İsrail-Gazze sınırındaki gerginlikte yeni iddialar ortaya çıkıyor. İsrailli Albay Golan Vach, 14 Ekim tarihli bir videoda, tank ateşi sonucu 8’i bebek 15 İsrailli sivilin öldüğünü itiraf etti. böylece İsrail’in yalanları da ortaya çıkmış oldu. Olay, Gazze’den serbest bırakılan esirlerin anlatımlarıyla birleşince, bölgedeki çatışmaların boyutları gün yüzüne çıkmaya başladı.
Gazze Şeridi’nde yaşanan olaylar, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yönetiminin esir kurtarma politikasıyla ilgili tartışmalara neden oldu. İsrail ordusu, Hamas’ın kontrolündeki tünelleri ele geçirmek için tanklarını kullanırken, Vach’ın itirafları, tank ateşinin sivilleri de vurduğunu gösteriyor.
Gazze‘den serbest bırakılan İsrailli kadınlar, ilginç açıklamalar yaparak 7 Ekim’de uygulanan “Hannibal protokolü” ve tünellere su basma planına karşı tepkilerini dile getirdi. İsrailli yetkililere göre, bu adımlar Hamas’ın elindeki esirlerin kurtarılmasını engellemek amacıyla atılmıştı.
Özellikle, İsrailli esirlerin bulunduğu tünellere “deniz suyu pompalama” planına da ülke içinden sert itirazlar var. Bir kadın, “Eşim tünellere götürüldü ve siz orayı deniz suyuyla doldurmaktan mı bahsediyorsunuz? Tam orada bombalama yapıyorsunuz” şeklinde konuşarak tepkisini dile getirdi.
Gazze‘den serbest bırakılan diğer bir İsrailli kadın ise, “Esirler İsrail ordusunun bombalamasından sağ çıkamayacak. Bizi Hamas’ın değil İsrail’in öldürmesinden korkuyorduk” ifadelerini kullandı.
Gazze sınırındaki çatışmalarda İsrailli sivillerin ölümüne ilişkin tartışmalı bir diğer konu da kibutzlardaki evlere yapılan tank saldırıları. İsrail ordusu Arama Kurtarma Timi Komutanı Albay Golan Vach, “Bu yıkım, tanklarımızın saldırısı yüzünden oldu. Çünkü bu evler ele geçirilmişti ve tüm yerleşimi geri almamız gerekiyordu” dedi.
ABD Başkanı Joe Biden’ın Hamas’ı suçlaması ve bu olayların ortaya çıkmasıyla birlikte, bölgedeki tansiyon daha da yükseldi. Diplomatik çözüm arayışları devam ederken, taraflar arasındaki gerilim giderek derinleşiyor.
HABER YORUM
İsrail’in katliam yapmaya başladığı tarih olan 7 Ekim’in ertesinde, Joe Biden’ın bölgeye gelerek olanlardan Hamas‘ı sorumlu tutmasının “yalan olduğu” gerçeğini biliyorduk. Gün geçtikçe Netenyahu ve Biden’ın yalanları ortaya çıkmakta ve gözler önüne serilmektedir.
Dünya kamuoyunda karizması çizilen ABD ve İsrail’in, Gazze’ye yönelik saldırılarını durdurmaları ve yalanlarına son vermeleri gerekiyor.
Bundan sonra ki süreçte ise, “Filistin, Filistinlilerindir” gerçeğinden hareketle atılacak adımlar, bölgeye Barışın gelmesine büyük katkı sağlayacaktır.
7 Ekim’den bu yana süregelen gelişmeler bir savaş olarak anılacaksa, bu savaşın tek galibi Hamas‘tır. Gerek vatanını savunma noktasında ki dik duruşu, gerekse esir takaslarında İslami çizgisini koruması, Hamas’ı dünya kamuoyunda aklayacak olan gerçeklerdir.
İsrail’in ise, çoluk çocuk demeden sivilleri katletmesi, olayın patlak verdiği ilk günden itibaren yalan beyanlarda bulunması, Siyonist devletin bir taraftan genlerinin ne kadar vahşi ve acımasız olduğunu gösterirken, savaş ahlakından bihaber olan İsrail’in bu savaşı dibine kadar kaybettiğini göstermektedir.
İslam’ın, “Savaşta her şey mubahtır.” kaidesini kesinlikle kabul etmediğini hatırlatarak şu ayeti kerimeyi sizlerle paylaşmak istiyoruz:
“Onları bulduğunuz yerde öldürün. Sizi (yurtlarınızdan) çıkardıkları gibi onları yurtlarından çıkarın. Fitne/şirk öldürmekten daha beterdir. Sizinle orada savaşmadıkları sürece Mescid-i Haram’ın yanında onlarla savaşmayın. Şayet sizinle savaşırlarsa siz de onlarla savaşın. Kâfirlerin cezası işte böyledir.”(2/Bakara 191)
MİRATHABER.COM