İsrail işgalcileri, Doğu Takvimini takip eden Hristiyan toplulukları arasında Işık Şabatı’nı kutlamak için Hristiyan ibadetçilerin Kutsal Kabir Kilisesi’ne erişimini engelledi. Peki Şabat nedir? Kısaca açıklamak gerekirse; ‘Pazar günüyle başlayan haftanın 7. günü olan Cumartesi, mutlak bir iş görmezlik günü olarak saptanmış ve bu güne “Şabat” adı verilmiştir. Şabat, kutsal addedilen bir gün olarak bireyin her türlü mesleki işine ara verip kendini ibadet ve Tora (Tevrat) öğrenimi yoluyla Tanrı’ya özgüleştirmesi yanında, ruhsal tarafını güçlendirmesinin beklendiği bir gündür. Şabat koşulları cuma günü, gün batımıyla başlayıp, cumartesi günü gün batımı sonrasına kadar devam eder.’
Eski Kentin girişlerine, özellikle de Kutsal Kabir Kilisesi’nin yakınındaki “yeni kapı” ya barikatlar inşa edildi ve Batı Şeria’nın dört bir yanından ve Yeşil Hat içindeki alanlardan birçok ailenin, turistin ve vatandaşın erişimi engellendi. Filistin Yönetimi ve Ortodoks kurumlar bunu açıkça ibadet özgürlüğünün ihlali olarak görüyorlar.
Anadolu Ajansı’nın aktardığına göre görgü tanıkları, İsrail polisinin Kutsal Kabir Kilisesi’ne ulaşmaya çalışan Hristiyanları dövdüğünü söyledi. Görgü tanıklarına göre İsrail’in kısıtlamaları diğer Filistinli Hristiyanların kiliseye ulaşmasını engelledi ve şehirdeki polis kontrol noktalarında polisle revelerler (zevk ve sefaya düşkün kimseler) arasında çok sayıda çatışma yaşandı.
Hiziplerin Feshi
Filistinli gruplar, Kutsal Kabir Kilisesi’ndeki işgal güçlerinin ihlallerini reddetti ve İslami direniş hareketi (Hamas), uluslararası toplumu işgal makamlarına, insan hakları ve uluslararası hukukun açıkça ihlali anlamına gelen politikalarını durdurmaları için baskı yaptı.
Hareket, işgalin Filistinli Hristiyanların Şabat günü kutlamalarına kısıtlama getirmesinin ırkçı işgal önlemleri ve ibadet özgürlüğünün ve kutsal yerlerin apaçık ihlali olduğunu vurguladı. İslami Cihad, Filistinli Hristiyanların ibadet özgürlüğüne ve dini gözetimine karşı bariz saldırganlık olarak nitelendirdiği şeyi de kınadı.
Açıklamada, “Terör politikasıyla işgal tüm Filistin halkını hedef almakta, İslami ve Hristiyan kutsallıklarını ihlal etmektedir.” denildi. Buna karşılık, Filistin’in kurtuluşu için Halk Cephesi (PFLP), Hristiyan ibadetçilere yönelik işgalin sıkılaştırılmasını kınadı ve bu önlemlerin Kudüs kentindeki kutsal yerlerin sistematik olarak hedeflenmesi çerçevesinde geldiğini söyledi. Bu kısıtlamalar Kudüs’ü ve İslami ve Hristiyan kutsal yerleri şehir Judaize planların bölümlerinden biri olan, işgalciler ve yerleşimcilerin saldırganlık olarak nitelendirdi ve halk hareketinin devam etmesi gerektiğini vurguladı.