Ali Rıza Demircan
Kabotaj bir devletin kendi limanları arasında yük ve yolcu taşıma hakkıdır. 1935 yılından itibaren kutlanmaya başlanan Kabotaj Bayramı, 2007 yılından itibaren Denizcilik Müsteşarlığı tarafından alınan bir kararla, Denizcilik ve Kabotaj Bayramı olarak kutlanmaya başlamıştır.
Denizlerimizi ve kıyılarımızı kullanabilmemiz ve limanlarımız arasında özgürce yük ve yolcu taşımacılığı yapabilmemiz aslında bayram olarak kutlanılmaya değer nimetlerdir.
Peki bu kutlamanın kâfircesi nasıl olur? Kâfir olmak tohumu toprak altına alarak örtmektir. Eğer bütün varlıkların yaratıcısı olan Allah’ın denizlerin de yaratıcısı olduğu ve denizlerin Onun tarafından yük ve yolcu taşımacılığına uygun olarak yaratıldığı hakikatini örter ve Onu anmaz ve Ona şükredilmesi gereğini kabullenmezseniz onun yaratıcılık ve düzenleyicilik vasfını örtmüş olursunuz. Bu örtme eylemi içinde kutlanan kabotaj bayramı kâfirce kutlanılmış olur.
Yeryüzünü dörtte üçü denizlerden oluşur. Denizler ve denizlerin balıkları, süs eşyaları gemiler aracılığıyla yük ve yolcu taşıma özelliği ve şimdilerde keşfedilen doğalgaz yatakları ve gelecekte keşfedilecek daha nice özellikleri kendiliğinden oluşmadı. Onlar, bilgisi ve kudreti sonsuz olan Yüce yaratıcımızın eseridir. Nitekim Allah, üzerine yemin ederek dikkatlerimizi çektiği denizleri kendi bilgisi ve kudretine belge olarak sunmaktadır.
Gerçekten denizler, kendilerini yaratan Allah’ın bilgisi ve kudretinin büyüklüğüne delalet eden varlıklardır ve içindekilerle birlikte denizler şükrü gerektiren nimetlerdir. Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:
“Ve yemek için taze et, takınmak için değerli taşlar çıkarasınız diye denizi; ve denizin üstünde suları yararak yol aldığını gördüğünüz gemileri, O’nun cömertliğinden belki bir pay ararsınız ve şükredersiniz diye koyduğu tabii yasalara bağlı kılan O’dur.”
Demek ki içindekilerle birlikte denizler şükrü gerektiren nimetlerdir. Şükrün ilk gereği de denizleri Allah’ın ihsanı ve ikramı olarak görmektir. Kabotaj bayramı şükür duyguları içinde kutlanırsa Müslümanca kutlanılmış olur.
Sözü Rabbimize bırakalım:
“Denizde dağlar gibi akıp giden gemiler de O’nun varlığı ve yaratıcılığının delillerindendir. Dilerse O, rüzgârı durdurur o gemiler denizin üstünde kalakalırlar. Elbette bunda; bilimsel araştırma ve çalışmada çok sabreden, çokça şükreden herkes için ibretler vardır.” (Şura 42 / 32…)
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…