TV haberlerinde yıllarca, Filistin meselesi konusunda “Filistin sorunu, İsrail barış görüşmeleri” diyerek haber yapılınca; bizler de dahil insanların kafasında Filistin ve Filistinliler bir sorun olarak yerleşirken, İsrail’in ise barışın tarafında olduğu imajı yerleştti. Şimdi anlıyoruz ki bu, bilinçli olarak yapılmış… Oysa sorun, o bölgeye sonradan yerleştirilen ve yıllar içinde yayılmacı bir politika izleyerek bu toprakların tamamını işgal eden Siyonistlermiş…
Bizde bu yazımızın başlığını “İsrail sorunu, Filistin barışı meselesi” koyarak, İslam ümmetinin başına büyük bir bela olarak tasallut edilen Siyonizm’in ve İsrail’in hakkında birkaç cümle yazalım….
***
Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Mecusiler tarafından kutsal sayılan Kudüs ve Mescidi Aksa, hiç şüphesiz ki bütün insanlığın ortak değeri konumundadır. Yaşlı dünyamızın savaş sarmalında yaşadığı bu dönemde, şu çok iyi bilinmelidir ki, dünyaya barışın ve huzurun gelebilmesi için ilkönce Filistin’de dolayısıyla da Kudüs’de barışın ve huzurun sağlanması gerekmektedir. Kudüs’e barış ve huzur ortamı gelmediği müddetçe, ortadoğu ve dünyanın diğer bölgelerine barış ve huzurun gelmesini beklemek, safdillik olur…
Özellikle, Yahudiler ve Hıristiyanlarda ki mehdi anlayışı, Kudüs ve mescidi Aksa’nın bağrına düşmüş bir kor, bir ateştir. O ateş, bütün insanlığı cayır cayır yakmaktadır. Ahir zamanda Mehdi’nin gelmesi için Yahudilere göre pornografi ve ensest yaklaşımların çoğalması, Hıristiyanlara göre de savaş ve gözyaşının artması gerekmektedir. Buna inanan ve amel eden Siyonist ve evenjalistler; “Tanrıyı kıyamete zorlamak” adına hareket etmekten çekinmemektedirler. Bugün, bütün pornografik yayınların arkasında Siyonist Yahudileri, savaşların ve katliamların arkasında ise haçlı zihniyetini temsil eden evanjalist Hıristiyanları bulursunuz. Perdeyi biraz daha aralayıp baktığınız da ise, Siyonist ve Evanjalistlerin birlikte hareket ettiğini müşahede edersiniz. Zira bir evanjalist olan Trump’ın ağlama duvarına giderek dua ettiğini hepimiz biliyoruz.
Diğer taraftan ise, Hz.Davut(as)’ın inşasına başladığı vefatından sonra da Hz. Süleyman(as)’ın tamamladığı Mescidi Aksa’nın yıkılarak, Sion dağında Süleyman mabedinin tekrar inşası ve bütün dünyanın bu merkezden yönetilmesi, Siyonistlerin gerçekleşeceğine inandıkları bir rüyasıdır. Bilindiği gibi İsrail şu anda Mescid-i Aksa’nın altını kazmaktadır. Siyonistlerin bunda ki amacı ise, içinde “Hz. Musaya inen on emrin tabletleri ve Hz. Harun’un asasının bulunduğu “kutsal sandığı” bulabilmektir.
İşte bugün, Kenan ilinde ki kargaşanın, katliamların, savaş ve zulümlerin sebebi maalesef budur.
***
Rahmetli Erbakan hocam meclis kürsüsünden “İsrail yüz yıllık beşyüz yıllık planlar yapıyor” diye haykırdığın da bazı siyasetçiler söyleneneleri hafife aldığını göstermek adına otuziki dişini göstererek sırıtıyordu. Geçtiğimiz günlerde o planlardan biri, hayata geçirilmesi için Abd ve İsrail tarafından bir adım daha atıldı.
Temellerini Theodor Herzl’in attığı İsrail devleti, hepinizin bildiği gibi 14 Mayıs 1948 yılında kuruldu. Kenan ili olarakta bilinen Filistin topraklarında ve Ortadoğuda, o günden beri kan ve gözyaşı eksik olmadı.
Birinci dünya savaşının çıkarılmasının iki sebebi olduğu, neredeyse bütün tarihçilerin ortak görüşü haline geldi. Bu sebeplerden birincisi Osmanlı devletini yıkmak, ikincisi ise İsrail devletini kurmak…
Filistin ve Kudüs, sadece Müslümanların değil, tüm insanlığın kanayan yarasıdır. Zira çıkacak olan veya çıkmış olupta adının konamadığı üçüncü dünya savaşının bütün mahiyeti, sebep ve sonuç göstergeleri Filistin ve Kudüs endekslidir. Irak’ın ve Suriye’nin savaş yoluyla karıştırılması, Suriye sınırımızda bir kürt devletinin kurulmak istenmesi, Abd’nin Pyd denen terör örgütüne silah yardımı yapması, Mısır’da Mursinin bir darbeyle indirilerek yerine Sisi’nin getirilmesi, İsrail’in güvenliği için yapılan palanların neticesidir.
Geçtiğimiz günlerde Siyonist düşüncenin ortaya koyduğu ve Filistin’in sonunu hazırlamaya yönelik bir plan, ABD ve İsrail tarafından açıklandı. Bu plana göre Kudüs, İsrail’in başkenti olacak, Doğu Kudüste Filistin için sembolik bir başkent oluşturulcak, sanki Filistin’in elinde toprak kalmış gibi her iki tarafın da toprakları korunacak, göç etmiş mülteci konumunda ki Filistililer terkettikleri kendi topraklarına geri dönemeyecek, Filistin tarafı bu planı kabül ederse, ABD diğer Arap ülkelerinden elde ettiği paralardan elli milyar doları Filistine aktaracak…
En garip ve absürt olanı ise bu planın Ortadoğuya barış getireceği masalı…
Pardon! Bir dakika…
Siz Irak’a ve Suriye’ye de barış getirecektiniz değil mi? Afganistan’ı karıştırma sebebiniz de buydu galiba… Golan tepelerini de İsrail topraklarına hibe ederken de barış için çabalıyordunuz öyle mi? Karıştırdığınız ülkelerin listesi uzun maalesef…
Yani Trump, Bütün insanlığın ve özelllikle Müslümanların gözünün içine baka baka alay ediyor. Ama alay edene değil de kendisiyle alay ettirenlere bakmak lazım.
ABD’den güya üçyüz Milyar dolarlık silah alarak, dünyanın en büyük enerji şirketi olan Aramco’nun bütün gelirlerini ABD’ye peşkeş çeken ve PYD’ye yüz milyon dolar yardım yapan Suudi Arabistan yönetimine bakmak lazım.
Kuveyt’e bakmak lazım… Birleşik Arap emirliklerine bakmak lazım..
Kendi egoları peşinde koşan ve Mursi’nin başını yiyen Sisi’ye bakmak lazım..
Hülasa; ABD ve İsrail’e bu fırsatları veren bütün ahmak takımına bakmak lazım…
Ah Kudüs’üm ah..
Gözü yaşlı Kudüs’üm…
Bağrı yanık Kudüs’üm…
Rahiyası başka olan Kudüs’üm…
Dostlarının vefasızlığı, düşmanlarının zulmü arasında sıkışan Kudüs’üm…
(Devam Edecek)
Şaban DOĞAN
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi