İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde İslâm’a Göre Cinsel Hayat Dâvası

İslâm’a Göre Cinsel Hayat Dâvası

(İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Esas No: 1985/143, Karar No.1985/183, Karar Tarihi 22.10.1985. )

Olayın Özeti ve Yargının Başlaması

“İslâm’a Göre Cinsel Hayat” kitabım yayınlanınca çok büyük ilgi görür. Ülkemizin gündemine oturur. Art arda baskılar yapar. CHP milletvekili Yılmaz Demir 21 Mart 1985’de TBBM Genel Kurulunda laikliği ihlâl ettiği gerekçesiyle kitabımız aleyhinde konuşur, ihbarda bulunur.

Diyanet İşleri Başkanlığı onbir üyeden oluşan fakat 8 üyeliği boş olduğu için hukuki varlığı olmayan Din işleri Yüksek Kurulunun mevcut üç üyesine 3 Mayıs 1985 tarihinde bir rapor hazırlatır.

Tayyar Altıkulaç’ın Adalet Bakanlığı’na İhbarı

Din İşleri Yüksek Kurulu adına düzenlenen raporun hazırlatılışından bir hafta sonra 10 Mayıs 1985 de Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç resmi bir yazı ile Adalet Bakanlığına bizzat başvurur. Kitabın yargılanması ve toplatılmasını ister. Yazı şöyle:

“Adalet Bakanlığı’na

Ali Rıza Demircan tarafından kaleme alınan “İSLÂMDA CİNSEL HAYAT” adlı iki ciltlik kitapla ilgili olarak Başkanlığımız Din İşleri Yüksek Kurulu’nun 3 Mayıs 1985 gün K/212-09/43 kararının örneği ilişik olarak sunulmuştur.

Kararın tetkikinden de anlaşılacağı üzere gerçeklik ve ilmilik görüntüsü altında yeterince dini bilgisi olmayanları yanıltıcı ve halkımızın dini hislerini rencide edici nitelikte görülen söz konusu kitabın halkımız için zararlı olduğu mütalaa olunmaktadır.

Bilgilerini ve toplatılması hususunda gereğini takdirlerine arzederim.” Resmi ihbar yazısı için sayfa 392’e bakınız.

İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığının İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesine sunduğu (Hazırlık No. 1985/76; Esasa no: 1985/129; İddianame N:1985/42) iddianamede belirtildiği üzere Adalet Bakanlığının tahriki üzerine İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nca soruşturma açılır, dosya oradan da İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına gönderilir ve İslâma Göre Cinsel Hayat hakkında 163/3 den ceza davası açılır. Savcılık beraat ister ve Mahkeme talep doğrultusunda karar verir. Şimdi sizlere karar metininin başı ve son bölümünü sunuyorum.

Kararın mahkeme safhalarını da içine alan bütününü Ek 5 de okuyabilirsiniz:

K  A  R  A  R

Karar No        : 1985/183

SUÇ : T.C.K.’nun 163. MADDESİNE AYKIRI DAVRANMAK.

SUÇ TARİHİ : Aralık – 1984

K A R A R :

Yukarıda açıklanan nedenlerle, sanık Ali Rıza Demircan ve Mahi Güngör’ün müsned suçtan beraatlerine,

Sarıyer Sulh Ceza Mahkemesinin 16.9.985 tarih, 985/28 müteferrik sayılı toplatma kararı, kitabın T.C.K’nun 175/son ve 163/3 fıkrasına aykırı bulunmasından dolayı verilmiş olmakla, sanıkların T.C.K’nun 163/3. Maddesini ilişkin eylemlerinde suç unsurları bulunmamış olduğundan sözü anılan toplatma kararının bu kısmının kaldırılmasına,

T.C.K’nun 175. maddesine muhalif eylemlerden dolayı sözü geçen kitabın toplatılması hakkındaki kararın kaldırılması veya devamı mevzuunda bu davaya bakan mahkemece düşünülmesine, 2.10.985 tarihinde sanık ile vekilinin yüzlerine karşı diğer sanık Mahi Güngör’ün gıyabında C. Savcısı Bülban Akbaş huzurunda talebe uygun olarak oybirliğiyle verilen kararı usulen ve alenen tefhim olundu. 22.10.985

Başkan 10724                Üye 459              Üye 15592

1. Süheyl Deliorman Altan Akülke        Şemsettin  Şanal

Sarıyer Asliye Ceza Mahkemesi’nde 

İslam’a göre cinsel hayat davası

(Sarıyer Asliye Ceza Mahkemesi Esas 1985/317, Savcılık 1985/436, Karar 1985/412, Karar Tarihi 11.12.1985)

Diyanet İşleri Başkanlığı, “İslâm’a Göre Cinsel Hayat “kitabımızla ilgili olarak hukuki varlığı olmayan Din işleri Yüksek Kurulunun üç üyesine 3 Mayıs 1985 tarihinde bir rapor hazırlatır.

Din İşleri Yüksek Kurulu Adına Sarıyer Cumhuriyet Savcılığına İhbarda Bulunulması

Din İşleri Yüksek Kurulu adına düzenlenen raporun hazırlatılışından bir hafta sonra 10 Mayıs 1985’de Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç resmi bir yazı ile Adalet Bakanlığına bizzat başvurur. Kitabın yargılanması ve toplatılmasını ister.

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkan vekili İrfan Yücel imzasıyla da Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı’na yazılan resmi yazıyla İslâm’a Göre Cinsel Hayat’ın yargılanması ve toplatılması istenir.

17 Mayıs 1985 tarihli bu yazı , Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç’ın Adalet Bakanlığına yazılan yazısının başlığı dışında tıpa tıp aynısı olup şöyledir:

Sarıyer Cumhuriyet Savcılığına

Ali Rıza Demircan tarafından kaleme alınan “İSLÂMA GÖRE CİNSEL HAYAT” adlı iki ciltlik kitapla ilgili olarak Başkanlığımız Din İşleri Yüksek Kurulu’nun 3 Mayıs 1985 gün K/212-09/43 kararının örneği ilişik olarak sunulmuştur.

Kararın tetkikinden de anlaşılacağı üzere gerçeklik ve ilmilik görüntüsü altında yeterince dini bilgisi olmayanları yanıltıcı ve halkımızın dini hislerini rencide edici nitelikte görülen söz konusu kitabın halkımız için zararlı olduğu mütalaa olunmaktadır.

Bilgilerini ve toplatılması hususunda gereğini takdirlerine arzederim.

Kitabın Toplatılması

Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı’na yapılan bu ihbar yanısıra, Adalet Bakanlığı’nın da hareke geçirmesi sonucu kitabımız Sarıyer Sulh Ceza Mahkemesince 19.6.1985 tarihinde toplatılır.

Kitabımız toplatılmakla kalmaz, Sarıyer Asliye Ceza’da da Türk Ceza Kanunu’nun 175. maddesine göre yargılanır. Yargılama sonucunda kitabımız üzerindeki toplatma kararı kaldırılır. Kitabın yazarı Ali Rıza Demircan da beraat eder. Şimdi sizlere Yargı kararını sunuyorum: T.C.

SARIYER ASLİYE CEZA MAHKEMESİ

G.D. Sanıklar hakkında Ali Rıza Demircan’ın yazıp Mahi Güngör’ün yayınladığı “İslam’a Göre Cinsel Hayat” başlıklı iki ciltten oluşan kitapta dinin tezyif ve tahkir edildiği iddiası ile mahkememizde dava açılmışsa da kitabın incelenmesinde eserin Kur’andaki ayetlere ve hadislere dayalı, alındıkları kaynakları belirten bilimsel bir çalışmanın ürünü olduğu, konu üzerinde Müslümanların bilgilendirilmesinin amaçlandığı, kitapta dinin tahkir ve tezyif edilmesi şöyle dursun insanların cinsel uygulamalarının İslami görüşe göre yönlendirme çabasının açıkça ortada olduğu kitabın hiçbir yerinde Allah’tan ve onun Resulü Hazreti Muhammed’den küçültücü biçimde söz edilmediği gibi aksine her zikredişte gerekli saygı sözcüklerinin kullanılmasına özen gösterildiği belli olmuştur.

