İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kahire’de katıldığı 2. Dünya Kent Forumu’nda Türkiye’deki kayyum uygulamalarını sert bir dille eleştirdi. Türkiye’deki yerel yönetimlerin durumu ve kayyum atamaları konusundaki eleştirilerini gündeme getiren İmamoğlu, demokrasi ve yerel yönetimlerin özerkliği konusunda duyduğu endişeleri dile getirdi. Ancak İmamoğlu’nun Türkiye’ye yönelik bu eleştirileri, demokratik bir sisteme sahip olmayan, yöneticilerin bile seçimle değil atamayla iş başına geldiği Mısır gibi bir ülkede yapması, çeşitli tartışmalara yol açtı.
Kimi yorumcular, İmamoğlu’nun bu eleştirileri Kahire’de yapmasını doğru bulmazken, Türkiye’deki sorunların demokratik normların gelişmiş olduğu platformlarda gündeme getirilmesinin daha etkili olacağını belirtti. Türkiye gibi halkın seçme ve seçilme hakkını kullandığı bir ülkede, yerel yöneticilerin atamayla belirlendiği Mısır örneğinde ülke eleştirilerinin yapılması eleştirilerin etkisini zayıflatabileceği gibi, Türkiye’nin demokrasi algısına da zarar verebilir.
Ülke Eleştirilerinin Dış Platformlarda Yapılması: Fayda mı, Zarar mı?
Bir ülkenin içinde tartışılan ve muhalefet tarafından eleştirilen konuların uluslararası platformlarda gündeme getirilmesi, toplumumuzun hassas olduğu bir meseledir. Türkiye gibi binlerce yıllık devlet geleneğine sahip bir milletin iç meselelerinin, demokrasiden uzak bir ülkede dile getirilmesi, sosyolojik açıdan bir anlam karmaşası doğurur. Bu tarz açıklamalar, dış ülkelerin Türkiye’yi yanlış anlamasına, ülkenin imajını zedelemesine ve hatta iç meselelere müdahil olmalarına bile zemin hazırlayabilir.
Milletimiz, tarih boyunca karşılaştığı sorunları içeride çözme ve dışa karşı birlik sergileme noktasında duyarlılık geliştirmiştir. Bir devletin, kendi içinde tartışmalı gördüğü konuları dış ülkelerde ele alması, genellikle birlik duygusunu zayıflatır. Özellikle İslam coğrafyasında, Türkiye’nin liderlik vasfını sürdürmesini arzu eden milletimiz, böyle bir adımı dış ülkeler nezdinde yanlış anlaşılabilir olarak görmektedir.
Eleştirilerin elbette demokratik bir zeminde tartışılması önemlidir. Ancak bunu dış ülkelerde, hele ki yönetimi darbeyle başa gelmiş bir ülkede gündeme getirmek, Türkiye’nin demokratik yapısını tartışmaya açmak anlamına gelebilir. Kahire gibi demokratik bir seçim kültürü olmayan bir ülkede bu eleştirilerin dile getirilmesi, milletimizin aidiyet ve birlik duygusunu zedeleyebilir. Bu tür açıklamalar toplumun, ülke eleştirilerinin yabancı platformlarda yapılmasına yönelik hassasiyetini tetikler.
Bir devlet adamı, kendi ülkesine dair sorunları eleştirirken, bunu dış platformlarda yapmanın amacı üzerinde dikkatle düşünmelidir. Muhalefetin eleştirdiği konular, ülke içinde tartışılabilir, fakat bunları dış ülkelerin bilgisine sunmak, ülkenin uluslararası alanda imajını olumsuz yönde etkileyebilir. Toplum olarak kendimize şu soruyu sorarız: “Bir insan, ülkesini neden dışarıya şikayet eder?” Ülke içindeki meselelerin, kendi dinamiklerimiz çerçevesinde çözülmesi gerektiğine dair toplumda bir inanç hakimdir.
Bu tür açıklamalar, bazen dış mihrakların ülkemize yönelik eleştirilerini meşru hale getirir. Ülkeler, birbirlerinin içişlerine saygı duyarak uluslararası ilişkilerini yürütmelidir. Ülkemizde tartışmalı konuların dışarıya şikayet edilmesi, bu dış güçlere Türkiye üzerinde söz hakkı tanıyormuş gibi bir izlenim oluşturabilir. Dolayısıyla muhalefetin Türkiye’yi uluslararası platformlarda eleştirmesi, milletimizin ortak değerlerine aykırı olarak görülmektedir.
Toplumumuz, binlerce yıllık devlet anlayışıyla kendi iç sorunlarını kendi dinamikleriyle çözme geleneğine sahiptir. Bu geleneğin bir parçası olarak, devlet kurumlarına yapılan eleştiriler iç mesele olarak görülmeli ve dışarıda tartışmaya açılmamalıdır. Özellikle, demokrasiyi benimsememiş ülkelerde bu tür eleştirilerin dile getirilmesi, Türkiye’yi yanlış bir konumda göstermeye sebep olabilir.
Ülkemiz, dış platformlarda hem güçlü bir şekilde temsil edilmek hem de iç meselelerin içeride çözüldüğü bir imajla yer almak ister. Türkiye’nin içerideki sorunlarını çözme kapasitesi varken, demokratik sorunları olan bir ülkenin platformunda eleştirilerin dile getirilmesi, dış ülkelerin de ülkemiz üzerinde etkili olabileceği gibi yanlış bir algıya yol açabilir.
Toplumumuz, birlik ve dayanışma noktasında duyarlıdır ve ülkemizin uluslararası alanda da bu şekilde temsil edilmesini bekler. Bu nedenle, içerideki eleştirilerin Türkiye’nin birlik ve beraberlik ruhunu zedeleyecek şekilde dışa taşınması, toplumumuzun değerleriyle uyumsuz görülmektedir. Dış platformlarda yapılan eleştiriler, Türkiye’nin iç meselelerinin uluslararası arenada yanlış anlaşılmasına sebep olabilir ve Türk halkının birlik duygusunu zedeleyebilir.
Muhalefetin eleştiri yapma hakkı elbette ki vardır. Ancak toplum olarak, iç meselelerin içeride çözülmesi ve dışarıda ülkemizi güçlü, birlik içinde temsil etme anlayışı bizim için değerlidir. Türkiye’nin eleştirilerle uluslararası arenaya çıkarılması, özellikle de demokrasi kültürü gelişmemiş bir ülkede yapılması, toplumumuzun hassasiyetlerine uymamaktadır. Bu tür açıklamaların, milletimizin değerleri çerçevesinde daha içe dönük platformlarda yapılması, Türkiye’nin dış imajını koruma noktasında önem arz eder…
MİRATHABER.COM
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…