Japonya’nın önde gelen gazetelerinden Nikkei Asia’da, çok yönlü bir Türkiye analizi yayımlandı. Türkiye’nin kendi başına hareket ettiği ifade edilen yazıda, “Kesin olan tek bir şey var: oyun kurucu olmak istiyorlar” ifadeleri kullanıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Batı yanlısı politikanın kalıplarını kırdığı” görüşü kaydildi. Türk SİHA’larının da ele alındığı makalede, Türk insansız sistemlerinin askeri çatışmaların sonucunu biçimlendirmede “çok etkili” olduğu belirtildi.
Japonya’nın beş ulusal gazetesinden biri olan ve üç milyonluk tirajı ile dünyadaki en büyük ekonomi gazeteleri arasında bulunan Nikkei Asia’da (Nihon Keizai Shinbun), kapsamlı bir Türkiye analizi yayımlandı. Makalede kullanılan ifadeler şöyle:
“2014’te Türkiye’nin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak iktidara geldiğinden bu yana Erdoğan, Türk siyasetinde onlarca yıllık Batı yanlısı politikanın kalıbını kırdı. Uzun zamandır NATO’nun uysal bir üyesi, Avrupa’nın çevresinde sessiz, laik bir ülke olarak görülen ve sabırla Avrupa Birliği’ne katılmayı bekleyen Türkiye, artık kendini bölgesel bir hegemon olarak görüyor.
Erdoğan, zaman zaman Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yakın davrandı, ancak aynı zamanda Suriye’ye asker göndererek, Libya’ya askeri danışmanlar göndererek ve komşu Ermenistan ile bir çatışmada Azerbaycan’a dolaylı ama açık bir şekilde yardım ederek Moskova ile çatışmaya girdi. Türkiye bu noktada Karadeniz’in tek giriş ve çıkış noktası olan Rusya’nın Akdeniz’e açılan tek doğrudan deniz geçidinin anahtarlarını elinde tutuyor.”
Nikkei Asia’nın analizinde, Türk İHA/SİHA’ları için de geniş yer ayırıldı. Bayraktar TB2 SİHA’nın, Türkiye’nin yeni keşfedilen sert gücünün bir simgesi olduğu ve Haluk ve Selçuk Bayraktar’ın Türkiye’deki imajının, ABD’deki Elon Musk’ın imajıyla kıyaslanabileceği ifade edildi. İHA’ların özellikleriyle ilgili şu ifadelere yer verildi: “Türkiye’nin insansız hava araçları ucuz ama etkilidir. 2020’nin sonlarında Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki silahlı çatışmada, Bayraktar TB2 hem keşif hem de saldırı drone’u olarak öldürücüydü. Daha pahalı İsrail insansız hava araçlarının yanı sıra düzinelerce Ermeni tankını da imha etti.
Türk İHA’ları, ya doğrudan Türk ordusu tarafından ya da silahları Ankara’dan satın alan devletler tarafından kullanıldığı Azerbaycan, Libya ve Suriye’deki askeri çatışmaların sonucunu şekillendirdi. Baykar’ın insansız hava araçları Türkmenistan gibi Orta Asya ülkeleri de dahil olmak üzere 10’dan fazla ülkeye ihraç ediliyor.
Libya’daki olayların gidişatının değiştirilmesinde Türkiye’nin etkin bir güç olduğu herkes tarafından bilinmekle beraber Libya, Türk stratejistlerine tüm jeostratejik konumlarını tek başına yeniden canlandırma yeteneği sundu. Türk tarafı hava üstünlüğünü kurduğunda, Hafter’in güçleri Libya’nın çöl gibi açık arazisinde etkili bir şekilde faaliyet gösteremedi. Türk insansız hava araçları, gidişatı tersine çevirmeye yardımcı oldu ve savaşan gruplar arasındaki uzlaşma süreci için zemin hazırladı.
Adriyatik’ten Çin sınırlarına kadar, Türkiye ile tarihi, dilsel, etnik veya Ukrayna örneğinde olduğu gibi stratejik bağları olan bir grup ülke var. Türkiye son dönemde gözünü Afrika’ya dikti. Erdoğan, kıtada 30 ülkeyi gezdi. Türkiye jeopolitik takımlar arasında geçiş yapabilir ve bazen ekonomi politikasında olduğu gibi kendi başına hareket edebilir. Kesin olan tek bir şey var: oyun kurucu olmak istiyor.”
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…