İran, uranyumu % 20 saflığa kadar zenginleştirmeye yeniden başlayarak, 2015 yılında dünya güçleriyle nükleer yaptırımları sona erdirmek için yaptığı anlaşmayı ihlal etmiş oldu. Anlaşma ilk Amerika tarafından ihlal edilmişti. Küresel nükleer gözlemciler sürecin 2020’nin son haftasında yeraltı Fordo fabrikasında başladığını doğruladı. Zenginleştirilmiş uranyum, reaktör yakıtı ve aynı zamanda nükleer bomba yapmak için kullanılabiliyor. Silah kalitesinde uranyum % 90 saflıktadır.
ABD hem suçlu hem güçlü
Anlaşmayı ilk bozan ABD dışişleri bakanlığından bir sözcü, İran’ı “nükleer haraç kampanyası” yürütmekle suçladı. Nükleer programının barışçıl olduğu konusunda ısrar eden İran, anlaşma kapsamındaki bir dizi taahhüdünü geri aldı. Ortak Kapsamlı Eylem Planı (JCPOA) olarak da bilinen anlaşmayı terk etme sebebinin, Başkan Donald Trump tarafından 2018’de eski haline getirilen ABD ekonomik yaptırımlarına misilleme olduğunu söyledi.
İran hükümet sözcüsü Ali Rabiei uranyum zenginleştirme sürecinin Fordo’da başladığını resmi olarak duyurdu.
Cumhurbaşkanı Hassan Ruhani, barışçıl amaçlar için yılda en az 120 kg, % 20 zenginleştirilmiş uranyum üretilmesini ve depolanmasını gerektiren yeni bir yasa çıkarılmasını zorunluk kıldığı için buna onay vermesi gerekti. Ruhani bu onayı verdi. İran parlamentosu, ülkenin en büyük nükleer bilimcisi Muhsin Fahrizade’nin Kasım ayında öldürülmesinin ardından yasayı kabul etti. İranlı liderler bilim adamının ölümünden İsrail’i sorumlu tutuyor.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), İran’ın hareketini üye devletlere sunduğu bir raporda doğruladı. Bazı uzmanlar, duyuruyu 20 Ocak’ta Trump’ın yerini alacak olan Joe Biden’a baskı yapma girişimi olarak yorumluyor. Biden, İran tam anlaşmaya döndüğü ve müzakereleri devam ettirmeyi taahhüt ettiği sürece nükleer anlaşmaya yeniden katılmayı düşüneceğini söylemişti. AB sözcüsü Peter Stano, İran’ın hamlesinin, İran’ın JCPOA kapsamındaki nükleer taahhütlerinden ciddi nükleer silahların yayılmasını önleme sonuçlarıyla önemli bir sapma teşkil ettiğini söyledi.
İsrail’in savaş çağrıları İran’ın Ortadoğu’daki başlıca muhaliflerinden İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, İran’ın kararının askeri bir nükleer program geliştirme niyetinin sürekli olarak gerçekleştirilmesi dışında hiçbir şekilde açıklanamayacağını söyledi. İsrail, İran’ın nükleer silah üretmesine izin vermeyeceğini de sözlerine ekledi. Silah Kontrol Derneği uzmanları geçen ay 120 kg uranyumun %20’ye kadar zenginleştirilmesinin daha ciddi bir kısa vadeli nükleer silahlanma riski olduğunu söyledi. Bunun nedeni, uranyumun doğal halinden% 0.7’lik U-235 konsantrasyonundan % 20’ye geçişin, silah kalitesine ulaşmak için gereken toplam çabanın yaklaşık % 90’ını gerektirmesi olarak açıkladı. Nükleer anlaşmadan önce İran, yeterli miktarda %20 zenginleştirilmiş uranyum ve santrifüj sayısına sahipti ki bu “çıkış süresinin” yaklaşık iki ila üç ay olacağı tahmin ediliyordu. Anlaşma “çıkış süresini” en az bir yıla indirmekteydi.
https://www.mirathaber.com/kategori/orta-dogu/
Diğer Dünya haberlerini aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz: