İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçilebilmek için her türlü vaatte bulunan Ekrem İmamoğlu, göreve geldiğinden beri taş üstüne taş dahi koymayarak verdiği hiçbir sözü tutmadı.
Seçim zamanında İstanbul’un öz kaynaklarının kendine yettiğini ve kredi ihtiyacı olmadığını söyleyen İmamoğlu, göreve geldikten sonra İstanbul’u dünyanın en borçlu belediyesi haline getirmeyi başardı.
Milyarlarca dolarlık borçlanmaya rağmen İstanbul’da yeni hiçbir iş yapmayan İmamoğlu, kurulu sistemi dahi yürütemiyor. Göreve geldiğinden beri İstanbul’da çık nadir görülen Ekrem İmamoğlu, daha çok tatil belgelerinde ve plajlardaki fotoğrafları ile gündeme geliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmeden önce fit bir görünüme sahip olan İmamoğlu’nun seçimden iki sene sonra şişman ve göbekli hale dönmesi, “Büyükşehir Belediyesi Semiriyor” esprisinin yayılmasına sebep olmuştu.
Seçim çalışmaları sırasında İstanbul için her yıl binlerce kentesl dönüşüm konutu yapacağını vaat eden imamoğlu’nun bu alanda bir kazma dahi toprağa vurmadığı ortaya çıktı.
Seçildiği tarihten bu yana yaklaşık üç yıl geçmesine rağmen, göstermelik de olsa tuğla veya briketten bir ev yapamaması, Ekrem İmamoğlu ve yönetiminin beceri ve yeteneklerini ortaya koyması bakımından önemlibir ölçü olarak değerlendiriyor.
İstanbulu yönetemeyen ve şehri her geçen gün geriye götürerek yaşanmaz hale gelmesine sebep olan İmamoğlu, bu beceri ve yeteneksizliğini polemikler ve uçuk kaçık sözler sarf ederek örtmeye çalışıyor.
Son olarak Türkiye’nin ekonomisine yönelik yapılan döviz operasyonunu bahane göstererek akıllara ziyan bir fikir atan İmamoğlu, sosyal medyada alay konusu oldu.
İmamoğlu Twitter hesabında “Kurdaki artış nedeniyle İBB bütçesine bugün itibari ile yansıyan 15.2 milyar lira ek faturayı merkezi yönetimden talep ediyoruz. İktidarın ısrar ettiği yeni ekonomi politikası tutarsa İBB olarak aldığımız parayı hazineye geri aktarmaya söz veriyoruz.” Paylaşımını yapınca binlerce İstanbullu tarafından alay konusu yapıldı.
Ekrem İmamoğlu’nun verdiği hiçbir sözü yerine getirmediğini, getiremeyeceğini belirten İstanbullular, hukuk ve akıl dışı bu isteğini yine başarısızlıklarını örtme amacıyla bir polemik oluşturmaya çalıştığına dikkat çektiler.