Müslüman ülkelerle yakınlaşmada futbol yararlı bir araç olarak kullanılabilir.
Seyirci sporlarının uluslararası ilişkilerde kullanılması yeni değildir. Örneğin 1982 İngiliz-Arjantin geriliminde Amerika’nın İngiltere’nin yanında yer alması Arjantin’i ayağa kaldırınca bunu değerlendirmek için Sovyetler Birliği’nin ilk yaptığı futbol takımını yollayıp dostluk maçı düzenlemek olmuştu.
Bizim de gösteri sporlarında özellikle de futbolda benzer girişimlere girmemizde yararlar vardır.
Türkiye’nin Rusya’da düzenlenecek 2018 Dünya Kupası elemelerinden başarısız çıkmasının ardından 2020 Avrupa kupası ve 2022 Katar dünya kupasına hazırlanma süreci başlıyor.
Futbolun bir ülke açısından prestij ve tanınırlık yönlerinden büyük önemi bulunmaktadır. 2002 dünya kupasında üçüncü olmamızın dünyada o yıllardaki yaygın saygınlığımız ve sempatimize katkıda bulunduğu kuşkusuzdur.
2020 ve 2022’de önemli başarılar elde etmemiz, başta dünyadaki 1.8 milyar Müslüman olmak üzere Türkiye’nin konumunu ve saygınlığını, lider ülke imajını güçlendirir. Bunun ticaret, satış, ortak proje ve siyasi destek olarak yüzmilyarlarca dolarlık olumlu tesiri olabilir.
Dolayısıyla yeniden 2002 düzeyinedönmemiz önemlidir. Bunun için her zamanki gibi son dakikaya bırakır, maçlar kapıya dayanınca aceleyle bir sonuç elde etmeye çalışırsak bu yeterli olmaz.
Yapılması gereken kemikleşmiş bir takımın kurulması, birbirini ezberlemiş bir Türk milli takım yapısının oluşması, bu kişilerin bulunduğu takımlara da baskı yapılarak, bu oyunculara özel önem verilmesi ve olabildiğince oynatılması, oyunculara da disiplin ve profesyonellik dahilinde yaşamalarının tavsiye edilmesidir.
Bir başka önemli nokta da milli takımımızın antrenmanla değil gerçek maçlarla büyük turnuvalara hazırlanmasıdır. Bunun için rakip bulmak zor olabiliyor, takımların zamanlamaları uyuşmayabiliyor.
Spor bakanlığının ve dışişlerinin de aracı olmasıyla çoğu iyi futbolculara sahip İslam ülkeleriyle maçlar yaparak bu farkı kapatabiliriz. Kendi kıtalarında kaliteli maçlar çıkaranNijerya, Senegal, Fildişi, Mısır, Cezayir, Fas, Tunus, İran, Kuveyt, Suudi Arabistan gibi futbol ülkeleriyle o ülkelerde veya onların geleceği dostluk maçlarının yapılması, Müslüman toplumları birbirine yakınlaştıracaktır.
Futbolda çok ileri olmayan ama büyük yatırımlar yapan ve halkının futbola meraklı olduğuMalezya, Birleşik Arap Emirlikleri, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Endonezya gibi ülkelerle de onların davet edilmesi veya bir turnuva dahilinde maçlar oynanması da hem milli takımımızı dört yıl boyunca birbirine alışmasını sağlarken, bu varlıklı ülkelerde Türkiye sempatisini ve İslam ülkeleri arası yakınlaşmaya vesile olacaktır.
Cumhurbaşkanlığımızın bir araya getirmesiyleTürkiye Futbol Federasyonu, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ortaklaşa çalışarak dört yılda 15 maç oynanacak bir takvim ve buna yönelik tanıtım faaliyetleri düzenlenmelidir. Tabii tepki çekmemek için bir iki diğer ülke de araya konabilir.
İkili dostluk maçlarının yanısıra, iki yılda bir dostluk turnuvası da düzenlenebilir. Bu turnuvalardan Türkiye Süperligine oyuncu seçmesi de mümkün olur.
Özellikle Galatasaray’ın dünya sıralamasında birinci takım olduğu, Avrupa futbolunda özel yere sahip olduğu ve İspanyol, Alman, İngiliz takımlarına kök söktüren ilk Müslüman takım olması nedeniyle büyük ilgi oluşmuştu. Tabii yeni bir kuşak geldi ve bunların Türk takımlarını öğrenmesi için zaman gerekmekte.
Iraklılar, Sudanlılar, Bangladeşliler, Nijeryalılar, İngiliz takımlarını destekliyor, o ülkelerin ligini izliyor, o ülkelerin muhibi oluyor. Kendi muhibimiz yapmak için onları sürekli bize bağlayacak, ilgilerini çekecek, aynı zamanda da bir İslam bayraktarı hissiyatını oluşturacak takımlarımız olmalı. Üç büyüklerin bu seviyeye gelmemesi için bir neden bulunmuyor.
Zayıf Avrupa takımları yerine Afrika’daki ve Asya’daki kuvvetli Müslüman ülke takımlarıyla oynamamızhem takım açısından hem de İslam ülkeleri yakınlaşması açısından yararlı olacaktır.
Uluslararası faaliyetlerde ve birbirimizle işbirliğinde geride olduğumuz için 1.8 milyarı birbirine yakınlaştırmak için çok disiplinli, farklı boyutlu yaklaşımlarla ilerleyebiliriz. Her imkânı sonuna kadar salih amel için, İttihad-ı İslam için kullanmak zaruridir.
Bunun sonunda da Katar 2022’de bunu taçlandırırsak mükemmel bir Türk ve Müslüman dünyası zaferi olur, moral ve özgüven kazandırır.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…