Kadir Gecesi

Onbir ayın sultanı Ramazan ayının son zaman dilimlerini yaşadığımız bu günlerde, önümüz de yaşayacağımız ve idrak edeceğimiz muhteşem bir gecemiz var. Kadir gecesi…

Kuranı Kerimin ifadesiyle, “Bin aydan daha hayırlı olan bir gece.”[1]

Kadr kelimesi sözlükte “güç, hüküm, değer, şeref” manalarına geliyor. Pekiyi “bu geceyi kıymetli, değerli ve şerefli kılan nedir?” diye bir soru soralım.

Bu geceyi bin aydan daha hayırlı kılan, “İnsanlığı karanlıklardan aydınlığa çıkartan”[2]  ve hükümlerine uyulduğu, hayata geçirildiği taktirde “insanı en doğru yola ulaştıracak olan”[3] Kuran-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı gecedir.

Peygamberimiz (sav)’in hadisi şeriflerinden öğrendiğimiz kadarıyla, Ramazan ayının son on gününde tek gecelerde aramamız gereken “Kadir gecesi” bu geceyi farklı bir açıdan da değerli ve kıymetli yapmaktadır. Zira değerli olan şeyler aranır. Değersiz ve kıymetsiz hiçbir şey, kaybedilse bile aranmaz.

Bilindiği gibi Kuranı Kerim ayetleri, tahmini olarak miladi 610 yılının Ramazan ayında inmeye başlamıştır. Kuran’ın nazil olmaya başladığı bu gece, islam alimlerinin çoğunluğuna göre de Ramazan ayının 27. gecesidir. Bizler bu sebepledir ki, “bin aydan daha hayırlı olan kadir gecesini”, içimiz burkularak vedalaştığımız ramazan ayının 27. gecesinde ihya etmeye çalışırız. Yani Kadir gecesine ve Ramazan bayramına ulaşmanın sevincini ve mutluluğunu yaşarken, onbir ayın sultanı Ramazan ayına veda etmenin hüznünü yaşarız.

Kadir gecesinin hikmet ve güzellikleri bunlarla da sınırlı değil elbette. “O gece tan yerinin ağarmasına kadar, insanların selamet ve huzur bulması”[4] bu mübarek gecenin diğer önemli kısmını oluşturuyor. Hele ki o gece “meleklerin ve Cebrail (as) yeryüzünü ziyaret etmesi”[5] ve bizlerin arasında bulunması, biz aciz kullar için şeref ve onur olsa gerekir.

O gece meleklerin yeryüzüne inmesini, Allah’ın ordularının yeryüzünde olduğu manasında da düşünebiliriz. Kim bilir belki de yüce rabbimizin melekler ordusu, Cebrail (as) başta olmak üzere, insanlığın başına büyük bir imtihan olarak gönderilen Corona virüsünü, başımızdan alıp götürürler. Yeter ki bizler, bu gecenin manevi iklimine uygun dua ve niyazda bulunmasını bilelim. 

Kadir Gecesi Nasıl İhya Edilmeli

Değerli dostlar!

Biz bu geçici dünyaya, yüce rabbimiz tarafından imtihan için gönderildik. Bu imtihana tabi tutulmamız Yüce rabbimizin emri ve buyruğudur. Hiç şüphesiz insan, et, kemik ve ruhtan yaratılmış bir varlıktır. “Oyun ve eğlenceden ibaret olan bu dünyada”[6]  zaman zaman yanlış yapabiliyoruz. Hata ve kusur işleyebiliyoruz. Hatta bazen büyük günah bile işleyebiliyoruz. İşte bu günahlarımızdan Kadir gecesinde nedamet duyup tövbe etmek,[7] birinci görevimizdir, diye düşünüyorum. Zira İslam, tövbe kapısını herdaim açık bırakmıştır. Taki ölüm anına kadar. O zaman “bin aydan daha hayırlı olan bu gecede” tövbe-i istiğfar getirmek, bizim için birinci derecede önemli. Zira “Dua ve tövbelerimiz olmasa rabbimiz bize ne diye kıymet ve değer versin ki?”

