islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,5031
EURO
36,4292
ALTIN
2.955,81
BIST
9.302,94
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Kanser, Meğerse Hastalık Değilmiş

Kanser, Meğerse Hastalık Değilmiş
17 Ekim 2024 15:49
A+
A-

Kanser, Meğerse Hastalık Değilmiş

ilim İnsanlarından Tarihi Keşif: Kanser Hastalık Değil, Dosttur!

 

Kanserin Öldürücü Olmadığı Keşfedildi

Tarihi bir keşif, kanserin bildiğimiz anlamda bir hastalık olmadığını ve öldürücü olmadığını ortaya koydu. Bilim insanları, kanserin vücudun doğal bir savunma mekanizması olabileceğini iddia ediyor. Yapılan araştırmalarda, kanser hücrelerinin aslında vücudu koruma amacı taşıyan bir yanıt olduğu vurgulanıyor. Peki, kanser neden öldürücü olarak biliniyor? Uzmanlar, bunun asıl sebebinin biyopsi, ameliyat, radyasyon ve kemoterapi gibi tedavi yöntemleri olduğunu belirtiyor. Yani kanser değil, bu müdahaleler insanları zayıf düşürüp ölüme sürüklüyor.

Kanserin Çözümü Çok Basit

Araştırmacılar, kanserin çözümünün aslında oldukça basit olduğunu öne sürüyor. Kanser hücrelerinin vücudun bir dostu olduğunu, fakat modern tıbbın bu sürece müdahale ederek durumu kötüleştirdiğini savunuyorlar. Özellikle kemoterapi ve radyasyonun, vücudun doğal dengesini bozarak hastaların yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürdüğüne dikkat çekiliyor. Bu yeni keşif, tıbbi uygulamalarda devrim niteliğinde bir değişiklik yapabilir.

İlaç Endüstrisi ve Küresel Güçler: İnsanın Dostu Mu, Düşmanı Mı?

Tıpkı gıda endüstrisinde olduğu gibi, ilaç sanayii de küresel güçlerin kontrolünde. İlaç devleri, kanser gibi büyük hastalıklardan milyarlarca dolar kazanç elde ediyor. Bilim insanları, kanserin aslında bir hastalık olmadığını, bunun ilaç endüstrisinin insanları sömürmek için yarattığı bir algı olduğunu ifade ediyor. İlaç sektörü, insanlığın yararına çalışmaktan çok, bu gibi yöntemlerle insanları bağımlı hale getirerek ekonomik kazanç sağlıyor.

Biyopsi ve Ameliyat Neden Tehlikeli?

Geleneksel tıbbın uyguladığı biyopsi, ameliyat ve kemoterapi gibi yöntemlerin kanseri tedavi etmek yerine, daha da zararlı hale getirdiği bu yeni keşiflerle açıkça görülüyor. Özellikle biyopsinin, kanserli hücrelerin yayılmasını tetiklediği ve hastanın durumunu daha kötüleştirdiği belirtiliyor. Bunun yanı sıra ameliyatların da vücudun doğal savunma mekanizmalarını yok ettiği, radyasyonun ise vücutta ciddi yan etkilere yol açtığı ifade ediliyor.

Kanser Dosttur: Yeni Bir Bakış Açısı

Bu tarihi keşif, kanserin insan vücudunda önemli bir rol oynayabileceğini öne sürüyor. Tıpkı bir dost gibi, kanser hücrelerinin vücudu uyarma ve tehlikelere karşı harekete geçirme amacı taşıdığı düşünülüyor. Ancak modern tıp bu dostu düşman gibi görüyor ve onu yok etmeye çalışarak, aslında hastalara daha fazla zarar veriyor. Bu yeni bakış açısı, kanser tedavisinde devrim yaratacak ve insanların bu sürece daha bilinçli yaklaşmasını sağlayacak gibi görünüyor.

Sonuç: Kanser Algısını Yeniden Düşünmek

Sonuç olarak, bu keşif modern tıbbın kanserle ilgili yanlış varsayımlarını sorguluyor ve bizi kanserin gerçekten ne olduğu üzerine derin düşünmeye davet ediyor. İlaç endüstrisinin ve küresel güçlerin, kanser algısını kendi çıkarlarına göre şekillendirdiği gerçeğiyle yüzleşmek zorundayız. Bu yeni bilgiler ışığında, kanserin aslında insan vücudunun dostu olduğu gerçeği, tıpta devrim niteliğinde bir değişime yol açabilir.

HABER YORUM

Her insanda kanserli hücrelerin bulunduğu biliniyor ve bu hücreler, vücudun doğal dengesinin bir parçası olarak kabul ediliyor. İnsan vücudu, sürekli olarak hücre yenileme ve onarma işlemleri yaparken, mutasyonlar da doğal olarak meydana gelir. Bu mutasyonlar bazı hücrelerin kanserli hale gelmesine neden olabilir. Ancak, sağlıklı bir bağışıklık sistemi bu kanserli hücreleri tespit edip ortadan kaldırabilir.

Bu durum, kanserin vücudun doğal dengesiyle ilgili bir işlev taşıyabileceğini düşündürmektedir. Kanserli hücrelerin, vücuttaki bir dengesizliğe veya bir soruna işaret ettiği ve bağışıklık sistemi tarafından yönetilebildiği teorisi, bu bakış açısını destekler. Eğer vücut doğal dengesini koruyabiliyorsa, bu kanserli hücreler bir tehdit oluşturmaz. Ancak, vücut bu dengeyi kaybettiğinde veya aşırı müdahalelere maruz kaldığında (örneğin, kemoterapi, radyasyon gibi), bu hücreler zararlı hale gelebilir.

Bu teori, insanın yaratılışında kanser hücrelerinin varlığının bir tür denge mekanizması olarak var olabileceğini öne sürebilir. Vücudun bu hücrelerle nasıl başa çıktığı, sağlığın korunmasında büyük bir rol oynayabilir. Ancak, modern tıbbın bu sürece aşırı müdahalesinin, vücudun doğal savunma mekanizmalarını zayıflatarak dengeyi bozduğu ve kanserin daha agresif hale gelmesine yol açtığı iddia edilmektedir.

MİRATYOUTUBE

MİRATHABER.COM

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.