islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4868
EURO
36,2376
ALTIN
2.961,79
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
19°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
8°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Jakoben laikliğe hayır Ali Rıza Demircan’a evet

Jakoben laikliğe hayır Ali Rıza Demircan’a evet
Şaban DOĞAN

Bazen üzülüyorsunuz, bazen kızıyorsunuz bazen de buğz etmekle yetinmek zorunda kalıyorsunuz. İnsan, bozuk saat misali günde iki defa da olsa doğruyu göstermez mi yahu? Evlere şenlik bir muhalefetimiz var deyince de beyefendi ve hanımefendiler alınıyorlar, kızıyorlar. Hiç alınmayın. Maalesef öyle…

Adana’da fuar alanını paravanlar ile bölüp sahra hastanesi yaptım diye piyasaya çıkacaksınız, Marmara’yı Rahmetli Ecevit yaptı diyeceksiniz, Başakşehir hastanesinin yolunu ben yapmam diyerek kendi düşüncenizde ki insanlardan bile tenkit alacaksınız, Mevlana’yı anma töreni düzenlerken, yakın tarihte yaptıklarınızı hatırlayıp Kuranı Kerim’i Türkçe okutacaksınız, öğretmenlere meclis kürsüsünden hakaret edeceksiniz, İstanbul’un iki aylık suyu kalmışken hiçbir önlem almayacaksınız, sonra da bu milletin değerlerine ve kanaat önderlerine çıkıp laf edeceksiniz…

Hiç şüphesiz bu söylediklerimize kendilerince bir açıklama getirmektedirler. Tabi buna insanların ne kadar inandığı veya inanmadığı tartışılır. Kaldı ki Cumhurbaşkanlığı seçimlerde ki oy oranlarına baktığınızda bunu açık ve net bir şekilde de görmek mümkündür.

Ama şu tespiti yapmakta yarar var ki CHP, adeta iktidar olmak gibi bir derdinin olmadığını anlatmak istercesine söylem geliştiriyor, halkımızın manevi değerleriyle barışmak ve halkımızın yanında durmak yerine, tam tersi istikamette söylemlerde ve eylemlerde bulunuyor. Bizim insanımız için manevi değerlerin ne kadar önemli ve kıymetli olduğunu bilmiyorlar diyeceğim ama…  

En son Kadın kolları başkanı olan Aylin Nazlıaka’nın, toplumumuzda kanat önderi konumunda ki AliRıza Demircan hocamıza karşı sarfettiği sözleri, akıl ve izanla bağdaşacak durumda ve konumda değil maalesef.

O’nun toplumda düşmanlık ve gerilim yaratan bu sözlerini burada tekrar ederek, tribünlere oynamasına yardımcı olmayacağım. Ama şunu belirtmek istiyorum ki;

1-Alirıza Demircan hocamız, toplumun ekseriyeti tarafından sevilen ve sayılan bir kanaat önderidir. Sizin o’nu eleştirecek ne bilginiz ne de kalibreniz bulunmamaktadır. Siz ilkönce CHP’den neden kovuldunuz ve şu anda kimin desteğiyle bir yerlere gelme çabası içindesiniz, bunu açıklayınız.

2-AliRıza Demircan hoca’ya düşmanlık beslemenizin nedeni, LGBT’liler hakkında söyledikleri ve yazdıkları mıdır? Yoksa istanbul sözleşmesi gibi bir garabet hakkında ki beyanları mıdır?

3- AliRıza Demircan hoca’ya karşı beslediğiniz olumsuz düşünceler, daha eskilere 28 Şubat dönemine kadar gidiyor mu yoksa? Hani Müslümanları sindirmeye çalıştığınız ve başörtülü kızlarımızı Ünüversitelerde ikna odalarına aldığınız ve mütedeyyin insanlara her türlü hakareti reva gördüğünüz bir dönemde, kanal kanal gezerek İslam’ı anlatmasını ve mazlumların yanında olmasını unutamadınız ve hazmedemediniz heralde?

