Filistin’de 75 yıldır süregelen işgal ve katliam politikası, 7 Ekim 2023’ten itibaren Gazze’de soykırım boyutuna ulaştı. İsrail’in gerçekleştirdiği bu insanlık suçu, dünya ve Müslüman ülkeler için bir utanç tablosu oluşturuyor.
İsrail’in Filistin topraklarındaki işgali ve vahşeti, 7 Ekim 2023 sonrası Gazze’de yaşanan saldırılarla zirveye ulaştı. Gazze’nin daracık topraklarında toplu katliamlar, tutuklamalar ve işkencelerle yüz binlerce Filistinli insanlık dışı koşullara mahkum edildi. Bu süreçte, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve onun ırkçı hükümeti, Hitler dönemini aratacak ölçekte etnik temizlik ve soykırım politikaları izledi.
Filistin halkının çoğunluğunu kadın ve çocuklar oluşturuyor. 85 bin ton bombayla neredeyse tüm şehir yerle bir edildi. Atom bombasının yedi katı büyüklüğünde bir yıkıma neden olan bu saldırılar sonucunda 3.669 toplu katliam yapıldı, 40 milyon ton enkaz ortaya çıktı.
İsrail’in saldırıları, özellikle savunmasız çocukları hedef aldı. Geçtiğimiz yıl boyunca, 17 bini çocuk olmak üzere 41.802 Filistinli hayatını kaybetti. 171 yeni doğan bebek ve 720 küçük çocuk da aralarında. Gazze’de yüz binlerce çocuk, eğitimden yoksun kalırken, 650 bin öğrenci bu süreçte eğitim hakkını kaybetti.
İsrail, sağlık kuruluşlarını da hedef aldı ve 986 sağlık çalışanını öldürdü, yüzlercesini yaraladı ve tutukladı. 310 sağlık çalışanı yoğun işkence gördü. Şu an Gazze’de 25 bin kişi acil tedavi bekliyor, fakat sağlık altyapısı büyük ölçüde tahrip olmuş durumda.
İsrail’in saldırılarında sağlık merkezlerinin yanı sıra sivil yerleşim alanları, camiler, kültürel yapılar ve medya binaları da hedef alındı. UNRWA personeli de bu saldırılarda hayatını kaybetti; İsrail’in saldırıları sonucu 85 BM görevlisi hayatını kaybetti.
ABD, İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü bu soykırımın en büyük destekçisi olarak öne çıkıyor. ABD yönetimi, İsrail’e yönelik kapsamlı askeri destek sağlayarak katliamlara zemin hazırladı. Ekim 2023’ten itibaren İsrail’e 500 uçak ve 107 deniz sevkiyatı ile 50 bin tonun üzerinde askeri malzeme teslim edildi.
Bu süreçte, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde İsrail’e karşı alınması planlanan ateşkes kararları da ABD tarafından veto edilerek engellendi.
Güney Afrika, 29 Aralık 2023’te, Gazze’deki katliamların 1948 tarihli Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal ettiğini belirterek, İsrail’i Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) şikayet etti. UAD, İsrail’in soykırım faaliyetlerine yönelik önleyici tedbirler almasını talep eden bir karara imza attı. İsrail Başbakanı Netanyahu için de “insanlığa karşı suç ve savaş suçu” gerekçesiyle tutuklama talebinde bulunuldu.
Dünya, Gazze’de yaşanan bu insanlık suçunu sessizce izlerken, İsrail’in işlediği soykırım devam ediyor. Uluslararası toplum, bu soykırım karşısında harekete geçmediği takdirde, Gazze’deki vahşet, insanlığın utanç kaynağı olarak tarihe kazınacak.
HABER YORUM
7 Ekim 2023 tarihinden bugüne tam bir yıl geçti…
Kim ne derse desin insanlık için tam bir utanç yılı…
İsrail denilen terör örgütü Gazze’de büyük bir soykırım yaparak, 45 Bin insanı katletti ve 100 Bin insanı da sakat bıraktı…
Medeni ve insan haklarına saygılı olduğunu söyleyen ABD ve Batı ise, bu soykırımı destekledi ve hatta alkışladı…
İslam ülkeleri ise sessiz sedasız katliamı izlerken sadece ve sadece kınamakla yetindi…
İsrail’in şahsında Siyonizm ve aveneleri bizlere bir şeyi daha gösterdi…
“Esfeli Safilin” insanın aşağıların aşağısına nasıl düşebileceğini gösterdi…
Ve şimdi… Durmadı ve durmuyor İsrail…. Gazze’de Hamas’ı bahane eden katil, an itibarıyla Hizbullah’ı bahane ederek Lübnan’a saldırıyor…
Ve durmayacak… “Vaadedilmiş topraklar” hezeyanıyla sıra Türkiye’ye gelecek…
Aynı Gazze’de ve Lübnan’da olduğu gibi, Türkiye’ye saldırdığında da Siyonizm ve destekçileri, yalandan buldukları bahaneler ileri sürerek alkışlayacaklar, İsrail’i desteklemeye devam edecekler…
Bu komplo teorisi değil, ütopya hiç değil…
Kimyasal silah var diyerek Irak’ı parçalayanlar, Suriye’yi çeşitli bahaneler ile paramparça edenler, buldukları yalandan bahaneler ile Türkiye’ye saldıracaklar….
Bugün içimizde “ama Filistinliler de topraklarını sattı” diyenler, “Filistin benim meselem değil ben Arap değilim” diye böğürenler, o gün ne yapacaklar acaba?
MİRATHABER.COM