Prof. Hüsnü Çaksen Hocamıza Saygılar
İslam karşıtı bilimsel şarlatanlar sonuçta hep aynıdır, değişmezler.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Hüsnü Çaksen, MS hastalığı ile ilgili bir makale kaleme alır. Ardından bu makale hakemli bir dergide yayınlanır. Ancak bu dergi öyle İslamî çalışmaların yayınlandığı bir dergi değildir.
Makale Alman tıp ve bilim yayıncısı Thieme’de yayınlanır.
Hocamız kaleme aldığı bu hakemli tıp dergisinde yayımlanan makalesinde MS hastalığı için ” Allah’tan gelen bir ödül, sınav ya da ceza gibi doğaüstü sebepler olduğuna güçlü bir şekilde inanıyoruz”. İfadelerini de kullanır.
Bu arada MS (Multiple Skleroz) hastalığının; kas güçsüzlüğü, dengede bozukluk, yürüme ve konuşma aksaklığı ile kendini belli eden ve merkezi sinir sistemini etkileyen bir hastalık olduğunu da hatırlatmış olalım.
“Sonuç olarak, pek çok MS hastasının hastalıklarının sebebini, dünyadaki pek çok kültürdeki dini bağlamla doğaüstü nedenlere bağladığını vurgulamak isteriz. Tepkilerinden korktukları için bu inancı sağlık profesyonelleriyle paylaşmadılar. İkinci olarak, bu her ne kadar bilimsel olarak kanıtlanamasa da bazı MS hastalarındaki hastalığın temel sebebinin Allah’tan gelen bir ödül, sınav ya da ceza gibi doğaüstü sebepler olduğuna güçlü bir şekilde inanıyoruz. Üçüncü olarak, kader, Allah’ın isteği ve Allah’tan gelen bir ödül ya da test gibi doğaüstü sebeplere inanan pek çok MS hastası psikososyal, zihinsel ve manevi olarak huzur ve rahatlık buldu. Dolayısıyla, sağlık profesyonellerinin dini bağlamlı doğaüstü sebepler konusunda eğitilmesi ve MS hastalarının doğaüstü inançlarını sağlık hizmetleri profesyonelleriyle konuşma konusunda cesaretlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz.”
Görüleceği üzere hocamız ateist ve deist bazı ilim adamları ! gibi materyalist ideolojisini ilmi hakikatlerin üzerine çıkarmamış. Olması gerektiği üzere İlim adamı gibi objektif davranmış. İlminin gereği olarak inancını açığa vurucu ifadelere yer vermiştir.
Ama ne acıdır ki. Alman Tıp Bilim çevrelerinin saygıyla ve takdirle karşıladığı makaleye bizde bilim adına şarlatanlık yapan çevreler saygı gösterememişlerdir.
Saygı göstermek şöyle dursun derin bir hazımsızlık göstermişlerdir. Kendilerinin ulaşamadıkları başarıya gölge düşürmek için hakemli ilmi dergilerde de yolsuzluklar yapıldığını dile getirmişlerdir.
Maalesef bilime saygılı görünmeye çalışan Odatv her zaman olduğu gibi bu hazımsızlığın içinde yer almıştır.
Bu vesileyle bir daha anladık. Ülkemizde bilim çevreleri İslam ve gerçek müminler söz konusu olduğunda bilimsel tarafsızlıklarını bir kenara atabilmektedirler.
İnkarcılık zaten körlük değil de nedir?
MİRATHABER.COM – YOUTUBE