İslam Şerîati İslam’ın bütünü veya onun hukuk düzenidir. İstenen, İlahiyatlarda tezgahlanan ve Diyanet ile temsil edilen sömürülebilir Şerât’siz İslam’dır. Batıcı Laik çevreler Şerîat sözcüğünü her iki anlamıyla İslam’ı yerme amacıyla kullanır.
Yakın tarihimizde Şerîat sözü ile terör estirildiği, insanların sindirildiği ve hatta mahkum edildiği doğrudur. Ama o zamanlar meşhur ceza yasası 163. madde vardı. Bu madde Turgut Özal merhumun öncülüğünde kaldırıldı.
Hukukçu Mahir Gevheri kardeşimizin Mirat Haber.com için yazdığı “ŞERÎATİ SAVUNMAK SUÇ MU?” başlıklı makalede Şerîat’i övmenin suç olmadığını açık ve seçik olarak dile getirdi.
{“Halihazırda yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ve diğer meri kanunlarımızda Şeriat’i savunmanın suç olduğuna dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Sadece bu yeni TCK’nın 309. maddesinde “cebir ve şiddet kullanarak anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs” suç olarak sayılmıştır. Yani bu maddeye göre, mevcut laik düzenin yerine Şeriat düzeninin gelmesini sadece sözlü olarak ve yazılı olarak savunmak suç değil. Ancak Şeriat’in gelmesi için silahlı örgütlenmelere gitmek ve bu silahlarla bir darbe teşebbüsünde bulunmak suç sayılmıştır. Bu madde sadece Şeriat için değil, Komünizm’in, Sosyalizm’in, monarşinin, federasyon sisteminin, özetle mevcut anayasal düzenin aksine bir sistemin gelmesi için cebir ve şiddet ile mücadeleyi yasaklayan ve cezalandıran bir maddedir.
Dolayısı ile bugün, Türkiye’nin de taraf olduğu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi temel milletler arası metinlerde teminat altına alındığı gibi, Anayasa ile de teminat altına alınan fikir hürriyeti ve ifade özgürlüğü kavramları sebebiyle Şeriat’i sözlü, yazılı, basılı, video kayıtlı zeminler üzerinde savunmak serbesttir, buna engel hiçbir mevzuat hükmü yoktur.”}
Makalenin tamamının okunmasını tavsiye ederiz.
Temel iman esasları ve Şerîat’ine yani hayatı bütünüyle yönetici kurallarına yürekten inanan samimi müminler, İslam’ı bir bütün olarak 163. madde tehdidi varken de anlatmaya çalışıyorlardı. Yüreklerine gereğince iman akmamış ilahiyatçılar putlaştırdıkları korkunun gölgesinden çıkamadıkları için Şerîat’in yüceliğini açıklamak şöyle dursun alenen Şerîat bile diyemiyorlardı. Onlar ciddi bir İslamî tebliğ yapmadılar. Okullarda da etkin bir varlık göstermediler.
Geçenlerde vakfımıza gelen yeni emekli olmuş öğretmen ilahiyatçının bizimle bile rahat konuşamadığı ve tedirgin olduğunu görünce ona “ Korkma İslam’ı şerîatiyle anlatmak İslam’a göre cihaddır ama Türk Ceza Kanunu’na göre de suç değildir” demek durumunda kaldım.
Geçen günlerde Şerîat’e iman özürlüsü 14 ilahiyatçı çıktı “Şerîatsiz İslam” dedi ama “İslam, Şerîat ile İslam”dır” diyen ilahiyatçı pek çıkmadı.
Bu günlerde Tağut’a tapar Kemalist yazar Soner Yalçın’ın, muhtemelen yazdırılmış kitabı TAĞUT’u okumaya çalışıyorum. Onun da örtülü amacı Şerîatsiz bir İslam’ı pazarlamak.
Türkiye’de Şerîat güçlendi mi ne!
Ne diyelim Allah Şerîat’i ile nurunu tamamlayacaktır. Kim bilir kader planında İsrail’in azgınlığı, kırk bin şehîd ve dünya halklarının uyanışı belki de Şerîat’le kurulacak aydın geleceğe katkı vermek içindir.
Sözü, sözün de halikına bırakalım:
“Ey iman edenler! Siz içinde yaşadığınız toplumu iyi yönde değiştirmek istiyorsanız, başkalarıyla uğraşayım derken kendinizi, ailenizi ve yakın çevrenizi ihmal etmeyin. Öncelikle kendinizi ıslah edip düzeltmeye bakın! O zaman korkmayın, siz İslâm’ı iyiliği emretme, kötülüğü yasaklama, tebliğ, irşat, cihat başta olmak üzere bütün emir ve yasaklarıyla hayatınıza tatbik ederek doğru yolda yürüdüğünüz sürece, hak yoldan sapanlar size ve davanıza asla zarar veremeyeceklerdir. Unutmayın ki, hepiniz eninde sonunda Allah’ın huzuruna varacaksınız. İşte o zaman Allah, tüm yaptıklarınızı size bildirecek ve hak ettiğiniz ceza veya mükâfatı tam olarak verecektir.” (Maide 105)
ALİ RIZA DEMİRCAN
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-