Gündem

İRANDA HASTALIK VE TEDAVİ

İranlı Seçkinler Son Protestolar Hakkında Ne Diyor?

TAHRAN – Tahran Üniversitesi, uzun zamandır İran yüksek öğreniminin bir sembolü ve merkez üniversite olarak biliniyor. Çünkü “uygunsuz kıyafet giyinmek” suçlamasıyla ahlak polisi tarafından tutuklanan 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin ölümüyle gerçekleşen şiddetli krizin nedenlerini incelemek için toplanan tartışma forumu, ilk oturumunu Tahran Üniversitesi’ne atfetmişti. Nitekim bu sebeple yönetimi destekleyen büyük kalabalıkların yürüyüşler yaptığı ve kızgın kalabalıkların yer aldığı gösteriler düzenlendi.

Çeşitli disiplinlerden ve siyasi kesimlerden eski yetkililer de dahil olmak üzere yaklaşık 90 üniversite profesörü Tahran Üniversitesi Rektörü Muhammed Mukimi’nin, mevcut krizin kökenlerini tartışmaya yönelik çağrısına yanıt verdi.

Forum, hastalığın ve tedavisinin ne olduğu konusunda ikiye bölünmüş olsa da, Tahran Üniversitesi profesörleri, toplumun kesimleri arasında diyalog için uygun bir ortam yaratılması ve son protestolar sırasında tutuklanan üniversite öğrencilerinin serbest bırakılması gerekliliği konusunda anlaştılar.

Tartışma 4 saatten fazla sürdü. Tartışmada yapılan müdahaleler, İran hükümetini ve protestolara karşı koyma yöntemini eleştirmek ile krizin köklerini İran devriminin politikasında ve dış müdahalelerde aramak arasında gidip geliyordu.

Tartışmanın Durumu

Diyalog forumunun önde gelen katılımcıları arasında yer alan eski Dışişleri Bakanı Muhammed Cevat Zarif, İran halkının zorlama ve güç mantığını kabul etmeyeceği görüşünü savunuyordu. Nitekim ülke yönetiminde ve vatandaşın haklarını güvenceye almak konusunda baskı ve şiddete dayalı bir yöntemi reddederek, bu konuda halkın sözünün dinlemesi ve görmezden gelinmemesi gerektiğini vurguladı.

Buna karşılık eski Ekonomi Bakanı Ali Tayyib Niya, sosyal ve ekonomik sorunların birikmesinin zaman zaman protestoların yeniden canlanmasında önemli bir rol oynadığı, benzin fiyatlarındaki artışın ve devlet desteklerinin kaldırılması ile sonrasında Mahsa Amini’nin vefat etmesinin, kırk yılı aşkın süredir kötüleşen ekonomik duruma ve yaygın enflasyona karşı protestoların patlak vermesi nedenlerinden hariç olmadığı yönünde bir değerlendirmede bulundu.

Tayyib Niya, İranlı gençlerin kendileri için parlak bir gelecek görmediğini ve aslında beklenen protestolara katılması sonucunda kaybetmekten korkacak hiçbir şeyi olmadığını vurgularken, bu sırada İran eski Hukuk İşleri Başkan Yardımcısı Laaia Junaidi, İran’dan gelen beyin göçü istatistiklerinin savaş yaşayan bazı ülkeleri rakamsal olarak geride bıraktığını vurgulayarak, İranlı seçkinlerin göçüne yönelik kaygı eksikliğini eleştirdi.

İğneleyici Eleştiriler

İran’daki yönetici makamların eleştirileri güvenlik görüşlerinden dolayı gelişti. Tahran’ın eski belediye başkanı Pirouz Hanaji, güvenlik yaklaşımını ülke için bir “şeytan zehri” olarak nitelendirdi ve küçük sorunları güvenlik sorunlarına dönüştürmek yerine sorunları kültürel bir vizyona dayalı olarak çözmenin ülke adına daha iyi olduğunu vurguladı.

İran politikalarını iç ve dış düzeylerde sert eleştirileriyle tanınan siyaset bilimi profesörü Sadık Ziba Kelam’a gelince, iktidardaki yetkililerin ülkenin hükümet sisteminde herhangi bir bağımsız kurumun varlığını kabul etmekteki başarısızlığını eleştirdi ve bu konuya dair bir çözüm getirilmesini istedi.

Bir grup üniversite profesörü ise mevcut durumun, önceki politikaların bir sonucu olduğunu, özellikle eleştirmenlerle uğraşmak ve yeni neslin beklentileriyle ise ilgilenilmemesi konularını vurguladılar.

Dış Müdahale

Öte yandan Tahran Üniversitesi’nden bir grup profesör, sorunun nedenini nesillerin değişmesine ve bunun dünya çapındaki yansımalarına bağlayarak, İran toplumunun çoğunluğunun İslami peçeye inandığını cazibeyi ortaya çıkarmak ile kötü bir tesettür olarak nitelendirilen şeyleri farklı şeyler olarak gördüklerini vurguladı. Bu yüzden de, mevcut durum çeşitli sosyal, kültürel ve dini düzeylerdeki türlü konularda bilim camiasını karar vermeye yöneltmektedir.

Kültür Devrimi Yüksek Konseyi Sekreteri Şeyh Saeed Rıza Ameli ise postmodern aşamaya ve buna eşlik eden entelektüel ve sosyal kaosa değinerek, İran’da yaşananların modernizm çerçevesinde abartıldığını vurguladı. Öte yandan İslamofobi, Şiilerden, İran’dan İslam Devrimi’nden yıldırma korkutma politikası çerçevesinde İran’ın baskı altına alındığını vurguladı. Ayrıca İran Radyo ve Televizyon Kurumu ile Rehberlik ve Eğitim Bakanlıklarını yasaları tam olarak uygulamamakla suçladı. Bunu da bu yasaları bilmeyen veya bunları uygulamak için bir teşvik görmeyen bir neslin yaratılmasına neden olan şey olduğunu öne sürdü.

Sonunda, Tahran Üniversitesi Hukuk ve Siyasal Bilgiler Fakültesi Başkanı İbrahim Muttaki, ülkesindeki son protestolarda Suudi Arabistan’ı işaret ederek, “Bazı partiler uluslararası düzeyde İslam Cumhuriyeti’nden intikam almak istiyor” dedi. Bundan beş yıl önce, Muhammed bin Selman (Suudi veliaht prensi) krizin İran iç bölgelerine taşındığını ve bugün İbn Selman’ın parasının İran’ın güvenliğini istikrarsızlaştırmayı başardığını söyledi.”

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

6 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

7 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

11 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

12 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

13 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

13 saat ago