Boşama ve boşanma gibi insan hayatının bütününü kuşatan Kur’ân yasalarını koyan, yürekten kabul edilip bilinçle uygulanmadığı toplumlarda laik kanunların getirilmesine onay vererek cezalandıran ve İslam’a dönüş yolunu açık bırakan Allah’a koyduğu doğal ve şerîat yasaları adedince hamdolsun.
Kendisine indirilen Kur’ân’ı tebliğ edip uygulayan, boşama ve boşanma bağlamında şahit olduğu ilkel uygulamalar karşısında “Allah’ın Kitabıyla mı oynuyorsunuz?” buyurarak kükreyen Allah’ın Resulü Hz. Muhammed’e salât ve selam olsun.
Bismillah…
Yazımızın başlığına aldığımız sorunun cevabını bilmediğinizi biliyorum. Osmanlı’nın son devir İslam alimlerinden Rize müftüsü merhum Yusuf Karaali hocamız, yardımcısı olan hafızlık hocam Necati Hutoğlu’na şöyle der:
Varın gerisini siz düşünün.
Geleneksel fıkhımıza göre anlamamız pek zor da -anlatılabilirse- Kur’ân’ın ana çerçevesini belirlediği, Peygamberimizin de aykırılıktan sakındırdığı boşama-boşanma konusunu anlamak kolaydır.
İyi de anlamanın bir faydası var mı? Olmalı. Tatbik imkânı sağlanabilir mi? Sağlanmalı.[1] Kaldı ki Biz Müslümanız, Rabbimizin yasaları muhteşemdir ve bizi bağlayıcıdır.
Yalnızca İmam Hatip mezunları bir milyonu aştı. İmanımızı pekiştirebilirsek neler yapılamaz ki?
Müslümansak Toplumsal Bir talep Oluşturmalıyız
Ahval-i şahsiye dediğimiz evlilik, boşanma ve mîras gibi konuların inanç sistemine göre yaşanabilmesi laik de olsa hukuk toplumlarının nişanıdır. Ama bizde diyanet, ilahiyat, tarikat ve siyaset camiasının böyle bir talepleri olmadığı için yaralanan İslamî onurları ve sızlayan yürekleri de yok gibi. Ama uyarmak ve toplumsal bir talep oluşturmak da imanî görevimizdir.
İnsan Yüceliğini Allah’tan Alır
Kur’an ışığında yapacağımız çalışmalarla görüleceği üzere insan muhteşem üstü bir varlıktır ve insan değerini Yaradan’ından alır.
Yaradan ihtişamlı yaratmış. Yaratırken insan olarak yarattıklarına da haklarını ve özgürlüklerini, özelliklerini ve güzelliklerini ihsan etmiştir. Denemeye uğrattığı için de batıllara ve çirkinliklere eğilimli kılmıştır.
Birbirinin Eşi ve Eşiti Eşler
Yüce Allah, en güzel kıvamda yaratıp yücelttiği insanları erkek ve kadın şeklinde birbirinin Zevci olarak yaratmıştır. Bir diğer anlatımla onları bir bütünün birbirinin eşi ve eşiti fakat işlevleri farklı iki parçası kılmıştır. Bu gerçek Rûm sûresinin 21.âyetinde kadınlara ve erkeklere yönelik olarak şöylece açıklanır:
“Kendileriyle bütünleşip huzur bulmanız için kendi türünüzden biri diğerinin zevci olan eşler yaratması, böylece aranızda Meveddet (cinsel câzibe ) ve Rahmet (sevgi) var etmesi, O’nun varlığının delillerindendir. Hiç şüphesiz bunda düşünen bir topluluk için çıkarılması gereken nice dersler vardır.”(Rûm 21)
Rabbimiz, birbirine eğilimli ve ihtiyaçlı yarattığı erkek ve kadının birlikteliğini de evliliğe bağlamıştır.
Boşama-Boşanma Evlilik Hayatını Bir Bölümüdür
Yüce Rabbimizin insanlara yönelik son yasalarını (emirleri ve yasaklarını) ihtiva eden Kur’ân-ı Kerîm, insan ve toplum hayatını evlilik üzerine oturtmuştur. Süreklilik şartı ile kurulabilen evliliğin yaşatılması için eşlere karşılıklı görevler yüklenmiştir.
Dinimizde evlilik hayatının bir parçası olabilecek boşamaya-boşanmaya da genişçe yer verilmiştir.
Allah’ın En Sevmediği Helâl Boşamamadır
Peygamberimizin açıklamasına göre en sevmediği helâl boşanma olmakla birlikte Rabbimiz boşamaya/boşanmaya izin vermiş, öneminden ötürü boşamayla ilgili kuralları sevgili peygamberimize bırakmadan Kur’ân’da bizzat açıklamıştır.
Kur’ân’da konuya ayrılan Talak sûresinin ilk yedi ayeti ile Bakara sûresinin alakalı dokuz ayetinde (228-232, 233, 236,237 ve 241) erkek tarafından boşama ve kadın tarafından boşanmanın nasıl yapılacağı bildirilmiştir.
Kur’ân’da sunulan ölçüler insan doğasıyla ötüşür niteliklidir. Yaratan kullarına merhametli olduğu için bu alanda da insan onurunu ve eşlerin menfaatlerini koruyucu ölçüler koymuştur.
