İsrail terör örgütü gücünü nereden alıyor?
İsrail denilen terör örgütü, 7 Ekim’den bu yana Gazze’yi bombaladı ve binlerce insanı katletti. Şimdi de güvenli bölge olarak ilan ettiği Refah kentini bombalamaya başladı. Ve Refah kentine kara harekatı yapacağını duyurdu. Filistinlilere, Mevasi bölgesi sizin için güvenli bölge olacak yalanını söylüyor ve Refah kentini boşaltın diyor.
İsrail terör örgütü, bütün dünyanın gözleri önünde Filistinliler ile dalga geçiyor. Aslında İsrail, İslam ümmetiyle dalga geçiyor…
Sorunun cevabını, İslam İşbirliği Gençlik Forumu’nun “Filistin Özel Oturumu”unda konuşan Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş vermiş:
“İsrail’in bunu ortaya koyarken en büyük gücü ne askeri gücüdür, ne arkasındaki Batı dünyasının gücüdür, ne finans gücüdür, ne medyadaki gücüdür ne de başka alanlardaki gücüdür. Hiç şüphesiz bu güçler İsrail’in bu kadar pervasız hareket etmesine neden oluyor. Ama en büyük gücü; İslam âleminin paramparça, dağınık olması ve işbirliğinden uzak bir noktada durmasıdır. Yani bizim dağınıklığımız, inisiyatif alamamamız, karar veremememiz İsrail’in en büyük gücünü oluşturuyor.”
Tamam da Sayın Kurtulmuş, o zaman da bize şu soruları sormak düşmez mi?
-Parçalanmış ve hatta sizin deyiminizle paramparça olmuş İslam alemini, bir abi bir lider olarak 21 yıldan beri neden toparlayamadık?
-İslam Ortak Pazarı, İslam ülkeleri ortak para birimi konusunda neden bir çalışma yapamadık? Yani İslam ülkeleri arasında siyasi, teknolojik ve kültürel birliği kurmak için adımları niye atmadık?
Şimdi çıkarak “İsrail’in bu kadar pervasız hareket etmesinin nedeni, İslam âleminin paramparça, dağınık olması ve işbirliğinden çok uzak bir noktada durmasıdır” demek; “Biz İslam birliğini kurmayı başaramadık. İslam alemine lider olamadık” demekle eşdeğer değil midir?
İşin özeti şu ki, İsrail’i desteklemedik. Ama onun Siyonist düşüncelerini hayata geçirme konusunda yaptığı hain planların da önüne geçebilecek adımları atmadık.
Yaptığımız yanlışlardan Allah’a sığınıyoruz ve şu ayeti kerimeyle yazımızı sonlandırıyoruz:
O Allah ki, önceki ümmetlerin ardından şimdi de sizi yeryüzünde ilâhî adaleti egemen kılmakla görevli yönetici ve halifeler yapmış ve bu göreve uygun yetki, güç ve yeteneklerle donatmıştır. O hâlde, her kim bu yetenekleri kötü yönde kullanarak Allah’a karşı nankörlük ederse, şunu bilsin ki, onun bu nankörlüğü kendi aleyhinedir. Çünkü kâfirlerin nankörlüğü ve inkârcılığı, Rab’leri katında ancak onlara karşı gazabın artmasına sebep olur. Evet, kâfirlerin nankörlüğü, onların yıkılış ve yok oluşlarını hızlandırmaktan ve ziyanlarını artırmaktan başka bir netice doğurmaz. (Fâtır Suresi 39)
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…
View Comments