İsrail‘in, İbni Sina hastanesini basarak öldürdüğü gencin görüntüleri yayınlandı. İsrail özel harekat güçlerinin, işgal altındaki Batı Şeria’nın Cenin kentinde bulunan İbni Sina Hastanesine düzenlediği baskın, uluslararası toplumda büyük yankılar uyandırmaya devam ediyor. Sivil kıyafetler içinde ve doktor önlükleri giyerek hastaneye sızan yaklaşık 10 İsrail askeri, 3. kata çıkarak susturuculu silahlarla 3 Filistinliyi öldürdü. Bu olay, insan hakları ihlalleri konusunda yeni bir tartışma başlattı.
Olayın detaylarına dair bilgiler, Filistin resmi haber ajansı WAFA tarafından paylaşıldı. Haberde, öldürülen üç Filistinliden ikisinin kardeş olduğu ve isimlerinin Muhammed ve Basil Eymen el-Gazavi ile Muhammed Velid Celamine olduğu belirtildi. Bu trajik olay, sadece Filistin ve İsrail arasındaki çatışmanın derinliğini değil, aynı zamanda sivil alanlarda yaşanan şiddetin boyutlarını da gözler önüne serdi.
25 Ekim 2023’ten bu yana İbni Sina Hastanesinde tedavi gören Basil Eymen el-Gazavi’nin hikayesi, birçok insanı üzdü. Genç Filistinlinin hastanede tedavi görürken öldürülmesi, uluslararası hukuk açısından ciddi soru işaretleri doğurdu. Bu olay, hastanelerin savaş ve çatışma kuralları içinde nasıl bir “güvenli alan” olarak kabul edilmesi gerektiğine dair tartışmaları da alevlendirdi.
Basil’in ölümü, sosyal medyada ve uluslararası haber ajanslarında geniş yer buldu. Yayınlanan görüntüler, olayın vahşetini ve masumiyetin nasıl hedef alındığını gözler önüne serdi. Bu trajedi, dünya genelinde insan hakları savunucuları tarafından kınandı ve İsrail’in işgal politikalarına yönelik eleştirilerin artmasına neden oldu.
Basil Eymen el-Gazavi’nin öldürülmesi, uluslararası arenada geniş çapta tepki topladı. Birçok ülke ve insan hakları örgütü, İsrail’in bu eylemini kınayarak, sivil yerleşim alanları ve hastanelere yapılan saldırıların kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Bu olayın ardından, birçok insan hakları örgütü ve uluslararası kuruluş, olayın bağımsız bir şekilde soruşturulması çağrısında bulundu. Ayrıca, hastanelerin ve diğer sivil yapıların korunması gerektiğine dair uluslararası hukukun daha etkin uygulanması gerektiği konusunda genel bir fikir birliği oluştu. Basil Eymen el-Gazavi’nin hikayesi, savaş ve çatışma bölgelerinde insan haklarının korunmasının önemini bir kez daha gündeme getirdi.
Şu görüntüleri izledikten sonra, yüreği sızlamayan varsa, oturup insanlığından şüphe edebilir.
“Vaad edilmiş topraklar” emelini gerçekleştireceğini söyleyen Siyonist İsrail’in, bir gün gelip bizim topraklarımıza da saldırmayacağını düşünen varsa, onlar da oturup akıllarından şüphe edebilir.
İsrail denilen Katil örgüt engellenmediği taktirde, 2030’lu yıllarda, o yatakta bizim çocuğumuzun ya da torunumuzun olmayacağını söyleyebilecek olan varsa, o da oturup düşünme melekesini bir zahmet kontrol etsin.
MİRATHABER.COM- YOUTUBE-