Mîrasta Bir, Boşama-Boşanmada Sekiz Sınır Konmuştur
Rabbimiiz bizzat koyup değiştirilemez kıldığı mîrasa ilişkin yasalarının sonunda (Nisa 4/11,12) onların “Hududullah” yani aşılmaması gereken sınırları olduğuna bir kere değinirken boşama-boşanma ile ilgili kurallarının uygulanması gereğine Hududullah ifadesini kullanarak sekiz defa yer vermiştir.
Rabbimiz bununla da yetinmemiş, koyduğu kurallarını önemine bir çok şekilde dikkat çekmiştir.
Şimdi dikkatimiz çekilen bu ifade özelliklerine onbir madde halinde değinmeye çalışalım:
1.) Boşama-boşanma ile ilgili kuralların Allah’ın sınırları (Hudûdullah) olduğuna sekiz defa açıklık getirilmiştir. {Talak 1 (İki defa) Bakara 229 (Dört defa) ve 230 (İki defa)}
2.) Konu üç defa Allah’a ve ahiret gününe iman ile irtibatlandırılmıştır. (Talak 2; Bakara 228,232)
3.) Boşanma ile ilgili sınırları aşanların nefislerine zulmetmiş olacakları ve zalimler arasına gireceklerine vurgu yapılmıştır. (Talak 1, Bakara 229, 231)
4.) Boşama-Boşanma ile ilgili kuralların bilgili fertlerden oluşan topluma yapıldığı ve değerinin ancak onlar tarafından bilinebileceğine işaretle ilgili kuralların Rabbimizin indirdiği nimet olarak algılanması gereği bildirilmiştir. (Bakara 230, 231)
5.) Boşanma- boşanma ile ilgili işlemler yapılırken eşler arasında başta saygı olmak üzere erdemlerin korunması için İslam’ın ve olgun aklın gereği evrensel değerler anlamına Marûf ilkesinin gözetilmesi öğütlenmiştir. {Bakara 228,232,233,236,241; Talak 2 (İki defa), 6 }
6.) Üç defa “Vettekullah/” ifadesine yer verilerek aman Allah’ın boşamayla ilgili emirlerine aykırılıktan korunun uyarısı yapılmıştır. (Talak 1; Bakara 231,233)
7.) Boşamada kadınlara zarar verici olmaktan sakınılması gereğine işaret edilirken ilgili bazı görevlerin işlerini Allah görüyor gibi güzel yapanların ve Onun yasalarına aykırılıktan korunanların üzerinde Hak görev kılındığı açıklanmıştır. (Talak 2; Bakara 231, 236, 241)
8.) Allah’ın belirlediği boşama-boşanma ile ilgili kuralların daha verimli, daha arı duru ve öğütlenebilir yücelikte olduğuna dikkatlerimiz çekilmiştir. (Bakara 232; Talak 2)
9.) Boşama-boşanma ile ilgili kuralları Allah’ın bildiğine ve bizim gereğince bilmediğimize dikkat çekilmiştir. (Bakara 232) Ayrıca Rabbimiz, boşama -boşanma kurallarını koyduğu ayetlerin sonunda karşı konulamaz güç sahibi manasına Aziz ve her işi yerli yerinde yapan anlamına Hakîm sıfatlarıyle birlikte Alîm ve Besîr yani her şeyi bilen ve gören sıfatlarına da yer vererek bize aykırı davranışlarımız ve içtihatlarımızın sorumluğunu hatırlatmıştır.
10.) Boşama-boşanma ile ilgili kurallar Allah’ın ayetleri olarak nitelenmiş ve bu ayetlerin bağlamından koparılarak alay konusu edilebilecek şekilde hafife alınması haram kılınmıştır. (Bakara 231)
Amaç güdülmese de “Boşsun, boşsun, boşsun “ şeklinde yapılan ve üç evlilik ve boşanma hakkını birden kullanma girişimi olan İslam dışı boşama, Allah’ın boşama ile ayetlerini hafife alma ve aldırmanın örneği olarak görülebilir.
11.) Boşama-boşanma yasalarına uyarak yürekten kulluk gösterenlere Rabbimiz yeni imkânlar oluşturacağını, zorluklardan sonra kolaylıklar yaratacağını, çıkış yolları halkedeceğini, bilinmedik ve beklenmedik şekilde rızık kapılarını açacağını bildirmektedir. ( Talak 1,24,7)
Hulasa Kur’ân’da en ağır ve uyarıcı bir dille açıklanan konuların başında boşanma – boşama konusu gelmektedir.
Allah’ın böylesine önem verdiği boşama ve boşanma sistemi ülkemizde bir asırdır yürürlükten kaldırılmış, kaldıranlar zalim de bizler neyiz?
Devam edecek
[1] Ülkemiz şartlarında dindar olarak görülebilecek insanlarımızın örneğin faiz ve boşanma hassasiyeti bir ölçüde devam etmektedir. Fetva İste ünvanlı sitemize gelen soruların önemli bir kısmını bu konular oluşturmaktadır.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…
View Comments
Teşekkürler hocam. Çok önemli ve netleştirilmeyen, günümüzde nasıl uygulanacağı karmaşık görünen bir konuyu inceliyorsunuz.