Bilirkişi raporları ve resmi mahkeme kararlarında çokça cümle düşükleri ve imla hataları vardır.
Biz elimizde ki resmi metinleri, aynen basılmaları halinde tam olarak okunamayacakları için, çok az bir müdahale ile aslına sadık kalarak temize çektik.
İstanbul C. Savcılığı
Dosya no:Hz.1981/701
Ali Rıza Demircan tarafından yazılan, “Süleymaniye Minberinden İSLAM NİZAMI” adıyla İstanbul’da 1980 yılında yayınlanan (3) ciltlik kitabın, incelenmesi amacıyla tarafınızdan bilirkişi olarak tayin edilmekle gerekli araştırma yapılmış, bu konuda varılana kanaat ve sonuç aşağıda belirtilmiştir.
Kitabın 1. cildi, beşinci baskıdır. Otağ Matbaasında (384) sayfa olarak basılmıştır. Adından da anlaşıldığı gibi, konular, İslâm nizamıyla ilgili olup, Süleymaniye Camiinde yapılan hutbelerin toplanarak, bir araya getirilmesinden oluşmuştur.
Ana bölüm olarak, ilkin İslam binasının temelleri, ikinci olarak, (Nizamımız Kur’an, Önderimiz Hazreti Muhamed’dir) üçüncü olarak (Hayat, İman ve Cihaddır), dördüncü olarak (İlim, İslâmın Hayatı, Müminin Sevgilisidir), beşinci olarak (İçtimai Adalet), altıncı olarak (Olmaya Devlet Cihanda Bir Nefes Sıhhat Gibi), yedinci olarak (Vazifelerimiz ve Değerlerimiz) üzerinde durulmaktadır.
Bu ciltte, özellikle s. 53, 57, 114, 115, 138, 267, 267, 343 de kalemle çizilen kısımlar, pasajlar dikkati çekici, Ceza Hukuku özellikle TCK.m.163 açısından dikkate değer nitelikte görülmüştür.
Kitabın ikinci cildi, beşinci baskıdır, 384 sayfadır. Ana bölüm olarak sırasıyla (Hakimiyet Allah’ındır), (Hayatın İçinden Gölgeler ve Gerçekler), (Cemiyet Yapımız), (Tefekkür), (İbadet) (Ebedi Hayat), (Şanlı Mazi Özlenen Gelecek) başlıklarını taşımaktadır.
Kitabın 3. cildi, üçüncü baskıdır, 362 sayfadır. Ana bölümleri sırasıyla (Allah Erlerinin Vasıfları), (İslâm Güzellik Dinidir), (Zina ve Zinaya Götüren Haramlar), (İslâmda İş, İşveren ve İşçi), (Ruhi Terbiye), (Buhranlarımızın Kaynağı, İslamdan Sapmadır) (Görevlerimiz ve Değerlerimiz), (Hakka Çağırma ve Batıldan Sakındırma) başlığını taşımaktadır.
Bu ciltte, s. 18, 19, 20, 22, 23, 31,34 38, 76, 77, 78, 82 ve… de kalemle çizilen kısımlar, TCK.m.163 açısından dikkate değer nitelikte, görülmüştür.
Bu şekilce özetlenen kitapta (her üç ciltte) lâikliğe aykırı propagandanın yer yer yapıldığı görülmektedir. Ancak bu laikliğe aykırı propagandanın şahsi veya siyasi nüfuz temin etmek veya devletin temel nizamlarını dini esaslara uydur maya yönelik açık ve seçik bir propaganda, kitapların bütünlü ğü içinde müşahede edilmemiştir.
Bu neticeyi muhtevi rapor saygı ile sunulur. 26.4.1981
Bilirkişi Bilirkişi
Prof. Dr. Sahir ERMAN Prof. Dr. Erol CİHAN
****
Öğretim Üyelerince İslâm’a Göre Cinsel Hayat
Sarıyer Asliye Ceza Hâkimliğine
Dosya No: 1985/317
Sarıyer Asliye Ceza Hâkimliği’nin 9.10.1985 tarihli ara kararı ile TCK 175/ son madde ve fıkrasına aykırı olup olmadığının tesbiti için bilirkişi tayin edildiğimiz, Ali Rıza Demircan tarafından yazılmış “İslama Göre Cinsel Hayat” (İki cilt, Nisan 1985, İstanbul) adlı kitap ve dosya münderecâtı, uzmanlık alanlarımız açısından ayrı ayrı incelenmiş ve aşağıdaki hususlar tesbit edilmiştir.
