islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,5031
EURO
36,4292
ALTIN
2.955,81
BIST
9.302,94
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

İsrail Medyasından Türkiye’ye Tehdit: Türkiye’de Bir Sonraki Depremi Bekliyorlarmış!

İsrail Medyasından Türkiye’ye Tehdit: Türkiye’de Bir Sonraki Depremi Bekliyorlarmış!
7 Kasım 2023 10:30
A+
A-

İsrail medyası Türkiye’yi hedef alan bir yayın gerçekleştirdi.

Gazze’de bir soykırım gerçekleştirmeye devam eden zalim Siyonist İsrail, Gazze’ye topyekûn olarak açıkça desteğini açıklayan Türkiye’yi hedef alan yayında 6 Şubat Maraş merkezli gerçekleşen depremine atıf yaptı. Sosyal Medya üzerinden yapılan paylaşımda harap olmuş bir Türkiye resmedilirken İbranice düşülen notta ise; “Bir sonraki depremi bekliyoruz” ifadeleri kullanıldı.

Konuyu değerlendirmesi ve derin analizler yapması için Yüksek Teknoloji Araştırma Merkezi (YUTAM) Başkanı Ömer Memoğlu’na sorduk. Memoğlu da Mirat Haber’den Sadi Özgül’e konuyu değerlendirdi.

Ömer Memoğlu, YUTAM bünyesinde MİTAM adı verilen Mitolojik/Sembolik Araştırma Merkezi de bulunduğunu ve ilgili merkezin Türkiye’ye yönelik mitolojik, sembolik ve psikolojik harp üzerine istihbarata karşı koyma faaliyetleri yürüttüğünü, ancak çalışmaların güvenlik sebebiyle açık kaynak olarak yayınlanmadığını ilk kez duyurdu.

Sn. Memoğlu röportaj talebimizi tekrar kabul ettiğinizi için size teşekkür ederiz. Sizinle iletişime geçtiğimizde bir araştırma merkeziniz olduğunu belirtmiştiniz. Bir sakıncası yoksa araştırma merkezinizden bahseder misiniz? İsmi nedir? Neleri araştırır?

Sn. Memoğlu bu sorumuza verdiği cevabında şunları söyledi;
“Araştırma merkezimizin adı; kısa adı MİTAM olan Mitolojik Araştırma Merkezi’dir. Merkezimizde faaliyet gösteren arkadaşlarımız bu konularda uzman ve özel olarak seçilmiş kişilerdir. Kariyerlerini bu tarz sembolleri araştırmak, sembolik harp konseptlerini okumak/analiz etmek, global medya üzerindeki mitolojik/sembolik göndermeleri deşifre etmek ve psikolojik savaşa karşı koymak üzerine modeller geliştirmek çerçevesinde çizen arkadaşlardır. Ancak güvenlik sebebiyle merkezimizin çalışmalarını açık kaynak olarak yayınlamıyoruz”

“Türkiye’yi hafife almasınlar”

İsrail’in Türkiye’yi hafife almaması gerektiğini vurgulayarak sözlerine devam eden Memoğlu, “İlk defa sizler aracılığıyla Türkiye’de böyle bir merkezimiz olduğunu açık kaynak üzerinden duyurduk. Bunun sebebi de şudur. İsrail medyasının Türkiye’ye yönelik sergilediği tutum bir psikolojik/sembolik harp örneğidir. Türkiye’yi bu tarz bir psikolojik savaşa karşı koymada zayıf zannederlerse bu konu kendi ülkelerinde yaşanan paramotor vukuatına/ya da siber saldırı üzerinden 7 saatlik hava savunma sistemlerinin kapanması olayına döner. Onun için bizi hafife almak gibi bir yanılgıya asla kapılmasınlar” ifadelerini kullandı.

Sn. Memoğlu İsrail Sosyal Medya üzerinden İbranice yayınladıkları “Bir sonraki depremi bekliyoruz” resimli göndermesi için neler söylemek istersiniz. Bu resimde dikkatimizi çeken mavi renkli kapşonlu biri var. Mavi aynı zamanda İsrail bayrağının rengidir. Bu konuda nasıl bir değerlendirmede bulunursunuz?

“Bir sonraki depremi bekliyoruz” göndermesini yapay zekâya çizdirdiklerini ancak çizim esnasında verilmek istenen sembolik/psikolojik mesajın da algoritmik olarak çalışmaya işlendiğini vurgulayan Memoğlu, “Yapay zekâya çizdirdiklerini iddia ettikleri yayında yapay zekâya verdikleri sembolik mesaj/harp koduna kadar Türk bayraklarının üzerinden verilmek istenen mesajlarda dahil olmak üzere, resmin ön yüzündeki kapüşonlardan birinin neden mavi renk olduğu ya da bu kişinin/kişilerin kimin/kimlerin silüeti olduğuna kadar deşifre ettik. Sokağın hangi sokak, binaların hangi binalar olduğunu, Deniz kuvvetlerimizin İstanbul’da gerçekleştirdiği geçit törenine kadar yapılan tüm göndermelerin tamamını analiz ettik” ifadelerini kullandı.

 

Sn. Memoğlu hatırlarsanız 6 Şubat Maraş depremi meydana geldiğinde kurtarma çalışmaları da sürerken İsrail Ordusunun (IDF) resmi Twitter hesabı üzerinden Türkiye’ye yönelik “iyi hafta sonları” içerikli bir paylaşım yayınlanmıştı. Kurtarma çalışmalarını sürdürürken sudan sebeplerle aniden ülkemizden ayrılmışlardı. Ayrılırken çektikleri toplu resmi de o paylaşımlarında kullanmışlardı. Burada verilmek istenen bir mesaj mı vardı? Bu mesajı nasıl okumalıyız?

