Sohbeti Kur’an olanın yolu aydınlık olur:
Her Kuran-i mesajda olduğu gibi bu Surenin mesajı da; Var olduğumuz, hissettiğimiz, gözlemlediğimiz mevcut yaşadığımız ve geçmişte bıraktığımız sürece yönelik olduğu, diğer taraftan da ölüme kadar ve ölümden sonra ki karşılaşacağımız ve bizler için bilinmeyen (gaip) sürece yönelik olduğu;
Çarpışmanın taraflara felaket getireceği, çarpışmaktan kaçınmamız ve korunmamız gerektiği;
İnsan hayatında ki çarpmaların ve çarpışmaların insanın muvazenesini bozacağı; nükleer patlamalar gibi benzer çarpışmaların ise yerkürenin muvazenesini bozacağı;
Bilimsel çalışmaların ve yapılan keşiflerin yerküreye zarar verici olmaması gerektiği;
Yerküreye ve insanoğluna zarar verici bilimsel çalışmalar ve keşifler yapan insanın öldükten sonra haviye denen ateşin içerisinde kalacağı;
Kıyametin yerküre ile sınırlı olacağı (Allahualem);
Yüce Yaratıcının, yerkürenin ve insanoğlunun yeniden yaratılış sürecini tetikleyecek olan Kıyamet saatinin gerçekleşmesini insanoğlunun akıl, irade ve icraatlarına bağladığı;
Her ne nesne (eşya, insan) birbirleriyle çarpışırsa, tarafların felaketi olacağı;
Günümüz motorlu araçlardan istifade ederken, her an çarpışma tehlikesinin olabileceğini ve dolayısıyla içerisinde ki insanlara zarar vereceğinin farkında olunarak binilmesi gerektiği;
Yerkürenin dengesinin bozulmasıyla ortaya çıkacak dehşet verici felaketleri düşünmemiz ve bu felaketlere zemin hazırlayıcı bilimsel çalışmalardan uzak durmamız gerektiği;
Yerkürenin dengesinin bozulduğu kıyamet sürecinde dünyanın yanardağ lavları gibi bir ateş topuna döneceği;
Kavganın, eziyetin, fiili tacizin insana yakışmayacağını anlamamız ve anlatmamız gerektiğini, aksi halde insanların birbirlerini sinek ezer gibi sere serpe ezeceği;
Mevcut dünya hayatının son bulması ve yeniden yaratılış sürecinin başlangıcı olan kıyamet günü yerkürenin aynen bir volkanik yanardağ şeklini alacağı, dünya da ki imtihanını kaybedenlerin bu volkanik çukura düşecekleri, imtihanı kazananlar ise Allah’ın izni ve yardımıyla volkanik yanardağ şekline dönüşen yerküreden ayrılıp cennet denilen yeni bir hayata başlayacağı (Allahualem);
Dünyada ki yaşantımızda yaptığımız her ne güzel hal ve hareket varsa ölümden sonra ki karşılaşacağımız sıkıntı ve belalara karşı mevzimizi güçlendirecek şekilde ahiretimize yansıyacağı;
Dünya hayatında yaptığımız her kötü ve işe yaramaz hal ve hareket varsa, ölümden sonra karşılaşacağımız sıkıntı ve felaketlere karşı mevzimizin zayıf kalmasına neden olacak şekilde ahiretimize yansıyacağı;
Dünya hayatında Allah cc için yaptığımız ibadet amaçlı her türlü hareketin kıyamet sürecinde cehennem ortamından kurtuluşumuza vesile olacak kara delik için ağırlık oluşturacağı, aksi halde kara delik oluşturacak ağırlık olmayacağından alevli ateş topunun kucağında kalacağımız;
İnsanların sinekler gibi ezilerek sere serpe yerlere serileceği, yerkürenin dengesinin bozulacağı, dağların toz toprak olup birbirine karışacağı, yerkürenin bir yanardağı lavları gibi ateş topuna döneceği olayın gerçekleşeceği günü inanarak düşünmemiz gerektiği,
Güzel iş ve hareketler bakımından dünya hayatında boş geçen ömrün öldükten sonra insanı ana kucağı gibi sarmalayacağı, bu manada “haviyenin” merhameti ana yüreği gibi olmayıp alevli bir ateş topu gibi olacağı;
İnsanların yaşadığı dünya hayatında ki hal ve hareketlerinin “ağırlık” veya “hafiflik” bakımından öldükten sonra ki hayata yansımaları olacağı ve bizim bilmediğimiz bir ölçü aletiyle ölçüme tabi tutulacağı;
Kuranda bahse konu edilen ancak muhteviyatı bilinmeyen hususlar üzerinde düşünmemiz gerektiği, az çok verilen ipuçlarından yola çıkarak dayatmacı bir anlayıştan uzak mütevazılığı elden bırakmadan zihinsel keşiflerin mümkün olduğu;
