İsrail, protestolardan veya başka birtakım olaylardan hüküm giymiş olan Arap vatandaşlarının vatandaşlığını iptal eden bir yasa onayladı. Buna karşın yasaya karşı çıkan muhalif görüştekiler, yasanın yalnızca İsrailli Arapları hedef almadığı için ırkçı bir tutum sergilediğini söylüyor.
İsrail, Filistin Yönetimi’nden mali yardım alan ve aynı zamanda kendilerince terör suçundan dolayı hüküm giydirmiş oldukları Arap vatandaşlarının, mevcut vatandaşlıklarını iptal etmeyi öngören bir yasa çıkardı.
Yasa aynı zamanda işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Filistinlilerin oturma haklarının ellerinden alınmasına da izin veriyor.
Milletvekillerinin büyük bir çoğunluğu, etkilenenlerin İsrail Devleti’ne ihanet ettiğini söyleyerek yasanın lehinde oy kullandı.
Durumu eleştirenler ise yasanın ırkçı olduğunu ve insanları vatansız bırakarak uluslararası hukuku ihlal ettiğini savunuyor.
Saldırı düzenlediği iddia edilen Filistinli mahkumlara, Filistin Yönetimi tarafından verilen aylık maaşlar da oldukça tartışmalı.
İsrail, şiddeti teşvik ettiğini söyleyerek meseleyi “öldürmenin bedelini ödeme” politikası olarak nitelendiriyor.
İsrail, İsrail vatandaşlığına veya Kudüs’te oturma hakkına sahip olup aynı zamanda Filistin Yönetimi tarafından mali destek aldığından şüphelendiği kişilerin banka hesaplarını donduruyor veya mal varlıklarına da el koyuyor.
Pek çok Filistinli, İsrail hapishanelerindeki mahkumları ulusal mücadelelerinin kahramanları olarak görüyor. Öte yandan Filistin Yönetimi de onlara ödenen meblağları birer sosyal yardım olarak görüyor.
İsrail parlamentosunda ağırlıklar, yeni yasanın yüzlerce tutukluyu etkileyeceğini gösteriyordu.
Bu işin sonunda işgal altındaki Batı Şeria veya Gazze Şeridi’ndeki Filistin Yönetimi tarafından kontrol edilen bölgelere, bu kimselerin sınır dışı edilebileceği öngörülmektedir.
Derin bir siyasi bölünme döneminde, yasa 94’e karşı 10 oyla kabul edildi ve aşırı sağcı iktidar koalisyonu üyeleri ve muhalefet partileri lehte oy kullandı.
Filistin Dışişleri Bakanlığı ise yasayı “ırkçılığın en kötü biçimi” olarak nitelendirdi.
Tasarıya itiraz eden muhalefet milletvekilleri, bunun ayrımcı olduğunu çünkü Filistinlilere yönelik saldırılardan veya diğer ciddi suçlardan hüküm giymiş Yahudi İsrailliler için geçerli olmayacağını söylediler.
Ahmed Tibi, eski Başbakan Yitzhak Rabin’e suikast düzenleyen İsrailli Yahudi aşırılık yanlısına atıfta bulunarak, “Örneğin, Yigal Amir bir başbakana suikast düzenledi – (ancak) vatandaşlığı iptal edilmedi ve buna dair hiçbir öneri yoktu” diye ekledi.
Arap vatandaşlar, İsrail nüfusunun yaklaşık beşte birini oluşturuyor ve genellikle kendilerini Filistinli olarak ya da onlarla dayanışma içinde bulunan bir kesim olarak tanımlıyor.
https://www.bbc.com/arabic/middleeast-64634122