‘Bir sonraki depremi beklediklerini’ belirterek Türkiye’yi hedef almalarının İsrail’in/İsrail medyasının ilk vukuatı olmadığını belirten YUTAM Başkanı Memoğlu; “6 Şubat depremlerinin ardından Türkiye’ye yönelik yabancı ülkelerden yardım ve arama-kurtarma birimleri gönderildi. Bu birimlerin içerisinde İsrail’den gelen ve IDF’ye bağlı bazı birimlerde vardı. Aynı dönemde ne hikmetse Twitter platformu üzerinden ‘iyi hafta sonları’ mesajı yayınlama furyası başlamıştı. Hatta Vatikan’da İtalya üzerinden ‘İstanbul kedileri sever’ göndermesi yapıyordu. Kedilere selam çakıyordu. Peki, kimdi bu kediler? Aynı İsrail bu seferde deprem bölgesinde el yazması bir Tevrat ele geçirdiğini kendi medyası üzerinden servis ediyordu. Peki şimdi buradan soruyoruz. Hangi yabancı devlet, yabancı bir devletin topraklarına yardım adı altında giderek el yazması kutsal kitap ele geçirdiğini medyası üzerinden servis ederek kendi adını hırsıza çıkarmak ister? Ya da neden bunu yapar? Bunu ancak şu sebeple yaparlar. O da saklamak istenen daha büyük bir operasyon olduğunda konuyu çok farklı yöne çekmek içindir” değerlendirmesinde bulundu.

Sn. Memoğlu; yaptığınız değerlendirmenizde Vatikan’ın “İstanbul kedileri sever” göndermesinden bahsettiniz. Bu ifadedeki İstanbul vurgusu dikkat çekici. Daha önceki röportajlarımızda İstanbul üzerine oynanmak istenen küresel şeytani planlardan bahsetmiştiniz. Bu göndermenin o planlarla bir bağlantısı var mı?

İstanbul kedileri sever göndermesindeki detayları analiz eden YUTAM Başkanı Ömer Memoğlu, “İtalya’nın (Vatikan’ın) ‘İstanbul kedileri sever’ paylaşımındaki kediler Israel Defence Force Unit 669’a işaret etmektedir. Vatikan’ın İstanbul için hazırladığı master planda İsrail’in görev tanımı-misyonu Büyük İsrail’i kurmak mı? Armageddon savaşı mı? Yoksa BOP projesi göstermeli arka planda hazırlanan bir Ekümenopolis yaratmak mı? İtalya’nın ‘İstanbul kedileri sever’ göndermesi, bu kedilerin IDF 669’u işaret etmesi, İstanbul’a yönelik bir sızma olmuş olabileceğinin bir göstergesiydi o dönem. Gelen yardım ekiplerinin içerisinde yalnızca İsrail’den gelen ekiplerin bazılarının yüzlerinin buzlanmış olması da şüpheliydi. Hatta yardım adı altında geldikleri zaman bizim güvenlik güçlerimize silahlarını teslim etmek istemediler. Sonra silahları teslim edip tarama cihazlarını arama-kurtarmada kullanacaklarını belirterek içeri girdiler. Sahi o tarama cihazları ile ne aradılar?” ifadelerini kullandı.

 

Sn. Memoğlu gayri nizami harp konusunda uzman olan İsrail IDF Birim 669’a karşı daha öncede önemli uyarılarınız olmuştu. Okuyucularımız için de dikkat çekici uyarınızı güncelleyerek tekrarlamak ister misiniz?

Memoğlu; “Yüksek Teknoloji Araştırma Merkezi (YUTAM) olarak o dönem IDF’ye bağlı Birim 669’un ülkemize yönelik bir sızma faaliyeti gerçekleştirmiş olabileceğine yönelik uyarıda bulunmuştuk. İtalya’nın ve Vatikan’ın ‘İstanbul kedileri sever’ göndermesindeki kedilerin IDF Birim 669 olduğu yönünde görüş bildirmiştik. Bugün aynı İsrail ‘bir sonraki depremi bekliyoruz’ mesajlı bir yayın ile Türkiye’yi hedef alıyor. Ellerindeki teknoloji bir sonraki depremin tahmini olarak ne zaman olabileceğine dair öngörü sunuyor olabilir. Bununla birlikte ABD’nin 2002 yılında gerçekleştirdiği Millenium Challenge tatbikatını ve bu tatbikatın senaryosunu da asla unutmamak lazımdır. Ardından bu tatbikat senaryosunu inceledikten, Türkiye’ye yönlendirilen yabancı uyruklu Afgan/Suriyeli unsurlar da hesaba katılarak sonrasında ise İsrail’in yayınladığı görsel yayına bir daha bakmak lazımdır” uyarıları içeren değerlendirmede bulundu.

Mirat Haber ailesi olarak röportaj taleplerimizi hiçbir zaman geri çevirmediği için YUTAM Başkanı Sn. Memoğlu’na tekrar teşekkür ediyor çalışmalarında başarılar diliyoruz.

Son söz olarak; Allah (c.c) İslam ve Müslüman düşmanı küresel şeytanlara ve hizmetkarlarına fırsat vermesin diyoruz.

Röportaj: Sadi ÖZGÜL

 

ETİKETLER: Manşet