Bu gecenin nasıl ihya edilmesi gerektiğini Hz. Aişe annemiz de merek etmiş ve Peygamberimiz (sav)’e sormuştur. Peygamberimiz (sav)’de Hz. Aişe annemizin şahsında bütün İslam ümmetine, bu gecenin duasını öğretmiştir. “Ya rabbi! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet” Peygamberimiz (sav)’in bizlere öğretmiş olduğu bu dua, Kadir gecesinde dilimizin ve kalbimizin zikri olmalıdır.

Kadir gecesinin ne kadar mübarek ve ne kadar kıymetli olduğu noktasında, yine iki cihan güneşi Peygamberimiz (sav)’in sözlerine kulak verelim. Şöyle buyuruyor Peygamberimiz (sav):

“Faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Kadir gecesini değerlendiren kişinin geçmiş günahları bağışlanır”[8]

İşte değerli dostlar, böyle mübarek ve büyük bir gecenin eşiğindeyiz. Bu geceye ulaştığımızda şunu unutmayalım ki, geçen sene Ramazan da ve Kadir gecesinde, bu dünyada olan ama bu yıl ahirete göçen kardeşlerimizi hatırlayalım. Dolayısıyla da bir daha ki Ramazan ayına bizlerin de yetişemeyeceğini düşünelim. Bu geceyi ihya ederken bu düşünceler ile hareket edebilirsek, manevi manada verimli olur, zikirlerimiz ile kalplerimizi cilalarız, inşallah!

Benim sizlere naçizane tavsiyem şudur, değerli dostlar!

Her ne kadar Kadir gecesinde camilere gidemeyecek olsakta, evimizde manevi bir atmosfer oluşturmak en güzeli olacaktır. Bu görev ise sevgili anne ve babalara düşüyor. O geceye özel iftarlıklar hazırlanması, çocuklarımıza alacağımız küçük hediyeler ve en önemlisi “Kadir geceniz mübarek olsun” diyerek çocuklarımızın yanaklarına konduracağımız birer öpücük, bu gecenin değeri hakkında çocuklarımızın iç dünyalarında farkındalık oluşturacaktır.

Diğer taraftan birlikte kılacağımız namazlar ve aynı masa etrafında toplanarak başta “Kadir suresi” olmak üzere okuyacağımız Kuran ayet ve mealleri, ailecek bu gece hakkında tefekkür etmemize vesile olacaktır. Unutmayalım ki “Kuran-ı Kerim bu gecede inmeye başlamıştır”[9] ve Kuran insanlara sevgi merkezli bir hayatı önermektedir. Biz bu “sevgi kampanyasını”[10] bu gecede çocuklarımızdan başlatıp, etrafımıza yayma gayreti içine girebiliriz.

Sevgi merkezli bir hayat…

Kadir Gecesinden Haberi Olmayanlar

Şu cümleleri buraya yazmak hiç istemiyorum ama Hıristiyan âleminin noelini kutlayan ama Kadir gecesinin geldiğinden haberi bile olmayan insanlarımızın olduğu da bir gerçek. Sizlerden ricam odur ki, bu kardeşlerimiz içinde dua edelim. Başta İslam âlemi olmak üzere bütün insanlık için bu mübarek gecede dua etmemiz, biz Müslümanların şiarı, aynı zamanda da en önemli meziyetidir.

Kadir geceniz mübarek olsun!

Selam, saygı ve muhabbetlerimle…

Şaban Doğan

[1] Kadir suresi 97/3

[2] Hadid suresi57/9

[3] İsra suresi 17/9

[4] Kadir suresi 97/5

[5] Kadir suresi 97/4

[6] Ankebut suresi 29/64

[7] A’li İmran 3/89

[8] Buhari, İman 25, 27, 28, 35

[9] Kadir Suresi 97/1

[10]Bakara suresi 2/208