İNSANLIĞIN VE ÜMMETİN YETİMLERİ YAKTI YÜREĞİMİ…
Yine çocuklar anne ve babalarının ırkı, dili, dini, cinsiyeti, Siyasal düşüncesi, etnik ve sosyal kökenleri ve statüleri referans gösterilerek kesinlikle suçlanamaz. Ayrıca yargılanamaz ve cezalandırılamaz. Peki ya öldürülebilir mi? Estağfirullah kimin haddine? Çünkü onlar masumdurlar, günahsızdırlar ve asla dokunulamaz canlarımızdır.
Cenevre Çocuk Hakları Beyannamesi, 26 Eylül 1924’te birleşmiş milletler genel kurulunda kabul edilmiştir. 1989’da da genel kabul ile yinelenmiş ve yenilenmiştir.
Dünyayı bilmem ama 2.300.000 nüfuslu Gazze’nin %60’ı çocuk.
Bunun da %60’ı 12 yaş altı yavrular.
Maalesef 75 günde şehit edilen 20.000 Gazzeli’nin %65’i çocuk ve kadın, tam 14.000 bîgünah masumun kanı var Gazze kasabı İsrail’in elinde.
Çocuk katili İsrail gözünü hep bu %60’a dikmiş ve böylece Gazze’yi çocuk mezarlığına çevirmiştir.
Üstelik bu çocuk düşmanlığı taa ABD’ye kadar uzandı. Altı yaşındaki Filistinli çocuğu 50 bıçak darbesi ile şehit eden cani, bununla birlikte annesini de 20 bıçak darbesi ile ağır yaraladı.
Bu devlet terörünın ajandasının başında ÇOCUK DÜŞMANLIĞI gelmektedir.
Oysa hiçbir sebep ve gerekçe ve hiçbir savaş, çocukların üzerine bomba yağdırmayı haklı kılmaz, mazur göstermez. Çocuklar dövülemez, tutsak edilemez, ayrıca şiddet ve işkence yapılamaz ve asla öldürülemez. Çocuklar aç ve susuz, hasta ve bîilaç bırakılamaz. Bunun yanı sıra evleri yıkılamaz, sahipsiz kimsesiz sokaklara terkedilemez. Savaş ve çatışmaların hıncı ve öfkesi çocuklara yüklenemez. Hele hele İsrail’in yaptığı çocuk katliamı, akıllardan bile geçirilemez.
Peki bu vahşet, bu cinayet neden niçin hala sürdürülüyor? Ninnilerle uyutulması gereken bebekler kurşunlarla uyutuluyorsa, bu bir insanlık suçudur, cinayettir ve soykırımdır. Buna kör ve sağır davranan insanlık ve Ümmet de bu katilin, suç ortağıdır.
Gazze’de yıkıntılar üstünde iki yaşında bir çocuk, bütün gücüyle, zorla sadece “ YÂ RAB!…YÂ RAB!…YÂ RAB.” Diyebilmekte ve çaresizliğini fıtratından kopan o sessiz çığlığı ile sadece yaratanına sunabilmekte.
Yine yıkılmış binalarının enkazı üstüne çökmüş kalmış 10-11 yaşındaki çocuk, her şeye rağmen Allah’ı yücelterek acısına şu yeminini katık yaparak; ” yedi şehidimiz var, evim, ailem, her şeyim yok oldu. Düşman, biz çocukları seçerek özellikle vuruyor ve bizi korkutup sindirmek istiyor. Ama bilmediği bir şey var kararlılığımızı kıramayacak, rehavete düşüremeyecek, imanımızı ve direncimizi bizden alamayacak. Daha bir bilenerek daha güçlü ve daha aktif toprağımızı savunacağız. Aksa bizim! Kudüs bizim, kimsenin değil!…” Çığlığını salıyor gökkubbeye. İsrail işte böylece alternatif düşmanını ve Gazze kahramanlarını kendi yaratıyor. Unutma her zulüm, kendi düşmanını besler.
Ey İsrail! Filistin sofrasına en arka gelip te baş köşeye kurulmak da neyin nesi?
Nuri Çalışkan
MİRATHABER.COM – YOUTUBE
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…