Kitapta yer alan 400’den fazla hadis içinde “uydurma” tek bir hadis yoktur. 42 (kırk iki) hadis hakkında “zayıf” veya “bir râvisi zayıf” kayıtlan bulunmaktadır. Bir hadisin ravisinin de “metruk” olduğu kesinlik kazanmıştır. İki hadis için de “garîb” denmektedir. ** Bu hadisler de yazarın başkanlığa verdiği cevaplarda ifade ettiği gibi, “fıkhî bir hükme mesned” kılınmamıştır. Meselâ ravisi metruk olan hadis “evlenen kişinin şeytanı feryad eder” başlığı ile evlenmeye teşvik sadedinde kullanılmıştır. Kaldı ki zayıf hadis, “sahih ve hasen hadisin vasıflarını taşımayan hadis” olarak, amellerin fazilet yönleri, tergib ve terhib ve ahlâkî üstünlükler gibi konularda bütün âlimlere göre kullanılabilir. Zayıf Hadis’in Mevzuu (uydurma) Hadis ile hiçbir alâkasının bulunmadığı açıktır. Hatta Ebû Davûd ve Ahmed b. Hanbel gibi hadisçiler “zıddına sahih bir hadis bulunmayan ahkâma ait konularda bile, Hz. Peygambere ait olma ihtimalinden dolayı zayıf Hadis’i kıyas’a” tercih etmektedirler. Dört yüzü aşkın hadisin kullanıldığı bir kitapta, dört hadisin ciddî bir şekilde tenkide tâbi tutulabilir olması, yazarın dikkatsizliğini değil, bilakîs dikkatini göstermektedir.
8.Kitapta yer alan hadisler, muteber hadis kaynaklarından seçilmiştir. Dipnotlarda Buhârî, Müslim ve Kütüb-i Sitte’ye dahil öteki eserlere doğrudan yapılan atıfların yanında, Kütüb-i Sitte’den seçilmiş hadisleri ihtiva eden et-Tac ve Mişkâtu’l-Mesabih gibi eserlere de sık sık atıflarda bulunulmuştur. Ayrıca Kütüb-i Sitte’de bulunmayan hadisleri bir araya toplamış olan Mecmeu’z-Ze vâid ve el-Metâlibu’1-Aliye gibi eserler ve yine Ahmed b. Hanbel’in Müsned’i, Muhtasar Kenzi’l-Ummal ve Suyûtî’nin el-Camiu’s-Sağir’i kaynak olarak kullanılmıştır. Ayrıca hadislerin yorumlarında Aynî, Avnu’l-Ma’bud, Mirkatu’1-Mefatih ve Feyzu’l-Kadîr gibi muteber şerhlerden de sık sık yararlanılmıştır. Netice olarak eser, kaynaklar açısından sağlam bir zemine istinad etmektedir.
“Bilfarz bir Kur’ân yasağı ile veya Allah’ın Resulü tarafından konulduğu kesinlik arzeden bir Sünnet yasağı ile kesin olduğu ileri sürülen bir ilmî veri arasında çelişki olsa, mü’min Kur’ân ve Sünneti esas alacaktır. Çünkü Allah ve O’ndan vahy alan Hz. Muhammed yanılmaz. Ama insan veya insanlar yanılabilir. Ya da mevcut gözlem âletleri, araştırıcıları yanıltmış olabilir.”
Bu itibarla mü’min İslâm’ı ilme onaylatmak zaruretini duymamalı, bilakis ilmî verilerin sonuçlarını Kur’ân ve Sünnetle kontrol etmelidir.” (I, 218). “Hataların keffaretlerini sosyal yardımlaşmaya yol kılan İslâm… O ne büyük nizamdır!” (I, 255).
Yazar, okuyucuları İslâmî açıdan cinsel problemleri konusunda aydınlatmak, onlara İslâmî esasları öğretmek maksadıyla, İslâm hukuku ve Hadis kitaplannın çeşitli bölümlerinde bulunan bilgileri bir araya toplamak ve konunun anlaşılabilirliği ölçüsünde açık ifâdelere ve güncel dile yer vermek suretiyle müstehcenlikten uzak bir üslûb kullanmaya çalışmıştır. Cinsel konuların daha önceki devirlerde de İslâm âlimleri tarafından, devirlerine göre yadırganabilir açıklıkta dile getirilmiş olduğu, tarihi ve bilimsel bir gerçektir. Bu ilmî faaliyetlerinden dolayı dini tahkir ettikleri asla iddia edilmiş değildir.
Yukarıda saydığımız hususlar muvacehesinde netice olarak yazarın gerçekten büyük boyutlara ulaşmış bulunan sınır tanımaz seks neşriyatının toplumumuzda yaygınlaştırdığı cinsel alandaki yanlışları tashih ve Müslüman halka konuya ait dinî görüşü öğretmek maksadıyla ve sırf dinî delillere dayalı ve bağlı kalarak bilimsel bir yaklaşımla konuyu işlemeye çalıştığı, “din konusunda toplumu aydınlatma görevi’ni üstlenmiş olan kurum ve kuruluşların görmüş olması gereken bir hizmeti gördüğü, bunu yaparken de açık veya kapalı şekilde dini tahkir ve tezyif etmediği, binaenaleyh suçun maddî ve manevî unsurları açısından müsned suçun sübut bulmadığı kanaatine varılmıştır.
Görüş birliği içinde vardığımız işbu mütalaamızı muhterem mahkemenin ıttılaına saygı ile arzederiz. 9 Aralık 1985
BİLİRKİŞİLER
Doç. Dr. Celal ERBAY, M.Ü. ilahiyat Fakültesi İslâm Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Prof. İsmail ÇAKAN, M.Ü. ilahiyat Fakültesi Hadis Anabilim Dalı Başkanı
Doç. Dr. Ali TURGUT, (Merhum) M.Ü. İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
(DEVAM EDECEK)
MİRATHABER.COM – YOUTUBE