Bir ayet-i kerimede:
“Ey Âdemoğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise yarattık. Takvâ elbisesi… İşte o daha hayırlıdır. Bunlar Allah’ın ayetlerindendir. Belki düşünüp öğüt alırlar” buyrulmaktadır.: (Araf Suresi 7/26)
Mekke müşrikleri Kâbe-i muazzamayı çıplak olarak tavaf ederken, bu ayet nazil olmuş ve onlar çıplaklıktan men edilmişlerdir. Hadis-i şerifte ise:
“Her bir dinin kendine has bir ahlâkı vardır. İslâm’ın ahlâkı da hayâdır.” Buyrulmaktadır. (Muvatta hüsnül hulk, İbni mace zühd)
Tesettür, örtünmek, gizlenmek anlamlarına geldiği gibi, erkek veya kadının şer’an örtülmesi gereken yerlerini örtmesi anlamına da gelmektedir.
Tesettürü emreden ayet, erkeklere hitap ederken,
“Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar.” Buyurmaktadır. (Nur Suresi 24/30)
Yani tesettür konusunda sadece kadınlar değil, erkeklerde uyarılmaktadır. Çünkü vücudun mahrem yönlerini açığa vurmak, hem erkek, hem de kadın için haramdır. Günümüzde, Allah tarafından tespit edilen ölçüler ortadan kaldırılmış, Gayr-ı Müslimlerin dayattığı kıyafetler tercih edilir hale gelmiştir. Bu durum müminler için bir felaketten başka bir şey değildir
Kadınlara hitap eden ayette ise:
“Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. (yüz ve el gibi ) Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler.” Buyrulmuktadır (Nur suresi 24/31)
Ayette hanımları için, el ve yüz’ün dışında bütün vücudun örtülmesi emredilmektedir. Yani mecburi olarak normal bakış değil, insanı harama götürebilecek bakışlar da kesinlikle yasaklanmıştır. Bu durumu anlatan Efendimiz (s.a.v.), Hz. Aliye hitaben,
“Ya Ali, bakışına bakış ekleme. Zira ilk bakış sanadır, ama ikinci bakış aleyhinedir.” Buyurmuştur.(Tirmizi edep, Ebu davud ede)
Yani bir defa mecburen gördüğün kadına, ikinci defa sakın bakma diyerek öğüt vermiştir.
Zinayı yasaklayan bir ayette:
“Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur.” Buyrulmuştur. (İsra Suresi 17/32)
Görüldüğü üzere ayette “zina etmeyin”denilmemiş,“zinaya yaklaşmayın” buyrulmuştur. Çünkü kişi bir kere zinaya düştükten sonra, haram arzuların ağır baskısına dayanması zorlaşır. Onun için “Zinaya yaklaşmayın”emri verilmiştir.
Zina hususunda azaların rolünü anlatan bir hadis-i şerifte de:
“Gözlerin zinâsı bakmak, dilin zinâsı konuşmaktır. Nefis de temenni eder ve iştah duyar. Ferc de bunu tasdik veya tekzib eder.” buyrulmuştur. (Buhari istizan, Müslim kader, Ebu davud nikah)
Yani zina fiilî olarak haram edildiği gibi, diğer azaların da zina hususunda görev alması haram sayılmıştır.
Bedenimizde ruhumuz gibi Rabbimizin bize bir emanetidir. İman eden her kadın ve erkek, bu emaneti, İslam’ın yasak ettiği şeylerden korumak mecburiyetindedir. Zira mahrem yerleri örtmek, insandaki hayâ duygusunun bir yansımasıdır. Müminin, vücudunu haksız bakışlara karşı örttüğü gibi, başka kimseleri de kendi bakışları ile rahatsız etmeye hakkı yoktur. Çıplaklığın, dinimizin düsturlarına göre açık bir hayâsızlık olduğunu asla unutmamalıyız.28.02.2022
Ali KARA
Emekli Müftü