Bkz. (Darimi. Mukaddime, 44; İbn Mace, Mukaddime, 14; Ahmed b. Hanbel, 4/362; Müslim, İlim 15, Zekat, 69; Nesai, Zekat, 64)

PROF. DR. HAMDİ DÖNDÜREN

MİRATHABER.COM -YOUTUBE- 

ETİKETLER: Manşet
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.