Giriş
Yüce Mevlâ’mızın bizler için yarattığı varlıklardan bir bölümünü de hayvanlar oluşturur. Evcillerinden,yırtıcılarına, küçücüklerinden pek azim/büyük olanlarına kadar hayvanlar şükrümüzü gerektiren nimetlerdir. Bu sebeple onları tanımak, onlara karşı görevlerimizi bilmek ve onlar aracılığıyla şükrümüzü yapmak konumundayız. Hayvanları tanıyabilmek için onları yaratan Allah’ın açıklamalarına, Rabb’inden aldığı bilgilerle konuşan Peygamberimiz Hz.Muhammed’in duyurularına muhtacız.
Yeryüzündeki tüm diğer varlıklar gibi hayvanlar da, Allah’ın, bizlerin yararlanması için yarattığı ve bilmediğimiz türlerini çeşitlendirerek yaratmakta devam ettiği varlıklardır. [1]Biz onların taşımacılığından, yün ve kıllarından, derilerinden, sütlerinden,etlerinden,ses ve görünüm güzelliklerinden yararlanırız.Ekolojik dengeye katkılarından, ilmî çalışmalarımız için ilham kaynaklarımız olmalarından, tövbesiz günahlarımızdan ötürü onlar aracılığıyla uğratılacağımız azap türlerini kavramamıza katkılarından faydalanırız.
Hayvanların,Rabbimiz’in bilgisi, kudreti,merhameti ve amaçlı yaratıcılığını idrakimize yaklaştırmaları gibi, bilmediğimiz daha nice hizmetleri vardır.
Kur’ân’ımızda hayvanlara Bakara (İnek), En’am (Koyun, Sığır, Deve), Nahl,(Arı), Neml (Karınca), Ankebût (Örümcek) ve Fîl (Fil) gibi hayvan isimlerini taşıyan sûrelerle dikkatlerimiz çekilmektedir.
Sûre isimleri taşıyan inek , arı, karınca örümcek ve fil yanı sıra attan aslana ,kurttan yılana, sivrisinekten balığa, deveden koyuna ve keçiye kadar bazılarının da isimlerine yer verilmektedir.Böylece hayvanların, bizlere fayda sağlamak amacıyla yaratıldığı âyetlerle açıklanmaktadır.Örneğin Yasin sûresinin71-74.âyetlerinde şöyle buyrulmaktadır:
“ Kudretimizi kullanarak kendileri için değerli nice nice hayvanlar yarattığımızı görmezler mi? Biz o hayvanları onların iradesine boyun eğdirdik. Bir kısmını binek olarak kullanabiliyor, bir kısmının da etlerini yiyorlar.Onlar için bu hayvanlarda daha bir çok faydalar ve içilecek (süt)l er var. Bütün bunlara rağmen hâlâ şükretmeyecekler mi? ”
Bilimsel verilere göre filler ve balinalardan tek hücrelilere kadar irili ufaklı yaklaşık ikiyüz bini denizlerde takriben bir milyon hayvan bizim için yaratılmıştır.Onlardan izleyebildiğiz ve temas kurabildiğimiz pek az olmakla birlikte Rabbimiz Kurân’da, Peygamberimiz mübarek sözlerinde hayvanları nasıl değerlendireceğimizi ve onlara karşı vazifelerimizi açıklamıştır.
Bu açıklamalara göre hayvanlar bizler için yaratılmış varlıklardır; biz insanlar gibi belli bir amaç doğrultusunda yaratılmışlardır; Allah’ı zikreden duygulu, özgün duâlı yaratıklardır ve onlar biz insanlara, yaratılış özellikleriyle çatışıldığı ve genelde ölümcül darbelere uğratıldıkları için zarar verirler.
Kur’ân ve Sünnet ışığında bizim için yaratıldıklarına ve bazı özelliklerine değindiğimiz hayvanlara karşı vazifelerimizi şöylece özetleyebiliriz:
Rabbimizin ihtiyaç halinde kesilmeleri ve avlanmalarına izin verdiği hayvanların dışındaki bütün hayvanların hayat haklarına saygı duymak; hayvanlara merhametli olmak; acı vermemek; işkence yapmamak; yaratılış düzenleriyle oynamamak ve onları kutsallaştırıp putperestliğe ve haramlara aracı kılmamak…Bütün bunlar da vazifelerimizi oluşturur.[2]
Yaptığımız bu girişten sonra insanlara en yakın olan hayvanlardan biri olan,bunun için de Kur’ân ve Sünnet’te[3] Hayl ismiyle yer bulan at konusuna girebiliriz.Girerken de yukarıda açıklanan özelliklere atların da sahip olduğunu ve vazifelerimizin onlara karşı da geçerli olduğunu hatırlatmak isteriz.
Ali Rıza DEMİRCAN
[1] Nahl 8,Fatır 1
[2] “Hayvanlara Bakışımız ve Görevlerimiz “ başlıklı makalemize bakınız.
[3] Sünnet: Peygamberimiz Hz.(Hâzreti) Muhammed’i.n sözleri,davranışları,işleri ve onaylarıdır.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi