İsrail Kahpeliğe Doymuyor. Yardım Tırları Talan Edildi
İsrail’in İnsafsızlığına Son Yok: Filistin’e Yardım Tırlarını Durdurup Yollara Taşlar Seriyorlar.
İsrail’in İnsanlık Dışı Tutumu: Yardım Tırlarını Durdurdurdular ve Yollara Taşlar Serdiler..
İsrail’in zalimane tavrı, her geçen gün daha da açığa çıkıyor. Son olarak, yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin Filistin’e giden yardım tırlarını durdurup yollara taşlar sermesi, İsrail’in insanlık dışı politikalarının bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Bu zalimane eylem, sadece insani yardım faaliyetlerine engel olmakla kalmıyor, aynı zamanda Filistin halkının acılarını arttırmaya yönelik bir saldırı olarak da değerlendirilebilir.
Filistin’in İhtiyaçlarına Engeller: İsrail’in Yardım Faaliyetlerine Karşı Nefret Dolu Tutumu
Filistin’in insani ihtiyaçlarına yardım eli uzatmak isteyen sivil toplum kuruluşlarının, İsrail’in engellemeleriyle karşılaşması, insanlık adına büyük bir utanç vesilesidir. İsrail’in zalimce tavrı, Filistin halkının zor durumunu daha da kötüleştirirken, aynı zamanda uluslararası toplumun sessizliği de bu vahşete ortak olmaktadır. İsrail’in insanlık dışı politikalarına karşı mücadele etmek, tüm insanlığın ortak sorumluluğudur.
Dünya Sesini Yükseltmeli: İsrail’in Hukuk Tanımazlığına Karşı Uluslararası Tepki
İsrail’in hukuk tanımaz tavrına karşı, uluslararası toplumun daha etkili bir şekilde sesini yükseltmesi gerekmektedir. Filistin’e yönelik yapılan yardım faaliyetlerinin engellenmesi ve yardım tırlarının durdurulması, uluslararası hukuka açık bir şekilde aykırıdır. Bu nedenle, İsrail’in insanlık dışı eylemlerine karşı uluslararası tepkilerin daha da arttırılması ve bu zalimane politikalara son verilmesi için bir an önce gereken adımların atılması hayati öneme sahiptir.
HABER YORUM
Bu habere yapılacak çok yorum var aslında…
Biz, bütün bu rezilliklere imza atan, kendilerini seçilmiş ırk olarak gören ve Müslüman sivilleri katletmeyi savaş zanneden zibidi takımına ayetle cevap vermek istiyoruz:
“Ey Yahudiler ve ey Hristiyanlar! Yoksa siz İbrahim’in, İsmail’in, İshak’ın, Yakup’un ve onların soyundan gelen Peygamberlerin Yahudi veya Hristiyan olduklarını mı iddia ediyorsunuz? Oysa Yahudilik de Hristiyanlık da, peygamberlerden çok sonraları din adamları, rahipler ve yorumcular tarafından icat edilen kurallar, düzenlemeler ve ayinlerden ibarettir. Dolayısıyla, Hz. Musa ve Hz. İsa da dâhil, hiçbir peygamber “Yahudi” veya “Hristiyan” değildi ve olamazdı. Aksine, bütün peygamberler, “Yalnızca Allah’a kulluk etmek ve O’ndan gelen bütün emirlere tam bir teslimiyetle itaat etmek” anlamına gelen “İslâm” inancına bağlı birer “Müslüman” idiler.
Ey İslâm davetçisi! Bütün bunlara rağmen, hâlâ iddialarında diretirlerse, onlara de ki: “Siz mi daha iyi bilirsiniz, yoksa Allah mı? Allah hem Kur’ân’da hem de elinizdeki muharref Tevrat ve İncil’de bu hakikati açıkça bildirmişken, hâlâ bâtıl iddianızda diretecek, kendi kitabınızda yer alan gerçekleri inkâr etme pahasına inadınızı sürdürecek misiniz?“ Şu hâlde, Allah tarafından kendisine ulaşan bir tanıklığı bile bile gizleyenden daha zalim kim olabilir? Hz. Muhammed’in, daha önceki peygamberlerin tahrif edilen mesajını orijinal hâliyle ortaya koyan hak peygamber olduğunu bile bile, bu hakikatin şahitliğini ve savunuculuğunu yapmak yerine onu gizleyen ve birtakım tevillerle gerçeği çarpıtan hahamlardan, papazlardan, sözde din âlimlerinden daha zalim, daha kötü kim olabilir? Şunu asla unutmayın ki, Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.” (Bakara 140)
MİRATHABER.COM