Denildiği üzere kültürel bir savaşın içindeyiz. Pek tabiidir ki, bu savaşın içinde kadınlarımız da görev üstlenecektir.
Bu sebeple kültürel savaşımızın Görsel Sanatlar dalında fitne unsuru olacak fizik güzelliklerinden beri, bilinçli kadınlarımızın istihdamı caiz olsa gerektir. Bunların sayıları belirli ve de istisnaî tipler olacağı da açıktır. Pek tabiidir ki şu veya bu gerekçelerle bu kadınlarımıza, sevişme rolleri gibi açık haramlara düşürecek roller verilemez.
Görsel Sanatlarımızda küfür, nifak ve yarı üryan kadın rolleri için gayr-ı müslim sanatçılardan yararlanılabileceği de bir vakıadır.
Sonuç olarak deriz ki: Haramlaştırıcı arızî unsurlardan korunduğu sürece Görsel Sanatların mübahlığı asıldır. Hakk’a hizmet amaçlanırsa; Görsel Sanatlar cihad dolayısıyla da ibadet yolu kılınabilir. Görsel Sanatların fıkhî yönden çözüm getirilemeyecek problemleri yoktur. Pek tabiidir ki, çözümler verilirken tadil edici ve de kısıtlayıcı içtihatlar da olacaktır. Bu durum da bize özgü görüşlerin ortaya çıkmasına vesile bir rahmet olacaktır.
Bitirirken beyan etmek isterim ki, bu konuşmamda sergilediğim görüşler mutlak doğrular olarak değil, üzerinde düşünülmesi gereken hata ihtimalli düşünceler olarak değerlendirilmelidir.
Hatalardan münezzeh olan yalnız ALLAH’tır. Davamız Alemlerin Rabbi olan ALLAH’a hamd ve sanâdır.
Ali Rıza DEMİRCAN
DİPNOTLAR: