Türkiye ve İslam dünyası eğitim-öğretimin her alanında gelişkin ülkelerin ardında. Aradaki genişleyen fark, geleneksel okul öğrenimiyle kapatılamaz. Bunun tek yolu oyunun kurallarını baştan tanımlayarak bir sıçrama sağlamaktır. Bu da e-öğrenme yöntemleriyle mümkündür
Ülkemiz Türkiye’mizde eğitimde geriyiz. İslam dünyası bizden de geri. Uzak Doğu ve Kuzey Avrupa dünya standartlarını belirlerken, bizler eğitimde, özellikle de eğitimin kalite düzeyinde geri kaldık.
Bu geri durumu klasik yöntemlerle düzeltemeyiz. Bunu düzeltecek bir eğitim müfredatı ve kaynakları oluşturabilsek bile elimizde bunu gerçekleştirecek kalitede ve sayıda öğretmen bulunmamakta. Öğretmenleri toplumun en üst ve eğitimli düzeyden toplamamız, bunların yine benzer kalitede yeni öğretmenler eğitmeleri kuşaklar alacaktır.
Ancak o da yetmeyecektir çünkü İslam ülkelerinde iyi eğitim almış kişiler para ve koltuk, en azından yaşam güvencesi aramakta, öğretmenlikse toplumlarımızda alt düzey bir iş olarak bunu verememektedir. Öğretmen olacağıma çokuluslu sömürgeci şirketin mamulünü satar müreffeh hayat yaşarım demektedir.
Eğitimin kitleselleşmesi, İnternet üzerinden bilgisayar ya da cep telefonundan yapılan ileri düzey simülasyonlar, sanal gerçeklikler, wiki, artırılmış gerçeklikler, etkileşimli animasyonlar, eğitsel oyunlar, bilgi turnuvaları ve proje yarışmalarıyla mümkündür. Bunlara genel olarak e-öğrenme diyoruz.
Ne yazık ki bu çağda hem de eğitim profesörü, bakanlık yetkilisi gibi kişiler e-öğrenmenin ne olduğunu tam bilmiyorlar. Bunu, yazıyı bir bilgisayar dosyasında sunmak olan e-kitap sananlar var. Bunu PowerPoint tarzı düğmeye basınca sayfa değiştiren iptidai lineer eğitim zannedenler var. Hatta bunu dersin uzaktan naklen yayını sananlar var.
E-Öğrenme esasları arasında eğitsel içeriğin depolanıp sunulduğu yönetim yazılımı, ölçme-değerlendirmenin nasıl yapılacağı, gerçek zamanlı sorulara eğitimci tarafından nasıl uzaktan destek verileceği soruları da yer almaktadır. Ancak en önemli en temel belirleyici konu içeriktir.
İçerik, teknoloji ortamındaki bilgidir. Eğitim içeriği de e-öğrenmenin öğretmeyi yapan unsurudur. Yukarıda bahsedilen e-kitap, lineer eğitim, simülasyonlar, filmler, animasyonlar, sanal gerçeklikler, wikiler, artırılmış gerçeklikler, etkileşimli animasyonlar, eğitsel oyunlar, bilgi turnuvaları, proje yarışmaları içeriktir.
E-Öğrenmenin zor tarafı içeriktir. Kaliteli, hızlı ve yeterli bir eğitim veren içeriği ileri tekniklerle geliştirmek maliyet ve zaman ister. Fakat bu bir kez yapıldığında başta pahalı olmasına karşın zamanla insan başına neredeyse maliyetsiz hale gelmektedir. Eğitilecek insan sayısı çok fazla olduğundan Türkiye çapında bu ön içerik yatırımı çok küçüktür. İki milyara yaklaşan genç İslam dünyası için kişi başına maliyeti neredeyse sıfırdır.
İslam aleminin eğitim ihtiyacı e-öğrenme teknolojisiyle sağlanabilir. Bunun merkezi ve fabrikası da Türkiye olmalıdır.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi