İsrail konusunda ihracatçılarımız, yöneticilerimizden daha bilinçli davrandılar. İsrail’e yapılan ihracatta yaşanan değişim, Türk şirketlerini yeni pazarlara yönlendiriyor. Özellikle çelik ve tarım sektörlerindeki gerileme, Türkiye’nin küresel ticaret stratejisinde önemli bir kırılma noktası oluşturuyor. İsrail’e yönelik kitlesel boykotlar ve şirketlerin bu konudaki tavırları, sadece ekonomik değil, aynı zamanda etik ve sosyal sorumluluk odaklı bir dönüşümü de beraberinde getiriyor. Türk şirketleri, yeni pazarlara açılarak, küresel rekabet avantajlarını artırma yolunda önemli adımlar atıyor.
Gazze İşgali Sonrasında Türk-İsrail Ticaret Dengesi Sarsıldı
İsrail’in Gazze’yi işgali, Türkiye ile İsrail arasındaki ticaret dengesini temelden sarsarken, Türk şirketleri de bu değişim karşısında yeni pazarlara yöneliyor. Ekim 2023’ten bu yana yaşanan gelişmeler, Türk iş dünyasının İsrail’e ihracattaki stratejilerini yeniden gözden geçirmesine neden oldu.
İhracatta Çelik ve Tarım Sektörleri Öncü Rol Oynuyor
İsrail’e yapılan ihracatta en büyük düşüş, çelik ve tarım sektörlerinde yaşanıyor. Özellikle çelik sektöründe İsrail’e yapılan dış satım, yüzde 62’lik bir azalışla 35,1 milyon dolara gerilerken, tarım ürünleri sektöründe de benzer bir eğilim görülüyor. Türk şirketleri, bu sektörlerdeki kaybı alternatif pazarlara yönelerek telafi etmeye çalışıyor.
Türkiye’nin İsrail İle Ticaret Hacmindeki Yüzde 31,1’lik Azalış ve Alternatif Pazarlar
Türkiye’nin İsrail’e olan ihracatı Ocak ayında bir önceki yılın Eylül ayına göre yüzde 31,1’lik bir azalışla 318 milyon dolara düştü. Bu azalış, Türk şirketlerinin stratejik bir değişim içinde olduğunu gösteriyor. İsrail’in yerine Almanya, ABD, Irak, Suriye, Ukrayna gibi ülkelerin öne çıkması, Türk şirketlerinin küresel ölçekte rekabet avantajını artırmaya yönelik atılımlar olarak görülüyor.
İsrail Boykotu Kitleselleşiyor – Şirketler İsrail’e Karşı Tavır Alıyor
İsrail’in Gazze’ye saldırılarına karşı dünya genelinde başlayan bireysel boykotlar, artık kitlesel bir hal alıyor. Yurt içindeki şirketler de bu küresel harekete katılarak İsrail’e karşı tavır koyuyor. Bu durum, sadece ticari bir değişimi değil, aynı zamanda etik ve sosyal sorumluluk anlayışını da öne çıkarıyor.
İsrail’e Alternatif Pazarlar: Almanya, ABD, Irak ve Suriye Öne Çıkıyor
İsrail’e yapılan ihracatta yaşanan gerileme, Türk şirketlerini alternatif pazarlara yönlendiriyor. Almanya, ABD, Irak ve Suriye gibi ülkeler, Türk şirketlerinin yeni stratejileri çerçevesinde öne çıkan destinasyonlar arasında bulunuyor. Bu yeni pazarlara açılan kapılar, Türkiye’nin küresel ticaretteki rekabet gücünü artırma yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Sektörel Değişimde Çelik ve Tarım Ürünleri Öne Çıkıyor
Ocak ayında yaşanan sektörel değişim, özellikle çelik ve tarım ürünleri sektörlerinde oldu. Çelik sektörünün İsrail’e ihracatında yaşanan yüzde 62’lik düşüş, Türk şirketlerinin bu alandaki stratejilerini gözden geçirmelerine sebep oldu. Aynı zamanda tarım ürünleri sektöründe de benzer bir eğilim gözlemleniyor.
Türkiye’nin İsrail İle İhracatındaki 21 Sektördeki Değişim
Ocak ayında Türkiye’nin İsrail ile olan ticaretindeki 21 sektörde yaşanan değişim, geniş bir perspektif sunuyor. Çelik, tarım ürünleri, deri ve deri mamulleri gibi sektörlerde yaşanan azalışlar, Türk şirketlerini yeni pazarlara yönlendirmeye teşvik ediyor.
İsrail Boykotu ve Türk İhracatının Geleceği
İsrail’e yönelik kitlesel boykotlar, Türk şirketlerini yeni bir döneme taşıdı. Sadece ticaret değil, aynı zamanda etik değerler ve küresel sorumluluk anlayışıyla şekillenen bu dönüşüm, Türk ihracatının geleceğini şekillendirecek önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.
Özellikle 7 Ekim’den sonra, İsrail mallarını boykot gündeme gelmiş, insanlar Filistin’e destek çıkmak adına İsrail ürünlerini boykota yönelmişlerdi. Bu boykotla insanımız, “İsrail’e ihracatın durdurulması” noktasında yöneticilerimizin yapamadığını yapmışlar, bugüne kadar da boykotun arkasında durmuşlardı. Bizim bu konuda ki görüşümüz, İsrail’ ihracatın tamamen durdurulmasıydı
Yöneticilerimiz İsrail’e İhracatı kesmeyip günde sekiz ticari gemi göndermeye devam etse de girişimcilerimiz kendi inisiyatifini kullanarak, İsrail haricinde başka pazarlar buldular ve bulmaya devam ediyorlar. Bu gerçekten, insanımızın Filistin davasına büsbütün ilgisiz kalmadığının göstergesidir. İhracatçılarımızın, yöneticilerimizden daha bilinçli olması, bizim açımızdan da sevindirici bir durumdur.
Sıra, İsrail’den gelen ithal mallara ve özellikle ithal tohumlara gelmiştir. Yöneticilerimiz, İsrail’den alınan ebter tohumları almamalı, çiftçilerimizi Anadolu tohumlarına yönlendirecek kararlar alarak uygulamaya koymalıdırlar. Zira insanımız, artık ithal tohumlardan üretilen domates ve diğer genetiği değiştirilmiş ürünler yemek istememektedir.
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…