Saygı duyamayacaklarımızı savunanlara nasıl oy verebiliriz?
Bir önceki yazımızda saygı duyacaklarımıza kısmen değinmiş olduk. Asıl konumuza gelirsek; vereceğimiz örnekler sınırlı ama bize yeterince bilgi ve bilinç kazandırıcı örnekler olacak.
Hz. Muhammed’i son ve evrensel kılınan Peygamber, Kur’ân’ı Allah’ın kitabı olarak tanıyan Müslümanlar olarak bizler asla Allah’a ve ahiret hayatına imanı dışlayan modern yaşamı benimseyemeyiz, ona saygı duyamayız. Allah yokmuş gibi, onun emir ve yasakları yokmuş gibi bir hayat tarzını asla benimseyemeyiz. Böyle bir hayata saygı duyamayız. Mesela:
Irkçılık… Irkçılığa saygı duyamayız.
Zina…Zinaya özgür kılınabilir bir işlem nazarıyla bakamayız.
Eşcinsellik… Eşcinselliği onaylayamayız. Özgürlükler adı altında böyle bir yaklaşım sergileyemeyiz.
Biliyorsunuz, modern denilen hayat; cinsel özgürlüklere alabildiğine alan açmakta, üstelik insan hakları ve özgürlükleri cümlesinden olarak sunmaktadır. Biz böyle bir yaklaşımı asla benimseyemeyiz. Bir diğer anlatımla, toplumumuzda dile getirildiği gibi; ‘Ben şu şu görüşlere inanmıyorum ama saygı duyuyorum’diyemeyiz. Biz bir görüşe inanmazsak, inançlarımıza aykırı bulursak, ona asla saygı duyamayız. Saygı duyamayız da ne yaparız? Tahammül ederiz.
Örneklere devam edelim:
Faiz…Biz faize dayalı bir ekonomik yapıyı benimseyemeyiz. Benimsememe bizim inancımızın gereğidir. Asrın ekonomisi böyle, biz de kabul ederiz diyemeyiz.
İslâm Dışılığa Nasıl Onay Verebiliriz
Sarhoşluk Verici Maddeler… İçki, esrar, eroin gibi sarhoşluk verici maddeleri asla kabul edemeyiz, saygı duyamayız. İnsanlık gibi çifte standart uygulayamayız. İnsanlar esrarı yasaklıyor, eroini yasaklıyor ama bütün alkollü içkileri onaylıyor ve bir üretim-kazanç yolu haline getiriyor. Biz böyle yapamayız. İçki, kumar, fuhuş endüstrisi bizim onaylayabileceğimiz olgular değil.
Emeği Sömürü, Emperyalist Amaçlı Savaş…Bunları da kabul edemeyiz. Dünyamız geçtiğimiz asırda iki büyük dünya savaşı yaşadı ve savaşlar Ortadoğu merkezli olarak devam ediyor. Üstelik bu savaşlar emperyalist amaçlarla yapılıyor. Biz buna onay veremeyiz.
Ceza Hukuku…Ölüm cezasını dışlayan ceza hukuku bizim için ilkeldir. Bir taraftan insana ve kadına şiddeti reddedeceksiniz ama diğer taraftan yapılan zulme benzeriyle ceza verilmesine karşı çıkacaksınız. Müslüman buna onay veremez.
Düşünce ve İfade Hürriyeti…Şiddet ve aşağılama içermeyen düşünce ve ifade hürriyetini kısıtlayan yasaları onaylayamayız. Allah insana düşünce hürriyeti vermiştir, ifade hürriyeti vermiştir, siz insanların ifade hürriyetini engelleyecek yasa koyamazsınız. Eleştiri yapılır, yapılmalıdır da; biz yapıcı eleştirilere kültürel cihad diyoruz. Elbette yönetimler eleştirilecektir. Yaşadığımız toplumda kimden gelirse gelsin yanlışlıklar ve işlenen haramlar tenkid edilecektir. İyiler, güzeller, doğrular gösterilecek ve onlara yönlendirme yapılacaktır.
İşkence…İnsana yönelik şiddet ve İslami hayatı engelleyen, hayatın dini ölçülere göre yaşanmasına mani olan yasalar varlığını sürdürmektedir. Bunlar aslında inancı mahkûm eden yasalardır ve varlıklarını da sürdürmektedir. Biz fert olarak, aile olarak, toplum olarak İslam’a dönüşümüze mani olabilecek yasaları nasıl benimseyebiliriz, onlara nasıl sine açabiliriz?
Ana Babayı Dışlayan Miras Sistemine Biz Nasıl Evet Diyebiliriz?
Ana babayı dışlayan miras sistemine biz nasıl evet diyebiliriz. Soralım: Çocukları için en büyük fedakârlığı yapan anneler ve babalar değil mi? Fakirlikleri halinde çocuklarının yardımına en fazla layık olanlar onlar değil mi? Bir insanın ölümünde çocukları ve eşi miras haklarına sahip ama fakir de olsa ana babanın miras hakkı yok. Bu ne büyük bir zulümdür? Ne büyük bir nankörlük halidir?
Sevgili Okuyucum… burada önemine binaen tekrar tekrar değineyim: Biz Müslümanız, biz Allah’ın kitabı Kur’an’a bağlıyız. Biz nasıl faize evet der, nasıl zinayı onaylar, nasıl işkenceyi tasvip eder, nasıl çıkarlar savaşına tasvip sunabiliriz. Irkçılığı nasıl benimseriz. Benimsedik de ne oldu? Son otuz yılda on binlerce insanımız can verdi.
İslâm Dışılığa Onay İslâm’dan Çıkarır
Biz bu saydıklarımıza onay verirsek ne olur biliyor musunuz? Sadece günahkâr olmayız, İslam dairesinin dışına çıkmış oluruz. Neden? Çünkü Kur’ân-ı Kerim’de Rabbimizin buyrukları, yasakları olan bu yasaları onaylamakla Rabbimize bilgisizlik, acizlik isnat etmiş oluruz. Lisan-ı hâl ile ‘Ya Rabbi sen bizi yarattın, ama sen bizim geleceğimizi bilmiyorsun’ demiş oluruz. ‘Sen bizim hakkımızda hayırlı olacak olanları yasaklamadın‘ demiş oluruz. Allah korusun.
İşte bunun içindir ki Hz. Peygamberimizin çerçevesinin belirlediği -bir önceki yazımızda değindiğimiz- simsiyah karanlıklar içinde bulunuyoruz. Eğer İslam’ı ciddi bir şekilde öğrenemezsek, bilinçlenemezsek, inanın izlediğimiz bir dizi, dinlediğimiz bir açık oturum Müslümanken kâfirliğe, kâfirlikten İslam’a doğru gidip gelmemize sebebiyet verebilir. Farkında olmadan İslam’la bağlarımızı koparmış, hem dünya hayatımızı, hem de ahiret hayatımızı bedbaht etmiş oluruz.
Saygı duyamayacaklarımıza çağdaşlık adına onay veren insanlara nasıl oy verebiliriz?
Aziz Okuyucum! Duyarlı olmamız gereken genel seçim arifesindeyiz. Biz saygı duyamayacaklarımıza çağdaşlık adına onay veren insanlara bizi temsil ve adımıza tasarrufta bulunmak hakkını nasıl veririz? Onlara nasıl oy veririz? Bu İslâm ile çelişmek ve çatışmak olmaz mı?
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi