islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4852
EURO
36,4080
ALTIN
2.960,47
BIST
9.359,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

KADINI REGL DÖNEMİNDE ÇALIŞTIRMAK DA ZULÜMDÜR

KADINI REGL DÖNEMİNDE ÇALIŞTIRMAK DA ZULÜMDÜR
26 Mart 2022 17:11
A+
A-

26 Mart 2022 tarihli Hürriyet’te  ilginç bulduğumuz bir haber yayılandı. Başlığı şöyleydi:

“Kadınlara regl izni tartışması! ‘En az  2  gün olmalı…’ Dünyanın kafası karışık, Türkiye’de durum  ne?        

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/kadinlara-regl-izni-tartismasi-en-az-2-gun-olmali-dunyanin-kafasi-karisik-turkiyede-durum-ne-42026693

İsteyen bu uzunca haberi kaynağında okuyabilir. Biz bir paragraf alıntı ile yetinerek yorumumuzu yapacağız:

Regl döneminde resmi izin hakkına sahip olmak yeni bir yaklaşım değil. Regl Izni aslında bazı ülkelerde, onlarca yıldır yaygın bir uygulama. Kadınların yüzde 30 ila 40’ı her ay regl dönemlerinde şiddetli ağrı başta olmak üzere çeşitli semptomlar yaşıyor. Çeşitli araştırmalar, regl kramplarının yılda ortalama dokuz günlük üretkenlik/verimlilik kaybından sorumlu olduğunu gösteriyor.”

Yorumumuz

Okuyucularımız bizim amacımızın olaylardan hareketle İslam’ı  öğrenip  öğreterek hayata Müslümanca bakılmasını sağlamak o ve böylece dünya ve ahiret mutluluğumuza katkı vermek olduğunu bilirler. Bu haber vesilesiyle İslam merkezli bazı çağrışımlar yaptık. Özetleyelim:

a.İnsanı denemeye uğratmak üzere erkek ve kadın olarak  yaratan Yüce Allah insanın halıkı olduğu gibi, insan için hayat düzeni kıldığı İslam’ın da vazııdır yani İslami yasaların da koyucusudur. Bu sebeple insan  ile İslam örtüşür. Bir diğer anlatımla İslami emirler ve yasaklar insanın yararınadır.

b.Kadınını yaratıcısı olan Yüce Allah onun biyolojik ve ruhsal özelliklerini bilmez mi? Elbette bilir. Yüce Allah Regli, kadının İslamî  yükümlülüğünün başlangıcı kılmıştır. Regli, ruhsal olgunluk olan Rüşd ile birlikte kadının evlenebileceği ilk merhale  olarak belirlemiştir.

Rabbimiz evliliği de üreme organı yoluyla cinsel aktivitelerin başlatılacağı  tek  meşru yol olarak bildirmiştir.

Rabbimiz erkek gibi kadına da evlilik dışı cinsel ilişkiyi haram kılmıştır. Evlilik içinde anal ilişki yanısıra regl döneminde cinsel ilişki de  haram kılınmıştır.

Yukarıda alıntıladığımız bölümde de değinildiği üzere kadınlar  her ay regl dönemlerinde şiddetli ağrı başta olmak üzere çeşitli semptomlar yaşayabilmektedirler. Bu sebeple Rabbimiz onların biyolojik ve ruhsal sağlılarını korumak için özellikle eşlerine ilişkiden uzak durmalarını şöylece emir buyurmuştur:

“ Sana (kadınların) regl / ay halini soruyorlar. Şöylece bir açıklama yap:  ‘ O zarar verici bir zayıflık halidir. Bu yüzden, ay hali sırasında kadınlardan uzak durun ve onlar temizleninceye kadar kendilerine yaklaşıp cinsel ilişkiye girmeyin; temizlendiklerinde ise Allah’ın emrettiği şekilde üreme organından onlara yaklaşın.’ Doğrusu Allah temizlik döneminde eşlerine döneneleri ve özlerini temiz tutarak regl halinde  ilişkiye girmeyenleri sever.”     

Regl döneminde ilişki  kadın  ve toplum sağlığına zulümdür. Ay halini eşine bildirmeyen kadın günahkârdır. Peygamberimizin emri gereği  İlişkiye giren erkek de hatasına kefaret olarak bir miktar sosyal yardım yapmalıdır. Regl döneminde ilişki haramsa da ilişkiye vardırılmayacak sevişme helâldir.

c. Evliliğe kadar kadının nafakası babasına, evlilik döneminde kocasına yüklenmiştir. Bunların yokluğunda veya yetersizliğinde İslami düzende devlet yardımları  devreye girer. İslam’da devletin  varlık sebeplerinden biri de budur yani sosyal adalettir.

Kadına önerilen  ev merkezli toplumsal  hayattır. Kadın eştir, anadır ve katılımcı toplum mimarıdır. O da insanları dinimizin ortak aklın ve ilmin gereklerine çağırmakla ve zıtlarından sakındırmakla yükümlüdür. Yani toplumsal hayatın gelişimine katkı vermekle mükelleftir.

Kadının evininin  dışında çalışma görevi yoktur ama  çalışmama hakkı vardır. Ancak bu durum, hayati zaruretler gerektiğinde kadının çalışamayacağı anlamına gelmez. Farz görevi olmadığı halde çalışarak babası ve kocasına katkı vermesi onun için  cihaddır. Kadının ebedî mutluluğu yol açacak güzel ameldir.

Kadının toplumuna katkı vermesi önünde hiç bir engel yoktur. Müslüman kadın mümin erkek ve kadınları hukuken  temsil ve tasarruf hakkına Kur’an ile sahip kılındığı için ( Tevbe 71)  siyasî ve idarî  görevler de üstlenebilir.

Kadının iş gücünü ve cinselliği sömürmek için onun aile hayatını etkileyen ve korunma yöntemlerine mecbur bırakarak cinsel mutluğuna kıyan seküler / laik yaşam onu çalışmaya ve regl döneminde izin almaya muhtaç kılmaktadır.

Acı olan İmam hatip neslinin öncülük ettiği iktidarlarımız da uyguladığı seküler/laik  politikalarla kadının doğasıyla savaşmakta, üstelik onu şiddete da maruz bırakmaktadır.

İslamsızlığın belası kaçınılamaz olarak yaşanacaktır. Çare İslam’a dönüştedir.

ALİ RIZA DEMİRCAN

ETİKETLER: makale
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.