Ne hikmetse zinacılar, faizciler, LGBT’liler aleyhine açıklama yapan üniversite hocalarını ve ilahiyatçıları linç girişimi hareketi hep sizden geliyor. Bu konuda ayet yazıyor ve okuyoruz, ses sizden çıkıyor. İslam’i gerçekleri TV ekranlarına taşıma gayreti içinde olan hocalarımızı linç girişimi de sizin cenahtan nüksediyor.  Hatta bu kimselerin oturdukları makam ve mevki bile sizin için hiç önemli değil. Aynı şeyi LGBT’liler hakkında, hutbede ayet okuyarak açıklama yapan Diyanet işleri başkanımız için de yapabiliyorsunuz. Merak ediyorum… İslam’i düşünce de olan insanların söylemleri sizi neden bu kadar rahatsız ediyor? Öyle kimse “Biz de Müslümanız” falan diyerek kendince sığınak noktası falan da bulmasın. Müslümansanız Müslüman gibi yaşayın ve İslami söylem içinde olan kanaat önderlerine saldırmaktan vazgeçin. Müslüman değilseniz de herkesin inancına ve ibadetine saygı gösterin.  

Sonra “Kadın hakları” falan diyerek de İstanbul sözleşmesinin arkasına sığınmaktan da vazgeçiniz. (partisi önemli değil kim sığınıyorsa sözümüz onlaradır) Gerçek din ve vicdan hürriyetinin, gerçek kadın haklarının ve gerçek özgürlüğün İslam da olduğunu anlatmak için size ne yapsak ne anlatsak kar etmeyecek.

Ne yapacağız şimdi? Yapacağınız iş gayet basit. İslam’ın emrettiği şekilde hayatını tanzim eden ve yaşayan insanları, Alirıza Demircan hocamız gibi toplumun ekseriyeti tarafından sevilen ve sayılan kanaat önderlerini rahat bırakacaksınız. Bu millete laiklik’i alternatif din olarak dayatmaktan vazgeçeceksiniz.  Mesele bu kadar basit…

Yapabilir misiniz bunu? Hiç emin değiliz. Zira 1940’lı yıllarda Osman Nuri Çeman’ın bir projesini ciddi ciddi hayata geçirmeyi düşünmüştünüz. 1950 yılında Demokrat parti kazanmasaydı bu proje hayata geçecekti. Pekiyi ne vardı bu projede?

*Namazlar sabah ve akşam olmak üzere iki vakite indirilecekti.

*Kuranı kerime, turizm, vatan sevgisi vesair gibi yeni sureler ve ayetler eklenecekti. Bununla da kalınmayacak Nutuktan bölümler ayet olarak Kuranı kerime alınacaktı.

 * Devlet daireleri başta olmak üzere oruç tutmak ve hacca gitmek yasaklanacaktı.

* İbadetler kesinlikle Türkçe yapılacak, mezarlıklar dahil Kuran Türkçe okunacaktı.

Daha devamı var ama burada keselim. Siz o günden bugüne maalesef hiç değişmediniz. Değişmediğinizin delili ve kanıtı, İstanbul belediyesinin daha geçen hafta organize ettiği mevlana programı. Dolayısıyla da ne söylerseniz söyleyin, bunları hayata geçirmek gibi bir idealden hiç vazgeçmediniz. Ben AliRıza Demircan hocamıza yaptığınız saldırıları bu bağlamada değerlendiriyor, projelerinizin önünde engel olduğunu gördüğünüz için saldırdığınız kanatini taşıyorum.

Her zaman olduğu gibi siz kaybedersiniz. Toplumumuzun manevi değerleriyle barışmadığınız müddetçe, siyasi ve sosyal alanda başarı sağlamanızın imkanı yoktur.

Kimse sizin dayattığınız baskıcı laik sistemi kabul etmek zorunda değildir. Laiklik ilkesini alternatif din olarak değil, gerçek din ve vicdan özgürlüğü olarak algılar ve o şekilde davranma yolunu seçerseniz, ne ala….

Jakoben laiklik’e hayır…

Selam, saygı ve muhabbetlerimle….

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.