İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Said Hatibzade hafta sonu yaptığı açıklamada, İran’ın 2015 nükleer anlaşmasına herhangi bir yeni ortak dâhil etmeyi reddettiğini açıkladı. Nükleer anlaşma, BM Güvenlik Konseyi’nin 2231 sayılı Kararı ile onaylanan çok taraflı bir uluslararası anlaşma ve pazarlığa açık değil. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Suudi Arabistan’ı 2015 nükleer anlaşmasıyla ilgili yeni bir görüşmeye dâhil etmeye çağırmıştı. Macron, bölgedeki diğer ülkeleri tartışmalardan dışlama hatasını tekrarlamaktan kaçınılması gerektiğini de vurguladı. Anlaşmayla ilgili her türlü yeni müzakerenin “çok katı” olması gerektiğini sözlerine ekleyerek, İran’ın nükleer silah geliştirmesini önlemek için çok az zaman kaldığı uyarısında bulundu.
Fransız cumhurbaşkanının sözlerine yanıt veren İran dışişleri bakanlığı sözcüsü, Macron’un kendine hâkim olması gerektiğini ifade etti. Fransız yetkililer, Basra Körfezi Arap ülkelerine yaptıkları büyük silah satışlarından endişe duyuyorlarsa, politikalarını yeniden gözden geçirmeleri daha iyi olur dedi. İran dışişleri bakanlığı sözcüsü, Fransız silahlarının ve diğer Batı silahlarının yalnızca binlerce Yemenlinin katledilmesine neden olmadığını, aynı zamanda bölgesel istikrarsızlığın da ana nedeni olduğunu vurguladı.
ABD Başkanı Joe Biden’in yeni yönetimi, Tahran’ın anlaşma kapsamındaki taahhütlerine tam olarak uyması şartıyla anlaşmaya yeniden katılacağını açıkladı. Tahran geçtiğimiz günlerde ABD’nin tek taraflı anlaşmadan çekilmesine ve Tahran’a ekonomik yaptırımların yeniden uygulanmasına cevaben nükleer anlaşma kapsamında belirlenen uranyum zenginleştirme sınırlarını aşacağını duyurdu. Suudi Arabistan ve BAE, Körfez ülkelerinin İran’ın nükleer programıyla ilgili her türlü görüşmeye dahil olması gerektiğini vurguluyor. Görüşmelerde ayrıca İran’ın balistik füze programı ve Tahran’ın Orta Doğu’daki vekalet savaşlarına verdiği desteği de ele almasını istediler.