Dün yapılan İngiltere genel seçimlerinde Başbakan Boris Johnson liderliğindeki Muhafazakâr Parti 70 yıl sonra en büyük başarıyı
elde ederek bir asırdan fazla süredir İşçi Partisi’ne oy vermiş
dar gelirli bölgeleri ele geçirip ülkedeki yerleşik siyasi sistemi kökünden sarstı.
Sabah saatlerine doğru görünen, Johnson’un İngiliz parlamentosunun Avam Kamarası’nda ana muhalefet partisine karşı 80’e yakın bir çoğunluk elde edeceği ve 650 üyeli mecliste 365’in üzerinde sandalye kazanacağıydı. Bu eski dönemlerdeki başarılardan daha önemli çünkü eski dönemde İskoçya ve Galler’de henüz etnik partiler gelişmemişti ve Muhafazakârlar İngiliz bölgelerinin dışından da alabiliyordu. Dolayısıyla Muhafazakârlar şimdi Galler , İskoça ve Kuzey İrlanda hariç sadece İngiliz bölgelerine fakat bunların her kesimine dağılarak bir İngiliz milli partisi haline dönüşüyorlar. Aşırı solcu ve geçmişte PKK’ya çok yakın olmakla bilinen Jeremy Corbyn de İşçi Partisi de 1930’lardan bu yana en büyük hezimetini yaşıyor.
İngiltere’de dar bölge tek vekil tek tur sistemi var. Ayrıca seçimler ittifakları pek mümkün kılmıyor. Seçimlere en az 300 yıllık geçmişi olan Muhafazakârlar, en az 100 yıllık geçmişi olan İşçi Partisi, en az 200 yıllık geçmişi olan Liberallerin yanısıra, Yeşiller, Brexit Partisi, İskoç, Galler, Kuzey İrlanda Protestan, Kuzey İrlanda Ulusalcı Katolik, Kuzey İrlanda Cumhuriyetçi Katolik milli partileri giriyorlar. Sonuncu parti, kendi adıyla Sinn Fein, seçimlerde çok sayıda sandalye kazansa da Londra’ya gelip yemin ederek parlamentoda yer almıyor. Liberaler de bu seçimlerde tarihi bir yenilgi aldılar ve genel başkanları milletvekilliğine yeniden seçilemediğinden başkanlığı düştü.
Bu seçimlerde en önemli konu İngiltere’nin Avrupa Birliğinden ayrılması ya da popüler kısaltmasıyla Brexit idi. Brexit referandumla kabul edilmişti fakat 3 yıldır Muhafazakar hükümetler birlikten çıkma konusunda kendi parti üyeleri de dahil parlamenterler tarafından engelleniyordu. Halk ikiyüzlü ayak oyunları olarak gördüğü bu oyalamalardan bıktı ve kendi iradesinin yerine getirilmesi gerektiğini çok kuvvetli bir biçimde ortaya koydu.
Burada İngiltere’deki dünya finansal elitlerinin de büyük yenilgisi var. Baştan itibaren Avrupa Birliğini savunan elitler, Boris’in boşluklardan yararlanarak ülkede hem Brexit kampanyasını hem de genel seçimlerde çok güçlü bir 5 yıllık yetki kazanmasını engelleme çabalarında, beceriksizlikleri nedeniyle istemedikleri
bir sonuç aldılar. Brexitçiler 2016’da Trump’a destek verirken, Trump da 2019’da Brexit’çilere, özelde de Boris Johnson’a açık destek verdi.
Boris Johnson daha önce bir komedi karakteri olarak pek ciddiye alınmıyordu. Oysa kurnaz siyasetçi i bunu lehine kullanarak pek çok
noktayı ele geçirmekteydi. Kız arkadaşlarını sürekli değiştirmesiyle ve delilikleriyle bilinen Boris, elit okullarda okuyup dergi editörlüğünde ilerledi. Bir yandan medyada tanınan bir isim oldu bir yandan da Muhafazakar Parti’deki arkadaşları sayesinde ilerledi. En son beklenmedik şekilde Londra Belediye Başkanı oldu ve ardından da Brexit referandumunda en üst düzey siyasetçi olarak sert bir kampanyanın içinde oldu ve kazandı. Kendi ekibinden Michael Gove’un ihaneti sonucu, istifa eden Cameron’un yerine gelemese de Theresa May tarafından Dışişleri Bakanı atandı. Bu yıl içinde May ayrılınca en kuvvetli aday olarak kolayca başbakanlığa oturdu. Parlamentoda Brexit’i gerçekleştirmeye çalıştı, mağduru oynadı, halkın güvenini kazandı ve genel seçime gitti.
Ukala ve sahte politikacılardan sıkılan halk Johnson’un tek başına mücadele eden sıradan insan tarzını beğenerek onu doğal buldu ve tarihi zafer kazanmasını sağladı.
Boris Johnson Türkiye’deki İngiliz ajanlarından ve son Osmanlı hükümetinde vekil Ali Kemal’in torunu olarak tanınıyor. Diğer yandan 2016 yılında bakanlığa atanmadan önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı Spectator dergisinin düzenlediği “Erdoğan’a en ağır hakaret eden şiir” yarışmasının büyük ödülü olan bin sterlini kazanmıştı. Ancak aynı yıl içinde hain darbenin ardından Erdoğan’ı külliyede ziyaret etmiş ve Milli Muharip Uçağı birlikte yapmayı önermişti.
İşçi Partisi lideri Corby’in hemen ayrılmasını isteyen bir parti-içi muhalefet sesini yükseltmeye başladı. Bir yandan da onun döneminde sol kesimin serbestçe İsrail’i eleştirmesine karşı Yahudi ağırlıklı olan ülke medyası tarafından Anti-Semitizm suçlaması yapılmıştı.
Faik Emre ÖZDEMİR
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…