Her gün medyada insanlıktan çıktığımızın ilanı olan haberleri okuyoruz. Ürperiyoruz ama bir şey yapamamanın ezikliği içinde kıvranıyoruz. Bu tür haberleri yorumlayarak vermemizin ana sebebi de kıvranışımız, bir şeyler yapabilme arzumuz.
Karısın kızını teşhir edip onların dişiliği ile iftihar eden adam müsveddeleri,
Eşcinsel olduğunu utanmadan ima eden veya açığa vuran insan görünümlüler,
İnsanlarımız hayat pahalığı içinde kıvranırken daha çok kazanmak hırsıyla bin bir türlü entrika çeviren herifler,
Hiçbir yapıcı fikri olmadığı halde insanlara yalan vaatlerde bulunan politika bezirganları,
Ülkemizde derin bir iman buhranı yaşanırken, milli eğitimde ve sosyal medyada yıkım sürerken en ufak bir yürek sızısı olmayan, kalemini ve dilini kullanmayan ve böylece kendileri olumsuz örnek oluşturan sözde din hocaları ve akademisyenler.
Apaçık din düşmanlığı ile yetinmeyip bir de İslam’a iftira ederek kin kusan alçaklar,
Çıplak karı resmi basmayı, aşk dedikoduları ile zina meddahlığında bulunmayı, körü körüne yıkıcı yalan haber yaymayı, iktidara veya muhalefete yalakalık yapmayı gazetecilik sanan bedbahtlar,
Ailesiyle, ana babasıyla ilgilenmeyen ve kazık kadar olduğu halde onlara yük olmaya devam edenleri geçtik şimdi de kardeşine ve babasına saldıran hayvanlardan aşağı adamlar…
Bütün bu tipler nerede yetişiyor, nereden çıkıyor?
Sebep olmadan sonuç olmaz.
Eğer İslam’a saygılı görünümlü iktidarın bile sağlam bir eğitim politikası olmaz ve bir şeyler yapmak için gemiler yakılarak yola çıkılmazsa olacağı budur.
Ülkemizin geleceği İslam’dır. Ne var ki onunla ilgili beklentileri de biz Müslümanlar köreltiyoruz.
Allah sonumuzu hayreylesin diyelim ama haram olduğu için de ümitsizliğe kapılmayalım, hiç değilse kendimizden başlayarak kollarımızı sıvayalım. Şu da bir gerçektirki sorumluluğmuz gücümüzle sınırlıdır:
“Şu halde, ne kadar gücünüz yetiyorsa Allah’a karşı o kadar sorumlu davranın: hem (O’nu) dinleyin, hem (O’na) itaat edin! Ve kendi hayrınıza olmak üzere infak edin! Kim kişiliğinin (zaafı olan) açgözlülükten (infak ile) korunursa, ebedi kurtuluşa nail olanlar işte onlardır.” (Teğabun 16)
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-