Bu surede konu edilen kimselerin amel bakımından zayıf veya güçlü olan Müslümanlar olduğu, günahkâr bir Müslüman’ın ahirette ebedi cehennemde kalmayacağı, haviye denen bir ateşte terbiye edileceği;
Yerkürenin yeniden yaratılış sürecinin başlangıcında, şu anda yaşadığımız mevcut bildiğimiz özelliklerin tamamen değişeceği, o anda yaşamakta olan insanların ölümü tadıp sonra tekrar yeniden diriltilme sürecinin başlayacağı;
Kıyametle birlikte yeniden yaratılış sürecinin başlayacağı, yerkürenin insanların yaşadıkları ömür denilen sürecin hesabını verip cennet veya cehenneme geçiş mekânına dönüşeceği;
Dünyada yaşar iken yaptığımız her ne hal ve hareket olursa olsun bizim şu an için bilmediğimiz bir yöntemle kıyametle birlikte yerkürenin yeniden yaratılış sürecine yansıyan bir yönün var olduğu ve bu yansımanın ceza veya mükâfat olarak karşılık bulacağı;
İnsanların boş, lüzumsuz, bir başkasını rahatsız edici ve seviyesiz şakalaşmaları halinde “ hafiflik yapma” diye uyarılmasına konu olan davranışların, ahirette ateşe konu olan hafif gelecek tartılarla ilişkili olabileceği;
Uzay boşluğundan bir göktaşının yerküremize çarpmasıyla Kıyamet sürecinin başlayacağı;
Yüce yaratanın cc başlara çarpıp, kapıları çalan, yürekleri hoplatan hadiseden bahsederken ahiretini kaybeden ve kazananları aynı tabloda resmetmesi; azabı hak eden insan topluluklarının içerisinde iyi insanlarında bulunabileceği;
Ahlaktan ve edepten uzak yaşayan, onur ve haysiyetini hafifleten ayyaşlık, sarhoşluk ve gayri meşru cinsellikle geçen bir ömrün kişiye hayvanlardan daha aşağı bir sıfat kazandıracağı;
Dağların ve insanların herc-ü merc olduğu Kıyamet sürecinde Fizik biliminin konularından olan “Kara deliğe” benzer yeniden yaratılış sürecinde tartıları ağır gelen insanların dünya büyüklüğünde ki cennetiyle birlikte yaratılacağı;
Bu surede konu edilen “Karia” ve “hamiye” ifadelerinin her çağa yönelik bilimsel keşifleri bünyesinde barındırdığı;
Kıyamet başlangıcında ki dağların renkli yünler gibi savrulacağı ifadesi her ne kadar dağlar dış görünüşü itibariyle birbirine benzese de iç kısmının farklı cinslerde ki madenlerle dolu olduğunun işareti olabileceği;
Dünya yaşantısında kısmen tasvip edilmeyen hal ve hareketlerinden dolayı tartısı hafif gelen (amelde noksanlıklar) iman ehlinin kıyamet sürecinde ateş tarafından ana şefkatiyle sarmalanacağı, annenin evladını korkutmasına benzer bir halin yaşanacağı;
Kapıyı çalacak felaketin, beyinlerinde patlayacak olayın Kıyamet saati olabileceği gibi kişiye özel ölüm anı da olabileceği;
Kıyametin kopuşu insanların yerkürede yapacakları yanlış yaşantı ve icraatlara bağlandığından, o günün dehşetini o çağın insanları, buna sebep olacağı için yaşayacakları;
Mizan, kişinin dünyada ki yaptıkları hal ve hareketlerin güzel oluşuna veya fena oluşuna göre 0 (sıfır), 1 (bir) şeklinde yansıtılarak kayıt altına alındığı;
Karia Suresi düşünsel okumalarımdan zihnime yansıdı. (2)
Estağfirullah… Estağfirullah… Estağfirullah…
Kuran Okuyunuz. O’nu okudukça kişiye özel zihinsel yansımalarını keşfedeceksiniz. Doğrusunu Allah (cc) bilir.
(1)- Bu yazıyı okurken “Furkan Suresi düşünsel okumalarım esnasında zihnime yansıdı.” cümlesini her paragrafın akabinde olduğu varsayılarak okunması tavsiye olunur.
(2)- Söz konusu bu ve benzeri çalışmalarım kesinlikle meal veya tefsir çalışması olmayıp, İlgili Kur’an Suresi okumalarım esnasında zihinsel olarak fehmettiğim tespitlerdir. Kişisel olarak ibadet ve zikir amaçlı yaptığımız derslerin paylaşımından kastımızın ümmeti Kur’an okumaya yönlendirmede faydası olacağı düşüncesiyle, ayetlerin ruhuna ve surenin bütünlüğüne uygun akıl ve gönül okumaları yapmak olup Kur’an’ın ibadet muamelat ve fıkhına aykırı tespitlerin varlığı halinde ehlince uyarılmaya her zaman açık ve tashihimin beyanı olduğunu belirtmek isterim.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…