Özel bir sohbette malından çok borç bırakarak ölen müşterek dostumuzun durumu konuşuldu. Konuşulunca da İslâm açısından konuya açıklık getirmeniz ricamızdır.
İslâm biz Müslümanların hayat düzenidir. Bu ilâhi düzenin kendine özgü mülkiyet ve mîras sistemi vardır. Koca/baba karısının ve yetişkinlik öncesi dönemlerinde çocuklarının nafakasını sağlamakla yükümlüdür.
Ama kocanın/babanın taşınır ve taşınmazları kendilerine özgü olduğu gibi kadının /annenin taşınır ve taşınmazları da kendilerine hastır. (Nisa 32) Bunun gibi ana – babanın mallarıyla çocukların malları da ayrıdır. Yetişkin çocukların kazandıkları kendilerinin olduğu gibi örneğin babasının veya annesinin varisi olan küçük çocuğun aldığı mîras da kendisinindir.
Mal ayrılığı sistemi olarak açıklanabilecek bu İslâmî yapının zaruri sonuçlarından biri de şudur:
Kocanın borcu kadını bağlamadığı gibi, kadının borcu da kocayı bağlamaz. Yani birbirlerinin borçlarını ödemekle yükümlü değildirler. Aynı şekilde ana veya baba yetişkin çocuklarının borçlarından sorumlu olmadıkları gibi çocuklar da anaları veya babalarının borçlarından mesül değildir.
Açıklanan bu ön bilgilerden sonra mîrasa ilişkin bilgiler de verelim:
Ölümü ile geride miras ve borç bırakan kişinin önce borçları, sonra –varsa- vasiyeti yerine getirilir.(Nisa 11,12) Bir hadise göre vasiyet, bırakılan mîrasın üçte birinden fazla olamaz. (Buharî, Vesaya 2-3)
Borçların ödenmesi ve vasiyetin yerine getirilmesinden sonra kalan mîras, varislere Kur’ân ile belirlenen ölçülere göre dağıtılır.
ÇOCUĞU OLAN KADIN EŞ SEKİZDE BİR ANNE İSE ALTIDA BİR ALIR
Eşini, anası-babasını ve çocuklarını varisleri olarak bırakan kişinin karısı malın sekizde birini alırken ana ve babanın her biri altıda bir alır.
Erkek çocuklar da kız çocukların iki katı miras alırlar. Bu farklılık erkek çocuğuna yüklenen görevlerdeki fazlalık sebebiyledir.
Kişi mal bırakmaksızın borç bırakırsa veya borçları bıraktığı maldan çok olursa eşi ve çocukları borcu ödemekle sorumlu değildir. Onların mîrası red işlemi yapmaları da gerekmez.
İslâm Toplum Düzeni’nde alacaklılar, alacaklarını belgelendirerek ancak devletin zekât fonunun “Borçlular” kısmından tahsil edebilirler.
Önemli Not: Çocukların babalarının borçlarını ödeme mecburiyetinde değildir. Ama ödemeleri pek tabii ki büyük bir hayır olur.
ALLİ RIZA DEMİRCAN
YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN