Bizim iman sistemimize göre hiç kimse yapmadığı işten ötürü Allah katında ve hukuken sorumlu değildir. ( Fatır 35/18) Ama azgınlığı onaylayarak kalpler günahkâr olabilir. (Bakara 2/283)
Kişiler yapılan zulümleri oylarıyla destekliyorsa ve yaşadığımız iletişim çağında en basit sebeplerle kullandığı sosyal medyayı zulümlere karşı kullanmıyorsa, İslam’ın, ortak aklın ve ilmin ret etti eylemler anlamına Münker’den men etmediği için de günahkar-suçlu olur.
İNSAN KORKAN VARLIKTIR
Her ülkede azınlık olmaları sebebiyle hakikat payı varsa da Yahudilerin korkak bir millet olduğu genellemesine takılmayalım ama insan ve hele zalim insan korkan bir varlıktır.
Hz. Musa gibi cesareti, öfkesi ve beddualarıyla tanıdığımız Hz Musa, kardeşi Harun ile Firavun’a gitme emrini aldıklarında korktuklarını açığa vurarak şöyle yakarmışlardır:
“Ey Rabb’imiz! Bu zalimin bize kötülük yapmasından veya büsbütün azgınlaşmasından korkuyoruz.” (Taha 20/45)
Empati yapalım, şimdilerde siz değil bir İslam ülkesinde, İsrail’de ve dünyanın herhangi bir ülkesinde yaşayan bir Yahudi olsanız korkmaz mısınız? Sizin İsrail’in yaptığı zulümleri kınadığınıza tanık olmayan veya onayladığınıza şahit olan insanlar, ama bu gün ama yarın size tavır koyamaz mı? Adil vicdanların onaylayamayacağı bir saldırı da bulunamaz mı?
Bu sebeple biz Amerika’nın desteğine veya onayına güvenerek İsrail kedisini ve dünya Yahudiliğini bombalıyor, diyoruz.
İNSAN YAHUDİLER VAR
Biz insan Yahudilerin var olduğunu, yapılan zulümler için yürek sızısı duyduklarını da biliyoruz.
Amerika Kongre binasındaki baş kaldırı da bunun bir örneği. Ama bazı şeytanlaşıp yırtıcılaşan Yahudilerin kendilerini batıl inançları doğrultusunda yüce yaratılışlı farklı insanlar olarak gördüklerini, kendilerinden olmayan insanları emirleri altına girmesi gereken hayvan benzeri köleler olarak algıladıklarını da biliyoruz. Bombalamaktan başka bir şey yapamayan korkak Yahudiler bu yırtıcı şeytanlara örnektir.
BİZ MÜSLÜMANLAR YAHUDİ KOMŞULARIMIZA SAHİBİZ
Rabbimizin emri gereği ihsan ile yani yardım ve korumakla yükümlü olduğumuz örneğin gayr-ı müslim komşularımız koruyucuyuz. (Nisa 4/36) Ama insanların çoğunun adaletle düşünemediği, akıllarıyla değil şartlanmış duygularıyla hareket ettikleri de bir gerçektir.
Artık ne İsrail’de ve ne de İsrail dışında, çocuklar dışında hiçbir akıllı Yahudi kendisini güvencede göremez.
YAHUDİLİK DÜŞÜŞE GEÇMİŞTİR
Hamas tarafından çökertilebileceği kanıtlanan İsrail bundan böyle düşüşe geçmiştir. İsrail mi Amerika’yı, Amerika mı İsrail’i kullanıyor bilemeyiz ama dünyanın nefretini kazanmış Amerika’ya ve şimdilerde onu yönlendiren Yahudi lobisine de güvenilemez veya nereye kadar güvenilebilir?
Hamas tek başına ve hele hele Hizbullah ile Amerika’sız İsrail’i bitirir. Bu kadarını biz de bilmiyorduk ama Habertük’ten Mehmet Akif’in ifadesiyle Gazze’liler ölüme her an hazır bir halk. İzdırapların ve İslam’ın iman esaslarının yoğurduğu bu halkın üzerine bomba yağdırılabilir ama teslim alınamaz. Ölür ölür ama dirilir. Kaldı ki çok yakın gelecekte devreye girebilecek ve İslam Dünyasını örgütleyebilecek Türkiye gerçeği de var. Müslümanlar Filistin’i 12 asır, Osmanlı ecdadımız da dört yüz sene adaletle yönetmiştir. 1917 de İngilizlere de geçici olarak verilmişti ve bu dönem Yahudileşen İsrailoğulları azınlık altı azınlıktı.
FITRAT KARDEŞİYİZ VE İYİLİK İSTERİZ
Yahudilerle Hz. Âdemin çocukları olarak fıtrat kardeşiyiz. Beş yüz senedir aramızda bulunan ama Osmanlı devletine darbe vuran Yahudiler bizi bilir. Zalim olmayanlar için hep hayır düşünürüz. Bu da imanımızın gereğidir.
Yahudiler kendilerini güçlü gördükleri bu dönemde Amerika’ya güvenerek değil, adalet ve merhamete yönelerek kendilerini güvenceye almaya çalışmalıdır.
Çünkü Müslümanlar ve dünyanın her yerinde İsrail’in zulmüne başkaldıran insaflı insanlık silahlı ve silahsız binlerce Hamas çıkarmaya muktedirdir. Bu sefer Hamaslar kültürde, hukukta, ekonomide ve sanatta da kendilerini göstereceklerdir. Yıllar çabuk geçer, milletlerin hayatında yarım asır bile nedir ki?
İnsanız, uyarıyoruz. İşgal zulümle sürdürülemez ve sürdürülemeyeceği de görülmektedir. Korku ile yaşama da hayat değildir. Peygamberimizin ifadesiyle Allah aklı insanlara kendisini tanımaları ve insanlarla adalet ve merhamet çizgisinde iyi ilişkiler kurmaları için vermiştir ve Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
“Ey iman edenler! Allah, inancınızdan dolayı sizinle savaşmayan ve sizi yurdunuzdan çıkarmayan kimselere —kâfir bile olsalar— iyilik yapmanızı ve onlara adaletli davranmanızı yasaklamaz. Tam tersine, adaletten kıl kadar ayrılmamanızı emreder. Hiç kuşkusuz Allah, âdil davrananları sever. “ (Mümtehine 60/8)
Ali RIZA DEMİRCAN
YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