Durum böyle iken Diyanet işleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nu kitap üzerinde aksi kanıya vardıran düşüncenin, dinsel açıdan da olsa kitapta insanların cinsel pratiklerin neyin ayrıntılarına inilmesinden ve Hazreti Muhammed’in özel yaşayışından örnekler verilmesinden kaynaklandığı anlaşılmıştır.

Bilindiği gibi Hazreti Muhammed İslami inanca göre yalnızca yaptıkları ve söyledikleri ile değil hatta bazen yapmadıkları ve söylemedikleri de dahil tüm yaşantısıyla insanlara örnek oluşturan mükemmel bir kişidir. O halde Müslümanların cinsel pratiklerini İslam’a uydurmayı amaçlamış bir din adamının kuşkusuz ki konu peygamberin seks hayatı olmamakla birlikte yazdığı kitapta Hazreti Muhammed’den ve ailesinden örnekler göstermesi doğaldır.

Ama bu yapılırken dikkatli olunması gerektiği de açıktır.

Çünkü cinsel uygulamaların ayrıntılarına girilmesinin yazarı bir takım güçlüklere ve hata yanılmalarına sürüklemiş olması da olasıdır. Ama zaten bir bilimsel çalışmada bazı yanılgılara düşme kaçınılmaz olduğu gibi yazarın kendisi de mükemmellik iddiasında değildir, önemli olan İslam dininin yüceliği ile insanların seks hayatının kolayca bayağılığa düşürebilecek ayrıntılarının açıklaması arasında zor bir dengenin kurulabilmesidir ki mahkememizin düşüncesine göre yazar Ali Rıza Demircan kitabında bu dengeyi ustalıkla kurmasını ve onu muhafaza etmesini başarabilmiştir.

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim üyeleri arasından seçilen üç bilirkişinin düzenleyip sundukları 9 Aralık 1985 günü raporda bütün bu sorunlar incelenmiş ve kitabın bütünü göz önüne alındığında konunun bilimsel bir yaklaşımla incelendiği, din konusunda toplumu aydınlatma görevini yerine getirildiği, bu yapılırken de açık ve kapalı biçimde dinin tahkir ve tezyif edilmediği sonucuna varıldığı açıklanmıştır.

Mahkememiz de kendi bulgularına ve kanılarına uygun düşen bu bilimsel raporu benimseyerek sanıkların üzerine atılan suçun unsurlarının oluşmadığı vicdani kanısına ulaşılmıştır.

Bu gerekçe ile, Hüküm/1 – Sanıklar Ali Rıza Demircan ve Mahi Güngör’ün üzerine atılan İslam dinini tahkir ve tezyif etme suçunun unsurları oluşmadığından

BERAATLERİNE

• İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin 1985/143 esas sayılı bu dosyasının karar kesinleştiğinde adı geçen mahkeme başkanlığına gönderilmek üzere Sarıyer Cumhuriyet Savcılığına tevdiine,
• Sarıyer Sulh Ceza mahkemesinin dava konusu İslam’a göre cinsel hayat başlıklı kitapların Sarıyer Sulh ceza mahkemesince verilen 19.6.1985 gün 985/28 müteferrik sayılı toplatılma kararının kaldırılarak karar kesinleştiğinde Ali Rıza Demircan’a iadesine dair iddia makamında Cumhuriyet Savcısı M.Sait Erel hazır bulunduğu halde isteğe uygun olarak sanık Ali Rıza Demircan’ın yüzüne karşı diğer sanığın yokluğunda Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça ve usulünce okunup anlatıldı 11.12.1985 Karar 14.01.1986 tarihinde kesinleşmiştir.

(DEVAM EDECEK)

ALİ RIZA DEMİRCAN

YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ

MİRATHABER.COM – YOUTUBE