Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, gelişmekte olan ülkelerin, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankasından yeterince yararlanamadığını belirterek bu kurumlara reform çağrısı yaptı.
Zengin ülkelerin fakir ülkelere göre IMF’den daha çok yararlandığını belirten Guterres, IMF ve Dünya Bankasının “tarihi yanlışlardan” dönmesi gerektiği değerlendirmesinde bulundu.
Guterres, salgın süresince, 772 milyon nüfusu olan G7 ülkelerinin IMF’den 280 milyar dolar aldığına, 1,1 milyar nüfuslu az gelişmiş ülkelere ise 8 milyar dolar tahsis edildiğine dikkati çekti.
Konuya ilişkin görüş bildiren Kriz Grubu BM Direktörü Richard Gowan da “Batılı hükümetler, Çin’in gelişmekte olan ülkelere borç verme konusunda gitgide daha etkili olduğunun farkında. Bu yüzden de IMF ve Dünya Bankasında reform yaparak yoksul ülkelerin borç için Pekin’e bel bağlamasını önlemek istiyorlar.” ifadelerini kullandı. (Odatv.com !7 Haziran)
SÖMÜRÜ BANKACILIĞIN DOĞASINDA VARDIR
İster yerel ölçüde küçük, İster dünya ölçeğinde büyük olsun Bankacılığın doğasında fakir kişileri, kurumları ve ülkeleri sömürmek vardır.
Salgın süresince 772 milyon nüfusu olan G7 ülkeleri IMF’den 280 milyar dolar borç alırken , 1,1 milyar nüfuslu az gelişmiş ülkeler 8 milyar dolar alabildi.
Bu durum adaletsizliği de ortaya koymaktadır.
Ama biz İMF ile borç ilişkisine gir(e)meyen fakir ülkelerin aslında kaybetmediği, üstelik kazandığı inancındayız. Çünkü İMF’den borç alıp da onların reçetelerini uygulayarak problemlerini çözümlemiş ülke bilmiyoruz.
ALLAH KORUMAK İÇİN HARM KILMAKTADIR
Yüce Allah bütün varlıkların yaratıcısıdır. Onları rahmetiyle kuşatmaktadır. Bunun için de faizi/faize dayalı bankacılığı yasaklamıştır. Ülkemizin bu yıl ödeyeceği dış borçların yüzde kırk sekizini borçlarımızın faizlerinin oluşturması gerçekten açıdır.
İnsanlara emredilen şirketleşme ve yardımlaşmadır.
Günümüzde insanlık faizle, uyuşturucu ile, ırkçılık, eşcinsellikle vs. ile de İslamsızlığın belalarını çekmektedir.