İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, son yıllarda bazı isimler ve odaklar tarafından tartışmalı bir konu haline getirilmeye çalışılan başörtüsü ve hicap konusuyla ilgili, “İslam’da Örtünmenin Felsefesi ve Yeniden Temellendirilmesi” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi.
İslam Düşünce Enstitüsü’nün Youtube hesabından paylaşılan konuşmada Prof. Dr. Mehmet Görmez, modernleşme, küreselleşme ve dijitalleşmenin bu konuda bir baskı ortaya çıkardığını bununla birlikte Müslümanların da İslam’da kadın ve örtünme meselesini doğru temeller üzerine inşa edip izah etmekte zayıf kaldıklarını vurguladı.
Örtünme meselesinin sadece kadınlara has bir durum olarak ele alınamayacağını, bu yaklaşımın konuyu kısır ve kültürel bir değerlendirmeyle sınırlandırmak olacağını söyleyen Görmez, konuyu şu 5 farklı açıdan ele almanın gerekli olduğunu vurguladı ve her birini izah etti.
1)Fıtri temellendirme
2)Kelami temellendirme
3)Fıkhi temellendirme
4)Ahlaki temellendirme
5)Estetik temellendirme
Görmez’in konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
“İslam’da örtünme, kadınların sadece yüzlerine ve vücutlarına ait değil, hürmetlerine ve hukuklarına dairdir. Örtünme, avret perdesi olarak emredilmemiş, şeref şiarı, ismet ridası yahut hürmet ihramı olarak farz kılınmıştır. İnsanlar arası ilişkiyi tanzimde örtünmenin maksadı kadını dört duvar arasına hapsetmek değildir. Bilakis kadının toplumsal, kamusal alanda var olmasını temindir. Her iki cinsin müşterek paylaştığı nezih bir hayatı inşadır.”
Örtüden Vazgeçmek Sadece Ondan Vazgeçmek Değildir
“Bugün örtünmekten vazgeçmek sadece örtüden vazgeçmek değildir. Çünkü örtünme Allah’a karşı derin saygının ifadesidir. Fıtratın güzelce dışavurumudur. Örtünme insana yerini hatırlatır, erdemli bir duruş kazandırır. Neden örtündüğümüzü bilmek gerekir. Allah’ın emrettiği diğer değerlere de sahip olmak gerekir.”
“Küresel Habituslara Boyun Eğmemeliyiz”
“İnsanlık tarihinde son yıllara kadar ağırlıklı olan habitus, yani bireyin davranışlarına yön veren kendimizi içinde bulduğumuz toplumsal hayat, örtünme yönündeyken modern zamanlarda bu habitus örtünmenin terkine ve bedenin teşhirine doğru evrilmiştir. Özgürlüğe düşkünüz, evet. Ama özgürlük, arzulara boyun eğmek, kalabalıklara uymak, herkesleşme değildir; bilakis küresel boyutta bize dayatılan habituslara teslim olmamaktır.”